Bölüm 2: Kumsal

380 22 7
                                    




   Hep birlikte kısa bir tatil yapacaklarını duyduğunda Suna, bu habere sevinmeden edemedi. Nereye, nasıl gideceklerini sorgulamaya gerek bile duymamıştı doğrusu. İstediği tek şey bu yalıdan, babasından, son zamanlarda yaşadığı tüm kötü şeylerden biraz uzaklaşabilmekti. Seyran, Ferit, Asuman ve Kaya'yla gidecekti. Tabi Abidin'in geleceğini de öğrendi sonra. Adamın ismini duymak bile kalbinde bir şeylerin hareket etmesine neden oluyordu. Evet, ona kırgındı ama bazı şeyler ha deyince silinmiyordu maalesef. İlk kez birini sevmişti çünkü. Abidin'e o kadar çok değer vermişti. Bir bakıma bu tatilin onunla konuşmak için bir fırsat olabileceğini de düşünüyordu içten içe. Belki... belki konuşurlar ve bazı şeyleri aşabilirlerdi. Abidin onu bir kez dinlese... ah bir kez dinlese anlayacaktı biliyordu kız. Çünkü onu hep anlamıştı Abidin. Bu zamana kadar hep anlamıştı, yine anlardı değil mi?
Son zamanlarda Asuman'la daha sık vakit geçirmeye başlamıştı. Babası bu yalıdan çıkmasına izin vermediği için o da evin içinde yapacak bir şeyler bulmaya çalışıyordu hep. Bu yüzden mutfakta çalışanların işlerini bitirdiğini görünce mutfakta bir şeyler yapıp yapamayacağını sordu onlara. Herkes mutfaktan çıkıp onu tek başına bıraktığında da işe koyuldu. Şansına bugün babası yalıda değildi. Saçma sapan bir anda gelip onu azarlama ihtimali yoktu. Böylece neşeyle ıslak kek malzemelerini derin bir kaba ekleyip çırpmaya başladı. Bir yandan da sosu pişirmeye koyulmuştu. Eskiden kendi evlerindeyken istediklerini istedikleri kadar yiyemiyorlardı. Her şey sayılıydı. O günleri hatırlamak istemiyordu Suna. Ama şu an bu keki yapıp istediği kadar yiyebilirdi mesela. Bunun şükredilmesi gereken bir şey olduğunu düşünüyordu. Seyran'ı bu konuda çok şanslı buluyordu doğrusu. Bunun bir yalıda gerçekleşmesini istediği için değildi ama. Mesela kendisi de Abidin'le bir yuva kurmuş olsa... Uzun uzun bunları düşünürken çoktan keki pişirmişti bile. Asuman mutfağa girdiği sırada kekin sosunu döküyordu genç kız.

"Burada benim çok hoşuma gidecek şeyler yapılmış sanki. Islak kek mi o? Bayılırım!"

Suna Asuman'ın bu ışık saçan pozitif yanını çok seviyordu.

"Canım sıkıldı da uğraşmak istedim bir şeylerle. Otursana. Biraz çekmesini bekleyelim, sonra yiyelim hemen. Ben de sabırsızlanıyorum zaten."

Asuman güldü.

"Çok güzel görünüyor. Bir dilim yetmez bize sanki, ne dersin?"


Kaya, bu tatil olayını öğrendiğinde gitmeye pek de hevesli değildi aslında ama daha yapıcı biri imajı çizmek istiyordu. Ferit'i hiç sevmiyordu doğrusu. Tavırlarından, hareketlerinden, karakterinden rahatsızdı. Hoş, Ferit'e baktığında bir karakter gördüğü de söylenemezdi. Ama işte bazı şeyleri yoluna sokmak, eski hayatına dönmek istiyorsa katlanmak zorunda olduğu şeyler de vardı. Bu yüzden gitmeye karar verdi ve kendisine sorulduğunda hevesli görünmeye çalıştı. Burada aklı başında bulduğu tek kişi Asuman olduğu için ona yalıdaki düzen hakkında birkaç şey sormak istiyordu. Evde Asuman'ı ararken çalışanlardan Suna'yla birlikte mutfakta olduğunu duyunca gözleri parladı adamın. Aradığı fırsat buydu belki de. Üçüncü bir kişi varken sohbet etmek kesinlikle daha kolay olurdu. Bu düşünceyle mutfağa doğru ilerledi ama vardığında kapı eşiğinde durdu. O sırada Asuman'la Suna bir şeyler konuşuyorlardı. Kulak kabarttı adam.

"Sen bayağı seviyorsun galiba bu mutfak işlerini. Elin yatkın Suna. Yediğim en iyi ıslak kek bu."

Kızın mahçup sesini duydu Kaya.

"O kadar iyi mi gerçekten? Sen ne bileyim bir sürü güzel pastanede, cafede yemişsindir."

Çatalını bastırdığı lokmasını ağzına götürürken konuştu Asuman.

"Halt etmiş onlar. Çok güzel olmuş inan. Benim hiç yeteneğim yok böyle şeylere biliyor musun? Belki bu yalıda yaşadığım için alıştım birilerinin pişirmesine diyedir. Ama önceden de sevmezdim hiç yemek yapmayı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEKLENENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin