Hisler

486 10 0
                                    

Sabahın köründe çalan telefonumu elime aldığımda Ece'nin aradığını gördüm. En yakın arkadaşımdı. Herşeyimi güvenerek anlattığım tek dostum.

Telefonu açtım ve merakla sabahın 04.00 ünde ne söyleyeceğini dinlemeye başladım.  "Kanka , gelip beni alır mısınğn?" Sesi son derece cırtlaktı. Yine mi içmeye gitmişti bu kız? Arkadan gelen müzik sesleri kulağımı patlatmak için yeterliydi. Oflayarak " Kızım nerdesin sen? Yine ne halt yemeye gittin!?" dedim. Biraz bekledikten sonra   "Her zaman geldiğim bar. Ama lütfen acil gel. Ayakta durucak halim kalmadı" dedi. Aniden kapanan telefon sesiyle şarjının bittiğini anlamıştım. Elimle başımı okşadım. Bu kız beni deli edicekti. Bu saatte çıksam anneme ne diyecektim?

Babam yoktu. Annemde günün yorgunluğuyla uyuyakalmıştı. Farkettirmeden gitsem hemen geri gelebilirim diye düşündüm. Üzerime bir mont ve ayağıma kalın taytımı giymiştim.  Anahtar ve telefonumu cebime atıp sessizce dış kapıdan çıktım.

Bir süre sonra bahsettiği barın önüne geldiğimde içeriye girmek istemediğimi farkettim. Beni ne hale düşürüyordu? Sıkıntıyla aldığım nefesi verdiğimde içeriye daldım. Bu kadar kalabalık olması normal miydi? Bu saatte? Bunları düşünerek Eceyi aramaya başladım. İnsanlar kendinden geçmiş dans ediyorlardı. Kafam önümde ilerlerken birine çarpmıştım. Çocuk önce beni süzdü. Sonra eli çenemi tutup kaldırdı. Anında elini savursam da üzerime yürümeye başlamıştı. Alkol kokan nefesiyle " Bu gece bana çarpan bu güzel kadınla tanışabilir miyim?" diye sordu. Alaylı bir şekilde karşımda sırıtıyordu. Bende onun gibi sırıttığımda   "Eğer şimdi önümden defolup gitmezsen, bu güzel kadın kafanı patlatıcak! Hadi, ikile" dedim. Sanki daha çok hoşuna gitmişti. Manyak mıydı bu adam?  Eline aldığı kadehi bana uzattı. Elimin tersiyle ittirdiğimde bardak kristallere ayrılmıştı.  İşte bu sefer gözünden sinir fışkırıyordu.  Çok sıkılmıştım bu ortamdan.  Tekrar Eceyi aramaya  çalıştığımda gitmeye yeltendim.  Bir andan sertçe kolumdan tutmasıyla ağzımdan ufak bir inleme koptu. Çok sert bastırıyordu.  "NE YAPIYORSUN BIRAK KOLUMU?! POLİS ÇAĞIRI-" diyemeden yediği yumrukla geri savrulmuştu.

Ben ne olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda Kuzey öfkeden deliye dönmüş bir şekilde yerdeki adamın üzerine çıkmış öldürmeye çalışır gibi dövüyordu.  "SİKTİĞİMİN OROSPU ÇOCUĞU!! O ELİNİ ALIRIM VE KESERİM. DUYDUN MU LAN BENİ?!" resmen donakalmıştım. Etraftakiler sadece izliyordu. Yerdeki pislik ise kanlar içinde kalmıştı.

Müdahale etmem gerekiyordu. Hızlıca kolundan tuttum. Çok güçlüydü. Etkilemiyordu bile. "Kuzey bırak! Lütfen! " dediğimde öfkeli gözleri bana dönmüştü. Eli kanlıydı. Adam ise sanırım hem korkudan hem acıdan bayılmıştı. Onu bıraktığında kalktı ve kolumdan tutup dışarıya sürükledi. Arabasının önüne kadar getirdiğinde güçlükle kolumu çektim. "Adama ne yaptığının farkında mısın? Ya şikayetçi olursa? Hiç düşündün mü?" diye sordum. Hala öfkeliydi. Aldığı nefesler hızlıydı. Bakışları beni bulduğunda " KENDİNDE MİSİN KIZIM SEN? BU SAATTE BÖYLE BİR ORTAMDA NE İSİN VAR? KAFAYI MI YEDİN?" diye sordu.

Açıklama yapma zorunluluğum yoktu. "Ben sana soruyor muyum bu saatte burda ne işin var diye? Tamam, teşekkür ederim beni kurtardın ama lütfen bir daha hiç bulaşma!" Sabır dilercesine ellerini havaya kaldırmıştı. Tekrar dibime kadar yaklaşmıştı.  "Bak güzelim,  sabrımı sınama!! Şimdi bin arabaya evine bırakıcam!" dedi. Eyvah ben eceyi unutmustum. Akıl mı kaldı? Ağlamak istiyordum.  "Giderim ben. Teklifin için tesekkürler" ona aşık olmam taviz vereceğim anlamına gelmiyordu.  Ama bu sefer cidden kızmıştı. "İNCİ! SİKTİRTME ŞİMDİ! BİN ŞUNA!!"

Belli inat edip  bağırarak etraftakileri başımıza toplayacaktı. Doğru söylemekten başka çarem kalmamıştı. "Eceyi almam lazım. Ayrıca bu kadar inatçı olmak zorunda mısın? Git işte Allah Allah" dediğimde "Nerde o? Al şu anahtarı arabada bekle. Geliyorum hemen!" demişti.  Arkasından bakakaldığımda soğuktan donmuştum. El mecbur dediğini yaptım. Yaklaşık 10 dakika sonra Ecenin kolunu omzuna atmış geliyordu. Hemen fırlayıp yardım etmeye kalkışmıştım. Ama nafile izin vermemişti. " Gir içeri sen. Otur öne." Eceyi arkaya oturtturduktan sonra şoför koltuğuna oturmuştu. Arabayı çalıştırırken "Sen macerayı seviyorsun herhalde minik?  Ya da arkadaş sevgisi mi ağır basıyor? Hangisi?" Bakışlarımı ona çevirdiğimde  " İkisi de " dedim. La havle der gibi nefes alıp verdi.

Kafamı karıştırıyordu. Neden böyleydi. Hep farklıydı. Ne zaman duygularımı belli etsem hislerimi dile getirsem benden uzaklaşıyordu. İlla soğuk mu olmak gerekiyordu. Bı süre sonra camı açıp sigara içmeye başladı. "Önündeki ceketi giy. Üşütme" dediğinde uzun uzun baktım. "Neden böylesin? Neden her defasında yaklaşıp uzaklaşıyorsun? Neyden bu kadar korkuyorsun? İnsanların bizi eleştirmesinden mi? Korkaksın. Korkağın teksisin." dediğim gibi ani frenle durmuştu.

"Korkağım öyle mi?" Aniden dudagıma yapıştığında geri çekildim. "Manyak mısın Ece uyuyor. Görürs-" diyemeden sözümü kesti. "Gördün mü?" Sinirlenmistim. Bu sefer dudağına ben kapandım. Tutkuyla öptüğümde elini belime atmıştı. Dudağımı ısırdığında biraz inlemistim.  Her saniye daha da tutkuyla öpüyordu. Yavaşca elini bacak arama koyduğunda taytımı üstten sıyırmıştı. Eli kadınlığıma gittiğinde bu sefer kendimi tutamayıp inlemistim.  O ise rahat ve sakindi. "Şşşş" diye kulağıma fısıldadığında eli okşamaya başlamıştı. Çok geçmeden ıslanmıştım.

Ece biraz hareketlendiğinde eski halimize dönmüştük. Kahve gözleri tekrar yola döndüğünde bir elini elime kenetlemişti. Yol boyunca öyle durmustuk. Eceyi zorla evine bıraktığımızda tekrar arabaya dönmüştük.

Benim evimin önüne geldiğimizde inmek istemedim. Ona her baktığımda doyamıyordum. Bunu anlamış olacak ki "Yarın ilk ders beraberiz" dedi ve göz kırptı. Dudağima minik bir öpücük kondurduktan sonra " Tekrar doğum günün kutlu olsun miniğim." Dedi ve arkadan bir hediye paketi alıp bana uzattı. "Aslında yarın okulda vericektim ama hadi bakalım." Dedi. Gözlerim dolmuştu.  "Çok teşekkür ederim. Gerek yoktu. Zaten mutlu olmuştum. Mesajınla bile." Dediğimde  aldırmadı. "Artık gitmem gerekiyor. Görüşürüz" dedim. Yanağımdan bir makas aldı. " İyi geceler güzelim." Dedi. Ve ben eve giresiye kadar bekledi.

       

                                   🌛

*

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kuzeyin İnciye aldığı hediyeyi merak edenler bir sonraki bölümdee ☺️😘

Aşklarım antremanlarım olduğu için bölümler genelde bu saatlerde gelir ;))

Sizleri seviyorum 🍭

KUZEY+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin