بِسْــــــــــــــــــــــمِ ﷲِالرحْمَنِ الرَّحِيم'''
Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah, Kıyamet günü Hz. Âdem’e şöyle buyurur: ‘Ey Âdem! Soyundan cehennemlik olanları gönder.’ Bunun üzerine Hz. Âdem ‘onların sayıları nedir ya rabbi?!’ der. Bunun üzerine yüce Allah, her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzunun cehennemlik olduğunu bildirir.”
Başka bir hadisinde Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ümmetim yetmiş küsur fırkaya ayrılacak, ancak bunlardan yalnızca bir grup kurtuluşa erecektir.”
Hadisler delil gösterilerek Allah’ın rahmetini daraltmaya yönelik iddialar ortaya atılmak istenmiştir. Evet, ilk olarak zikredilen hadis sahihtir. Ancak bu hadisten her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzunun kâfir olacağı ve bunların cehennemde ebedî olarak kalacakları anlamı çıkarılmamalıdır. Aksine bu kişiler cehenneme girerler, orada günahlarının cezasını çekinceye kadar kalır ve sonra cehennemden çıkarılırlar. Günahlardan korunmuş, her türlü isyandan uzak durmuş kişi ise ,bin kişiden geriye kalan bir kişidir ve o cehennem girmeden cennet götürülür. Bununla ilgili olarak yüce Allah şöyle buyurmuştur; "Sizden hiç kimse yoktur ki; oraya uğramasın."
Cehennem Yolundan Cennete Dönüşü
Günahları sebebiyle üzerlerine ateşin vacip olduğu kişiler,cehenneme gönderilirler. Hadislerde de anlatıldığı gibi, kişi cehennem yolundayken, bir nebi, veli veya âlimin şefaatiyle geri çevrilebilir. Allah’ın kulları üzerindeki rahmetini gösteren o kadar çok hadis vardır ki, saymakla bitmez.
Üç Nûr
Hz. Aişe’den (r.a.) rivâyet edildiğine göre, o şöyle söylemiştir: “Bir gece Rasûlullah (s.a.v.) yanımdan ayrıldı, gitti. Nerede olduğunu araştırmaya başladım ve namaz kıldığını gördüm. Alnında üç nur vardı. Namazını bitirince gecenin karanlığında; ‘Sen kimsin?’ buyurdu; ‘Aişe’yim ey Allah’ın rasûlü’ dedim.Üç nuru gördün mü?’ diye sorunca; ‘Evet ey Allah’ın rasûlü’ dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: ‘Rabbimden gelen elçi, ümmetimden yetmiş bin kişinin hesaba çekilmeden ve azâba uğratılmaksızın cennete gireceğini müjdeledi. Sonra gelen ikinci nur, ümmetimden yetmiş bin kişinin her birisinin yerine yetmiş bin kişinin hesapsız ve azapsız olarak cennete gireceğini müjdeledi. Sonra rabbimden üçüncü nur geldi ve ümmetimden yetmiş kişinin her birisinin yerine bunun yetmiş bin katının hesapsız ve azpsız cennet gireceğini müjdeledi.'Bu ve benzeri haberler, Allah’ın rahmetinin genişliğini gösterir ve yalnızca Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ümmeti için anlatılmış bir durumu yansıtmaktadır. Ben, Allah’ın rahmetinin geçmiş milletlerin birçoğunu kapsadığını düşünüyorum. Her ne kadar, çoğunluk cehenneme girecekse de, kimisi kısa bir süre, kimisi de “cehenneme girdi” denilebilecek kadar kısa bir an cehennemde kalır. İnşallah, bu zamandaki Hristiyanlar ve Türkler rahmet kapsamındadırlar.[26] Ancak burada kastettiğim Hristiyanlar ve Türkler, kendilerine İslam davetinin ulaşmadığı kişi veya gruplardır. Bunlar da üç sınıftan ibarettir:
Birinci grup, İslam davetinin ve Hz. Muhammed’in elçiliğinin kendilerine ulaşmadığı kişilerden oluşur. Bunlar, durumları sebebiyle mâzur karşılanırlar.İkinci gruptakiler; İslam’ı, Hz. Muhammed’i (s.a.v.), onun sıfatlarını ve mucizelerini duyan, Müslümanlarla görüşmüş, konuşmuş veya çeşitli şekillerde iletişime geçmiş insanlardan oluşur. Bunlar inkârcılar grubunu oluştururlar.
Üçüncü grubu da Hz. Muhammed’i (s.a.v.) yanlış nitelendirmelerle işiten kişiler oluşturur. İslam peygamberini duymuşlardır.Kurtuluşa Erenler
Başta verilen Hz. Muhammed’in ümmetinin yetmiş küsur gruba ayrılıp, bunlardan birisinin kurtuluşa ereceğine dair bilgiler sunan hadis üzerinde ihtilâflar vardır. Yetmiş küsur grubun tamamının kurtuluşa ereceğini, ancak bunlardan birisinin helak olacağını bildiren rivâyetler de bulunmaktadır. Fakat bir grubun kurtulup diğerlerinin helak olacağını bildiren rivâyet meşhur olmuşturKurtuluşa ermenin manası, ateşe arz edilmemek ve şefaat gerekliliği olmaksızın cennetle mükâfatlandırılmaktır. Zebaniler bu gruptaki insanları cehenneme sürüklemek isteseler de güçleri buna yetmez. Ancak zebaniler kurtuluşa eren kişileri cehenneme çekecek olsa da nebilerin, velilerin veya âlim kimselerin şefaatiyle bu sınıftaki insanlar, zebanilerin pençelerinden kurtulurlar.Kurtuluşa eren grup da yetmiş küsur fırkadan birisi olabilir. Bu gruptakiler, hesaba çekilmeden ve şefaate gerek olmaksızın cennete girerler. Hesap, yapısı itibariyle zor bir iştir. Bundan dolayı, hesaba çekilen kişi, kurtulan gruptan sayılmaz. Aynı şekilde şefaate muhtaç olan kişi de mutlak olarak kurtuluşa ermiş değildir. Yaratılmışların hayrına ve şerrine yönelik olarak bizlere ulaşan farklı rivâyetlere göre, belirtildiği üzere iki farklı yol mümkün olmaktadır.Bu iki derece arasındaki fark şöyle izah edilebilir: Onlardan bazıları vardır ki kendilerine yalnızca hesapla azap edilir. Bir kısmı vardır ki cehenneme yaklaştırılırlar ve daha sonra şefaatle oradan kurtarılıp cennete götürülürler. Başka bir grup daha vardır ki; onlar cehenneme girerler,günahlarının cezasını çektikten sonra oradan çıkarılırlar. Bu ümmetten cehennemde ebedî olarak kalacak kişiler ise Hz. Peygamber (s.a.v.) hakkında maslahat gerekçesiyle yalanı caiz görenlerdir.
اللهم صلى على سيدنى محمد
Kaynak :imam Gazali / iman

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadisler
General Fiction''بِسْــــــــــــــــــــــمِ ﷲِالرحْمَنِ الرَّحِيم''' Hadis, ayet kıssa içeriyor 😊🌹