8 0 0
                                    

Aradan 2 hafta geçmişti. Bu sırada Felix ve Chan ikilisi çok şey öğrenmişti. İlk olarak burada özel güçlerin olmadığından emin olmuşlardı. Geldikler yerin farklı bir evren olduğunu düşünüyorlardı. Ve Chan bu durumu sadece onların değil başkalarınında yaşadığını düşünüyordu. kutuda sekiz bileklik olmasını da buna bağlıyordu. Yaşadıkları şeyi kimseye anlatmamışlardı. Arkadaş da edinmemişlerdi. Chan bakıcılardan biriyle iyi anlaşıyordu. Ayrıca burası hakkında bilgi edinmeye çalışıyordu. Aslına bakılırsa Koreden bir farkı yoktu. Zaten onlar da Koreden gelmişti. Felix ise buradan hemen kurtulmak istiyordu. Yakında yeni okullarına başlayacaklardı. Bir gün Ha-yoon, Chan'ın iyi anlaştığı bakıcı, yanında bir çocukla odalarına geldi.

"Selam gençler. Bu beyefendi oda arkadaşıyla kavga etmiş, sizin yanınıza alsak sorun olur mu?" Chan için tabi ki sorun yoktu ama Felix tablet olayından sonra çok soğuk davranıyordu. Onun sorun edip etmeyeceğini düşünürken Felix çocuğu incelemeye başladı.

"Tabi, gelsin." Dedi Felix istekli bir sesle. Chan buna şaşırmıştı. Çocuk küçük bir valizle odaya girdi. Ha-yoon odadan çıkınca çekingen davranan çocuk biraz daha rahatlamıştı.

"Odanıza aldığınız için teşekkürler. Eşyalarımı nereye bırakayım?" diye sordu çocuk.

"Gel ben sana yardım edeyim" Dedi Felix. Chan ise onlar eşyaları yerleştirirken onları izledi. Yeni çocuğun tombul yanakları, Chan gibi siyah saçları vardı. Çocuğun giyimine bakılınca açık kahve bir tişört ve siyah diz boyu bir pantolon giyiyordu. kolunda ise... Chan ve Felix'in kolundaki bileklilerden vardı?! Chan şimdi anlamıştı Felix'in neden bu çocuğu istediğini. O sırada Felix ve yeni çocuğun işi bitmişti.

"Adın ne?" diye sordu Chan.

"Jisung, Han Jisung."

"Ben Lee Christopher Chan, bu mavi kafa da Lee Felix."

"Kardeş misiniz? Hiç benzemiyorsunuz." Dedi Jisung.

" Evet, maalesef bu öküzle kardeşiz." Dedi Felix. Jisung kıkırdadı.

Günün geri kalanında hep konuşmuşlardı. Hatta Felix Jisung'a Hannie veya Jis diyordu. Jisung da Felix'e Lix, Chan'a ise Channie diyordu. Kaynaşmışlardı yani. Artık akşam olmuştu ve yatma vakti gelmişti. Odada bir ranza ve bir de normal yatak vardı. Chan tekli yatakta, Felix ranzanın üstünde, Jisung ranzanın altında yatıyordu. Chan çoktan uyumuştu, Jisung yatağına uzanmış elindeki kağıttan gemiyle uğraşıyordu. Felix de ranzaya çıkmış yorganın altında kitap okuyordu. Uykusu gelince kitabı yastığının kenarına koydu.

"Jis ışığı kapatsana."

"Kalk kendin kapat." Felix oflayarak yatakta doğruldu. Tam iniyormuş gibi yaparken elini duvara değdirerek elektrikleri kesti.

" Teşekkürler." dedi Jisung. Felix bunu duyunca gözleri fal taşı gibi açıldı. Yanlış mı duymuştu?

"Bir şey mi dedin Jis?"

"Hayır." dedi Jisung. "İyi geceler."

"İyi geceler." dedi Felix. Anlayamamıştı. Jisung nereden bilebilirdi ki?

Ertesi gün Jisung uyandığında Felix çoktan kalkmış, üstünü giyinmiş, zaten toplu olan odayı tekrar topluyordu. Chan ise ilk yatan değilmiş gibi hala uyuyordu.

"Günaydın Lixie."

"Günaydın"

"Channie hyung hep böyle geç mi uyanır?"

"Evet, uyuşuk öküzün tekidir kendisi." Jisung dolaptan kıyafetlerini aldı. Üstünü değiştirdi.

"Nasıl bildin?" diye sordu Felix.

"Daha çok şey biliyorum. Mesela saçların aslında sarı, 2 kız kardeşin vardı değil mi? Abin de yok."

" Nasıl biliyorsun?"

"Sadece sizin yeteneğiniz yok Lixie."

"Zaten senin de farklı evrenden geldiğini anlamıştık. Yeteneğin ne?"

"İnsanlara sadece bakarak onlar hakkında her şeyi öğrenebiliyorum. Mesela Chan hyung'un da iki kardeşi var."

"Yarım saattir konuşuyorsunuz. Uyku bırakmadınız insanda." Dedi Chan uykulu bir şekilde. Daha sonra her şeyi anlattılar. Aradan yıllar geçti.

29 Aralık 2020 (Chan 23, Felix ve Jisung 20)

Chan liseyi bitirince okulu bırakıp çalışmaya başladı. Felix  ve Jisung üniversite 2. sınıflardı. Artık reşitlerdi ve çocuk esirgeme kurumunda kalamazlardı. Üçü aynı evde kalıyordu, başka kimseleri yoktu zaten. Altı senedir o tableti görmemişlerdi. Artık ailelerinin yüzlerini unutmaya başlamışlardı.

Chan elinde iki paketle eve geldi. Yılbaşı hediyelerini almıştı. İçeri girdiğinde alışık olduğu bir manzara gördü. Jisung her zamanki gibi Felix'in sinirleriyle oynamıştı. Felix çok titiz olduğu için evin temizliğini o yapardı. Ve Jisung Felix'in önceki gün yıkadığı çarşaflara kahve dökmüştü.

"KAÇSAN İYİ EDERSİN HAN JİSUNG!" Felix'in saçları parlıyordu. Jisung koşarak odadan çıktı. Chan'ı görünce koşarak yanına gidip arkasına saklandı.

"Channie hyung koru beni." Dedi Jisung ağlıyormuş gibi. Felix Chan'ı görünce saçları normale döndü ama hala sinirli bir ifade vardı yüzünde. Chan hallerine gülerek sincaba benzeyen çocuğun saçlarını karıştırdı. 

Hayatları genel olarak böyleydi. Tabi Jisung onlara bilmediği şeyler öğretmişti. Sadece iki evren yoktu. O tabletin bilgilendirme kısmı da vardı ama Felix ve Chan okumamıştı işte. Ayrıca o tabletten diğer bilekliklerin nerede olduğunu, kim tarafından kullanıldığını görebiliyorlardı. Fakat tablet ellerine geçememişti altı senedir.

31 Aralık 2020 / 15: 47

Jisung ve Felix okuldan çıkmış, eve yürüyorlardı. Hava soğuktu,  herkes kar yağıcağını düşünüyordu.

"Lixie, yılbaşı hediyesi olarak ne bekliyorsun?" Diye sordu Jisung meraklı ve neşeli bir sesle. Jisung Felix'ten büyük olmasına rağmen, bir gün olsa bile, Felix Jisung'a göre daha olgun davranıyordu. Jisung daha çocuksu bir kişiliğe sahipti.

"Bilmem, klasik şeyler işte. Sen?"

"Seni ve Channie hyungu bilmem ama yılbaşında şu tableti tekrar görsek çok güzel olurdu."

"Evet, çok güzel olurdu."

Eve geldiklerinde Chan yılbaşı tatilinden dolayı izinliydi. Klasik öğrenci evindeydiler yani ağaç hazırlayacak kadar durumları yoktu. Onun yerine Felix'in her gün suladığı bitkilerinin en uzununa bir kaç küçük süs koyarlardı,  hediyeleri de saksının yanına koyarlardı. Chan evde televizyon izliyordu onların okuldan gelmesini beklerken. Jisung ve Felix üstlerini değişti. Beraber markete gittiler. Felix meşhur brownie- lerinden yapmak için kakao, kabartma tozu ve vanilya aldı. Jisung tıpkı sincap gibi hemen kuruyemiş aldı. Chan ise biraz meyve ve çikolata, cips benzeri şeyler aldı. Eve geldiler; Felix brownieleri, Chan ve Jisung ta yemeği hazırladı.

23:37

Yemekleri yedikten sonra film izlemişlerdi. Saati fark edince hediyeleri açmaya karar verdiler. Hepsi hediyeleri açtıktan sonra saksının arkasında tanıdık bir kutu gördü Jisung.

"Biriniz fazladan hediye mi aldı?" diye sordu Jisung.

"Hayır, ben almadım- FELİX KOŞ!" Jisung'un ona aldığı sweatshirt'ü deneyen Felix odadan koşarak geldi. Birine bir şey olduğunu sandığı için saçları parıldamış, elekt- riklerip havaya kalkmıştı. Gördüğü şey karşısında saçları düzelmiş, olduğu yerde donakalmıştı. Altı senedir bekledikleri şey tam karşısında, kardeşi olarak gördüğü çocuğun elindeydi.

☆☆☆☆☆

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEGAVERSE 《Skz》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin