Karanlık..

Ben.

MULTİMEDYA;HELİN.

Odamda oturuyordum. Odam karanlık ve dağınıktı.Hiçbişey yapmak istemiyordum.Yeni bir ayrılık atlatmıştım.Daha doğrusu atlatamamıştım.O sırada 10.kez çalan telefonuma baktım. Arayan tabii ki Helin'di.Bu sefer açtım.
"Buse napıyosun? Nerdesin? Çabuk söyle."
"Konuşmama izin verirsen söylicem"
"Ama sese bak of tamam söyle"
"Evdeyim."
"Tamam,kapat"
Dedikten sonra yüzüme kapadı. Yatarken annem içeri girdi. Yaklaştı.
"Kızım,nasılsın?"
"İyi gibi mi duruyorum uzaktan ? "
"Hayır" dedi yanıma gelip oturdu.Sarıldı.Ve gitti.

Yarım saat sonra Helin gelmişti. Odama hızla daldı. Koşarak sarıldı.
"cancağızım. Noldu sana?"
"Helin..Bitti."
"Ne bitti?"
"Aldattı beni!"
"Ne Okan mı?"
konuşamadan ağlamaya devam ettim. Helin bir anda ayağı kalktı. Işığı açtı. Odayı toplamaya başladı. Ben durdum ve onu izledim.Odamı topladıktan sonra dolabımdan bi kaç parça elbise çıkardı. Ve aralarından beyaz üzerinde çicek desenleri olan kısa tatlı elbisemi seçti.
"Eveeet! Hadi bakalım giy şunu"
"Hayır canım lütfen bişey yapmak istemiyorum."
"Buse!"
"Taaamaaaam!"
Arkasını döndü ve giyinmeye başladım. Giyindikten sonra beni oturttu ve saçlarımı yapmaya başladı. Dağınık ev topuzlarından yaptı. Eyeliner rımel allık ve parlatıcıyla tamamladı. Altına beyaz çiçekli vanslarımı da verdi. Helinle kıyafetlerimiz neredeyse aynı olmuştu. Helinin üzerindede siyah üzerinde rengarenk çiçekleri olan bir elbise altındada siyah vansları vardı. Tam anlamıyla mükemmel bir kızdı.Evet telefonumu çantama atıp çıktık evden. Artık gezme zamanıydı. İlk önce bir kafeye girdik. Oturduk.
"Bebeğim. nerden anladın aldatıldığını?"
"Gizem o....su Dururmu böyle bir şans varken elinde."
"Ne! demek onunla ha? ben ona yapacağımı biliyorum hadi bakalım"
"Shh sakın"
Kafede otururken kapıdan el ele Okan'la Gizem girdi. Bi hışımla ayağı kalktım.Oturdukları masaya gittim. Hanımefendi suyunu yudumlarken beni görünce boğazında kaldı. Öksürmeye başladı.
"Geber inşallah!"
"Buse dur sakin ol"
"Sen sus okan."
"Buse ne bu sinir hayatım?"
"Sen nasıl bir o...sun?"
Dedim ve o suyu başından aşşağıya döktüm. Yan masada içilen içecekleride tek tek kafasından aşşağıya döktükten sonra çıktım. Helin yoktu. Arkamı döndüğümde Helin kızın saçını tutmuş yüzüne yüzüne vuruyordu.Gidip aldım onu ve hemen çıktık.
"Görüyormusun birde ne bu sinir diyo"
"Oh ben sinirimi attım" dedi helin ve gezmeye devam ettik. Eve geldiğimde annemi kocaman öptüm hemen ardımdan zil çaldı. Açtım bana bir mektup vardı. Heyecanla açtım zarfı. İçinde kısa ve net bir not vardı.

"Seni yavaş yavaş bitireceğim."

MERHABA İLK BÖLÜMÜM İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ ☺️❤️