1

3 1 7
                                    

Verda Mahallesi, İstanbul'un bütün o gürültülü ve donuk havasının içinde bir ege sahiliymişcesine parlardı. Yılların eskitemediği bağlar, İstanbul'un yok edemediği kültürünü yaşatmaya bu küçük mahallede devam ediyordu.

Bütün çocukluğumun, gençliğimin geçtiği bu egzotik mahalle çoğu zaman sessiz, sakin olsa bazı günler olurdu, curcuna ve gürültü koca mahalleyi ele geçirirdi.

Bugün de bu curcunanın merkezi bizim evdi ve bugünkü bu küçük hazırlık curcunası yarınkinin yanında bir hiç kalacaktı.

Sabah kahvaltıdan sonra karşı daireden Defne'yi de alıp dışarı çıkacakken annem ikimizi de ayakkabılarımızı giyerken yakalayıp eve geri sokmuştu. Çünkü bugün büyük gündü: Gün sırası artık annemdeydi.

Üstümüze eski kıyafetleri giydirip, başımıza da yazmamızı taktırıp oturtmuştu masa başına.

Yapraklar, iç ve kazanı önümüze koydu ve uzun bir mutfak masası dedikodu sekansına başladı.

"Aslıhan var ya, annesi düşmüş ayağı kırmış. Dün güne çağırmaya gitmiştim, baktım evde Mete var sadece. Cihangir'le beraber Tekirdağ'a gitmişler, üç beş güne anca gelirler dedi, çocuk."

"Geçmiş olsun da, o kadının başına bi iş geleceği belliydi. Geldiğinde asla yerinde durmuyordu, yok çay yok börek çörek, hiç olmadı temizlik. Gelmişsin 70 yaşına azıcık otur, dinlen fıldır fıldır."

Annem, Defne'yi hemen onaylarken, itiraz için görevli ben vardım. "Cık cık, ne var yani kadın genç hissediyor ki yapıyor. Bi de anneme bak, daha 45'inde ama bir sarma börek için iki genç kız kullanıyor."

Annem elindeki yaprakta olan bakışlarını ışık hızıyla bana çevirdi ve 9 numaralı 'sen misafir gidince görürsün' bakışlarını attı. Misafir dediği de şey bir tek yatmak için eve giden, o da bazen, geri kalan bütün süreyi bu evde geçiren evlatlık Defne.

"Dışarda hayırlı bir iş yapacaktın sanki! Elin iki iş görür mazallah annene yardım falan edersin, ev işi öğrenirsin falan diye ödün çıkıyor, dimi annecim?"

"Aman Şifa teyze, bırak şimdi Sare'yi. Sen şeyi duydun mu? Şükife teyze dördüncüye evleniyormuş."

Defne, annemin dikkatini benden koca eskitmekte bir numara, dişiliğin adeta tanım bulmuş versiyonu, yaşlı erkeklerin gözdesi ve mahallenin erkek dedikoduları merkezi Şükife teyzeye çekmişti, bunun için ona sonra bol öpücüklü bir teşekkür verecektim.

"Duydum duymaz mıyım, bütün mahalle konuşuyor."

"Siz duymuşsunuz ben gördüm de," ikisi de kafasını kaldırıp gözleri büyüttü. "bu sefer ki fazla genç duruyor. Taş çatlasa 35 falandır. Esmer, uzun, kalıplı dalyan gibi bir şey. Anlamadım, şükife teyzeyle işi ne?"

"Şükife de yani saçmalıyor artık canım! 35 ne, gelmiş 60 yaşına bu yaştan sonra hala genç koca peşinde!"

şükife teyze biraz şen şakrak bir kadındı. kendimi bildim bileli erkeklerle arası iyiydi, açıkçası erkek olsaydım şükife teyzeye illa bir yan gözle bakardım öyle çekici bir kadındı ama annem maalesef haklıydı ki biraz yaşlanmıştı artık.

annem cümlesini bitirdiği gibi yine bana alttan alttan bakmaya başlamıştı. burdan sonra hangi cümlenin geleceğini de adım gibi biliyordum.

"60 yaşındaki kadın bile dört kere evleniyor, sen daha birinin bile elini tutup sevgilim diye getirmedin."

"Yaşı geçen çocuğun ben değilim, abim. hatırlatırım."

"o dinliyo mu ki beni? okulu bitti askere gitti geldi, işe girdi hala bir kız yok yanında. yakında 40 yaşına gelecek!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VERDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin