Bölüm 1

18 2 4
                                    

Yine can sıkıcı sabahlardan biriydi onun için.Bir çok imkansızlıklar içinde en tatlısına tutulmuştu yeşil saçlı genç.Her sabah onu görmek için hazırlanıyor ve onu her defasında heyecana boğan düşüncelerle sabah kahvaltısını yapıp evden çıkıyordu.Neredeyse bir ayı aşkın zamandır bu durumu tekrarlıyor ve hep aynı saati yakalamaya çalışarak bir kafeye gidiyordu ve yanına aldığı üç beş kitaplarla masayı çevreleyen koltuğa oturup onu beklerdi.Onun tabiriyle o beklenen kişi bir kuşun narin kanatlarının hızlı çırpınışı gibi her daim yan camdan gözüken yoldan geçip giderdi.Bir kuşun narin kanatları gibi hareket etse de görünüş için aynısı bir nevi söylenemezdi onun için.Kırmızı ve beyaz renkli saçlarla kutsanmış o varlık,bir ev kedisi bakışlı fakat bir far görmüş geyik gibi boş gözlerle onun deniz yeşili gözleriyle en az 0.5 saniye buluşuyordu ve o kutsanmış varlık o saniyeleri tamamlayınca geçip gidiyordu öylece.

Yine o günlerden biriydi ve çilli genç aynı saatte orada oturuyor ve onu dört gözle görmeyi bekliyordu.Ve bir süre sonra tekrar o an gerçekleşiyor ve çilli çocuğun gözleri bir gözü kırmızı diğer gözü turkuazla harmanlanmış gözlerle buluşuyor.

O genç de daima bakışırdı camın diğer tarafındaki çilli çocukla.Neden her seferinde oraya(onun gözlerine) bakmaya ihtiyacı olduğunu bilmeden o da onun deniz yeşili gözleriyle buluşmak isterdi.O ne kadar zamandır onunla bakıştığını bilmese de camın karşısındaki genç her şeyi beynine kazır ve her zaman o anları düşünürdü.İmkansız olduğunu bilse bile...

Toplumunda kendini ait hissettiği yönelimini pek hoş karşılamazlardı fakat o kendini zorlayarak topluma ayak uydurmaya çalışsa da en sonunda tekrardan kendi köşesinde dönmek zorunda kalmıştı ve bundan harici onun bu hayalini kurduğu ihtimalini imkansız kılan şey ise o,içini kışta kalan birinin o anki ateşe kavuşmuş hali gibi ısıtan kor ateşi rengindeki gözlerin sahibi olan kişiyi bir kadınla yan yana görmüş  ve vücudunda erimesini istediği buz gibi beyaz ellerini o kızın ellerini tutarken görmüştü.O gün o siyah saçlı kadını incelemiş ve araştırmalar yapmıştı.Kimdir,nedir,o bakmaya doyamadığı kutsal aşkının sevgilisi olmaya layık mıdır diye araştırmıştı.Araştırmalardan kıyasla gözle görülür bir şey vardı.O kadın çok güzeldi...ve ona her baktığında kendisini yetersiz hissetmeye dayanamayarak o kızın o gönlüne taht kurmuş kutsalına layık olduğuna kendini inandırmıştı.O gün eve gittiğinde bir çok kez ondan vazgeçme kararları verse de şuan 0.5 saniyelik bakışma gerçekleşiyor ve ona baktıkça eridiğini hissediyordu.Melez oğlan bu sefer yalnızdı ve bu durum yeşil saçlı oğlanı biraz olsun düşünce evreninde serbest bırakmıştı.

Derken çilli çocuk oturduğu masanın karşısındaki koltuğun dolduğunu yan bakışıyla gördü ve derin düşünce boşluğundan ayrılmak zorunda kaldı.Karşısında küt saçlı bir kadın oturuyor ve gülümsüyordu.Çilli çocuk onu çok iyi tanıyordu.O kadın,topluma ayak uydurmaya çalıştığı vakitlerde elindeki başarısız denekti.

"Selam Midoriya! Dışarıda seni gördüm ve uğramak istedim.Sonuç olarak işte buradayım!"

"Günaydın Uraraka-san.İyi yapmışsın bende burada düşünce dünyama girip yazacak şeyler düşünüyordum."

"Evet,gördüm.Basbayağı dışarıya pür dikkat bakarak dalıp gitmiştin."

Kahve saçlı kadın bunu söyleyince yeşil saçlı genç tekrar dışarıya bakma ihtiyacı duymuş ve tam dönerken kahverengi bir paltonun harekete geçtiğini ve geçip gittiğini görmüştü.Fakat o paltoyu giyen kişiye dikkat etmemişti ve tahmin yapmak kafa karıştırıcıydı çünkü aynı paltoyu binlerce kişi de giyiyor olabilirdi.Bilemiyordu biri geçip giderken rastgele mi görmüştü veya biri duraklayıp onu mu izlemişti...Bu durumu kestiremiyor olsa da aklındaki kişinin olmasını bi nevi istemedi.Çünkü bakıştığı sırada melezin de üstünde kahverengi kıyafet gibi bişey vardı fakat yansımadan dolayı oraya odaklanmamıştı.


-İlk bölümü kısa yazmış bulunmaktayım çünkü yazdığım kurguda tam olarak nerde kesmeliyim bilemedim bende daha ilgi çekici yerde bırakmak istedim fakat diğer bölümleri daha uzun tutmayı düşünüyorum.-

Not:Bu düğüm kısmı gibi gözükebilir fakat düşündürücü olaylardan biri sadece wşgörögp ve okuyucuyu sıkıcı bulabiliceği normal hayat yaşantısını(diğer ana karakter olmadan olan kısmı) yazmayı gerek duymadım buradaki amacım okuyucuya zevk vermek.

Okuduğunuz için teşekkürler <3

invisible thread of fate | tododekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin