Daddy's Boy - TK

|10|

Taehyung, gözlerini aralayıp beşiğinde doğruldu. Ağzındaki emziğini çıkartmadan, peltek çıkan sesiyle, "Babacığım! Ben uyandım!" diyerek Jungkook'a seslendi.

Birkaç saniye sonra merdivenlerden gelen hızlı adım sesleri duyulmuştu. Jungkook, kapıyı açıp odaya girdiğinde, bebeği ellerini beşiğin korumalarına yaslamış bir şekilde, dizlerinin üstüne kendisini bekliyordu.

Bu görüntüye gülümseyerek bebeğini kucakladı. "Günaydın bebeğim."

"Günaydın babacığım!" diyerek, emziğinin üstünden dudaklarını Jungkook'un yanağına bastırdı. Jungkook gülerek aşağı indi ve biraz önce hazırlamış olduğu mamayı bebeğine yedirdi.

"Şirkete gitmemiz gerekiyor, güzelim." diyerek merdivenlere yöneldi Jungkook.

"Neden ki babacığım? Hem Tan ne olacak? O daha bebek, ecde tek kalamaz ki?" diye mutluluk ve merakla gözlerini büyüterek sordu Taehyung. Babasının şirketini seviyordu, çünkü Jungkook'un odası çok yüksekti ve manzarası da güzeldi.

"Bir misafirim gelecekmiş, bebeğim. Önemli olduğunu söylediler. Yeontan'ı da sabah eve geri gönderdim Jeno ile. Buraya alışkın olmadığı için yerini yadırgamıştır." dedikten sonra Taehyung'un odasına girip onu bez değiştirme masasına yatırdı, ve konuşmaya devam etti." Sen de bebeksin. Benim güzel bebeğim."

"Hmm, tamam babacığım." dedi Taehyung utançla kızarırken. Jungkook'un son dediklerine utançtan bir cevap verememişti.

Bu sırada Jungkook dolaptan uzun kollu mavi bir tişört ve beyaz bir şort çıkardı. Ardından diz üstü, mavi beyaz çizgili bir çorap. Üstüne de kalın hırkasını masaya bıraktı.

İlk olarak, Taehyung'un bezini değiştirmeden önce, "Bezini çıkarmamı ister misin?" diye sordu.

Taehyung kafasını sallayarak, "Bez kalsın, lütfen." dedi.

Aldığı cevapla bezini bağladı, Taehyung'un. Sonra da yeni ve temiz kıyafetlerini giydirdi. Küçük bir çanta hazırlayıp Taehyung ile beraber kendi odasına geçti.

Jungkook, hızlıca siyah takım elbiselerinden birini giyip, çantayı ve Taehyung'u aldığı gibi aşağı indi. Çantaya Taehyung'un boyama kitabını ve renkli kalemlerini koyup, küçük paketin içindeki legoları da çantaya attıktan sonra ayakkabılarını giydirdi. Masanın üstündeki emziği de Taehyung'a uzattı.

"Babacığım, TaeTae nasıl oldu?"

"Benim bebeğim çok güzel oldu." diyerek Taehyung'un yanaklarına kokulu öpücükler bırakarak evden çıktı.

Taehyung, kendilerine arabanın kapısını açan Koruma Yuta'yı görünce, bir kolunu babasının boynundan çekip Yuta'ya el salladı. Ciddiyetini korumaya çalışan Yuta, karşısında kendisine el sallayan çocuğa dayanamayıp, gülerek el salladı.

Jungkook, Taehyung'u arabaya bindirip emniyet kemerini taktı. Ardından kendisi de şoför koltuğuna geçti ve kemerini taktıktan sonra arabayı çalıştırıp şirketin yolunu tuttu.

Kısa sürede şirkete vardıklarında, Jungkook önce inip çantayı şirketin önünde bekleyen korumaya verdi. Bebeğini arabadan indirmeden önce, "Yürümek mi istersin, yoksa kucağıma alayım mı seni, güzelim?" diye sordu.

"Şey, yürümek istiyorum, babacığım." diye kısıkça mırıldandı Taehyung. Çünkü Jungkook'un kucağında olduğunda, insanlar ona garip bakıyodu.

Jungkook'un yardımıyla arabadan inip ayakları üzerinde durdu. Birkaç saniye sonra olduğu yerde bir-iki kere zıplayarak güldü.

Jungkook, Taehyung'un elinden tutarak, şirket binasına girdi. Onu görenler selam verirken asansöre bindiler, koruma da onları takip ediyordu. En üst kata çıkıp Jungkook'un odasının önüne geldiklerinde, Jungkook çantayı korumadan alıp teşekkür etti. Taehyung babasını taklit ederek, o da teşekkür etti. Ardından odaya girdiler.