İlk karşılaşma 0.1

7 2 1
                                    

Bu gün yeni gün ve yeni iş  diyerek yataktan zorla kalktım. Yeni asistanlık yapacağım işimin ilk günüydü bu yüzden süslenmem lazımdı.
Saat 07:03 olmuştu.
08:30 da şirkette olmam gerekiyordu ama ben daha yolu bile bilmiyordum o yüzden çok hızlı hazırlanıp çıkmam gerekiyordu.
Altıma kısa dar ve yandan minik bir yırtmaçlı etek üstüne de klasik asistan gömleği olan beyaz uzun kollu bir gömlek giyindim. İçime koydum ve önden 2 düğmemi açtım. Çanta olarak deri çantamı aldım ve siyah topuklularımı giyip hızlıca çıktım.

Yolu bilmediğim için hangi otobüs gidiyor bilmiyordum bu yüzden taksi ile gidecektim ama şansıma hiç bir taksi bu saatte geçmiyordu. En sonun otostop çekmeye karar verdim çünkü bu gidişle ilk iş günüme gidemeden yolda kovulacaktım.

Tam 10 dk otostopdan sonra durduğum durağa doğru parlak siyah ve çok pahalı lüks bir araba yanaştı. Yolcu koltuğunun camını açtı ve;
"Nereye gidecekseniz bırakırım" dedi ve göz kıptı. Neyin imasıydı bu? Kendini havalı mı sanıyordu?

"***sun şirkete gidiyorum, rica etsem yol üstüyse bırakır mısınız?" O kadar yalvarır gibi söylemiştim ki yol üstünde olmasa bile götürürdü diye umdum.

"Bende oraya gidiyorum şansa bakın. Sizi ilk defa gördüm, böyle bir güzellik gözümden kaçma- ıhıhım" biraz fazla olduğunu anlamış olmalı ki öksürdü.

"Evet bende yeni başladım hatta bu gün başlayacağım bir patrona asistanlık yapacağım. Siz ne iş yapıyordunuz orda?"

"Ben patronum" dedi sırıtarak
"Aa gerçekten mi ben yani şey-"
"Ben anladım sen mümkün olduğunca konuşma güzellik"
"Ha bu arada adın neydi? Sana güzellik demekte güzel aslında çünkü güzelsin"
"Saolun iltifat için" adam biraz yavşak çıktı
"İsmin?"
"A şey Aleyna"dedim ve kendi ismini söylemesini beklerken ters bir cevapla karşılaştım
"Tamam güzellik ben sana ne yapacağını söyleyeyim her sabah saat 8:45 de odamda kesinlikte bir fincan türk kahvesi olması lazım yoksa ayıklanıyorum ayılamazsam da ne olur biliyor musun?"

"Iı" dedim hayır anlamında
"O zaman öğren ayılamazsam diğer tarafımı görürsün ve bu hoşuna gitmeyecek, en azından senin gibi bir kızın" dedi ve baştan aşağı beni süzdü
"Aslında fena değilsin" dedi kaşlarını çatarak
"Anlamadım?"
"Zamanla anlayacaksın güzellik"dedi ve yola devam etti.
İnmek için kapıyı açmaya yeltendiğimde kapımı güvenliklerden birisi açtı ve teşekkür edip arabadam indim.
"Şe-ey" adını söylemediği için seslenemiyordum da. Patron desem çok saçma olurdu burası kumarhane mi?

"Adınız neydi?"
"Can, ama sen bana can'ım de" dedi ve ekledi;
"Hahhahha şaka şaka sen bana can bey dersin ha bu ara kahvemi unutma"
Arkasını döndüğünde taklidini yaptım'
"HA bU arAda KaHveMi UnUTma"dedim ve gözlerimi devirdim
"Bir şey mi dedin güzelim?"
"Yok can bey siz devam edin" odasına kahvesini çıkarttım ve iş güç derken ilk haftam geçmiş.

Bay PartonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin