❝ i k i ❞
========11/05/1909
ılık rüzgâr, tül perdeyle ahenk içinde dans ederken han ailesi yemek masasında toplanmıştı. jisung'un aceleci davranışları, odadaki herkesin kulağını tırmalayan metal seslerini doğuruyordu.
bugün de kasabaya inip denetim yapacaktı fakat seri hareketlerinin sebebi bu sıkıcı iş değildi; geçen sefer gördüğü ışıltılı gözler bir kez daha ona baksın, karnında kelebekler uçuştursun istiyordu.
anlamlandıramadığı bir his vardı içinde. lee minho bu bir hafta boyunca aklından hiç çıkmamış, zihninin bir köşesine bayrağını dikmişti. cesareti miydi jisung'un bu kadar dikkatini çeken? neden onunla bir kez daha konuşabilmek için lüks hayatını bir kenara bırakıp aşağıladığı insanların yanında bulunma düşüncesi artık o kadar da imkânsız gelmiyordu?
bir çift galaksinin, yıllardır benimsediği kişiliğini öylece değiştirmesi mümkün müydü?
kraliçenin sesiyle daldığı düşüncelerinden sıyrılmıştı. doğrudan gözlerine bakan kahveler, kadının sinirli olduğunu açıkça belli ediyordu. onlar etmese bile parmaklarıyla sıktığı kadeh bas bas bağırıyordu.
"acele etmeyin, prens han."
dudaklarını birbirine bastırarak mahcup bir gülümseme takındı. annesinin sesindeki iğneleyici tondan rahatsız olmuştu.
sofradan kalkmak için kralı beklemek zorunda olduğunu biliyordu fakat sanki bilerek yavaş yavaş hareket ediyor gibiydi, sabırsız oğlan ise bir an önce kasabaya inmek istiyordu.
"eğitimlerini aksatmıyorsun, değil mi? şu sıralar karışıklık olduğundan dolayı ülke yönetebilecek kıvama gelmelisin." kralın konuşmasıyla büyüyen gözleri karşısındaki yüzü buldu. bunları yarınki toplantıda konuşmaları gerekirdi ancak ne olduysa bir anda söyleyivermişti.
saçlarına aklar düşen kral, dudaklarına götürdüğü içeceğinden uzunca birkaç yudum aldı ve donuk bakışlarını tabağına dikti. başını emir verircesine salladığında kapının önünde dikilen orta yaşlı, cılız adam elindeki rulo hâline getirilmiş parşömeni açıp okumaya başladı.
"yüce kralımız han seojun'un kötüye giden sağlık problemleri nedeniyle, bu hafta boyunca gerçekleştireceği bütün etkinlikleri ve toplantıları iptal edilmiş; doktor gözetiminde istirahat etmesi kararına varılmıştır."
jisung başta şaşırmıştı, babası oldukça sağlıklı görünüyordu. her zaman olduğu gibi yediği önünde yemediği arkasındaydı, hiçbir sorun olmadığını söyleyebilirdi lâkin kendini kötü hissediyor da olabilirdi, sonuçta kraldı ya o; çalışma zorunluluğu yoktu ve bahane sunmaya ihtiyaç duymazdı.
yaşlı adam öksürerek sofradan kalktığında genç oğlan da annesinin jestiyle ayaklanmış ve peşindeki korumalar eşliğinde odasına çıkmıştı. kralın iyileşmesi için tanrıya dua etmekten başka şansları yoktu.
***
bu sefer kasabaya gelmek ona sıkıcı veya yorucu bir iş gibi gelmemişti. münazarası olduğundan böyleydi belki de.
sönmeyen bir alev gibi git gide büyüyordu heyecanı, o yumuşak sesi tekrar duyacak olma düşüncesi içini kıpır kıpır ediyordu.
araçtan inip ellerini arkasında birleştirerek ilerlemeye başladı. kütüphanenin yerini aklına kazımıştı ve şimdi de o yolu takip ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mahperi
Fanfictionaslında her şey japon ajanlarının kore kralını zehirlemesi sonucu başladı. ; minsung | angst @naragasyung