Şehadet Kuşları - Filistin

Susun

Sahte dertlerinizle boğmayın bizi,
Sığ sulara çekip bulandırmayın!
Ya tam vursun sineleriniz derde,
Ya da susun artık tutmayın bizi!

Dert edinmiş gibi yapmayın artık,
Konuşmayın çileyi;
Acıyı çekmedikçe bir zahmet susun!
Dinlemeyi dahi bilmiyorken bu demde,
Alıkoymayın, uğraştırmayın artık bizi!

Susun; en iyi yaptığınız şeyi yapın!
Zulme susun, haksızlığa susun!
Konuştukça umutsuzluk dökülürken dilinizden;
Zehir saçıyorken gevşek bakışlarınız,
Susun ve bari Yolda olanlara mâni olmayın!

Çarpık sözleriniz dikenli tel gibi yırtsa da yüreğimizi,
Vazgeçmedik biz, yolumuzu yürümeye devam ediyoruz!
Ki bu imtihana ne ilk ne de son tutulanlardanız;
Biz; imtihanın en ağırını tadanların, yolunda gidenleriz!

Yine de susun siz; daha çok vebale girmeden,
Ahlar almadan ve adımlarımızı geciktirmeden,
Susun artık ve çekilin geriye vakit dolmadan!
Değil mi ki zaten isteğiniz bu rahatlık?
Umutsuzca bir köşeden olanı biteni seyrederek,
Sırasını bekleyen koyunlar gibi kurban edilip gitmek!

Ne sapan ve taşlarla, çoluk çocuk, genç yaşlı, bir arada direnen  Filistin,
Ne eli kolu bağlanmış, ana babalarından ayrı balalarıyla, gök bayrağı kana bulanmış Türkistan...
Ne vatan bildiğimiz topraklar, ne namus bildiğimiz kutsallar,
Ne ahı göklere varmış Kudüs!
Ne de umurunuzda sizin yetim ve öksüz!

Susun; en iyi bildiğiniz şeyi yaparak susun!