6¦ Sıçmayın

364 40 18
                                    

Gözlerimi kırpıştırdım. Aniden gelen esneme isteğine karşı koymak için direnişim başladım. Hayır!! Bu kadar insanın önünde uyuduktan sonra ağzımı kocaman açarak esneyemem!

Direnişim sadece 3 saniye sürdü. Dudaklarım bir yuvarlak haline geldi ve uzunca esnedim.

Gerçekten rüya mıydı? Halbuki salondaki tüm kıkırtılara rağmen iblis gibi gözlerini bana dikmiş olan Lilith son derece gerçek.

"Benim küçük Kraliçem..." Nahu'nun ahenkli kıkırtısı odada bir müzik gibi gezinirken diğer soylular bana bakarak güldü.

Ne olmuş yani uyuyup saçma sapan bir rüya gördüysem? Ben bir bebeğim beni utandırma hakkın yok babalık!!! Nahu'ya tekme atmaya çalışarak çırpındım ama adamın tek eli zaten benim kadardı.

"Gördün mü baba? Seni bu yüzden sevmiyor işte." Normalde Arın'a da gitmezdim ama o kollarını açtığında pislik Nahu'dan uzaklaşmak için ona tutundum.

Yumuşak ve küçük bir gülüş sesi. Arın sadece bir çocuk olmasına rağmen bu kadar güçlü olması normal miydi? Gözlerim annesinin eteğine tutunarak utangaç bir şekilde gülümseyen Sina'ya çarptı.

Demek ki gerçekten annesinin oğluymuş.

"Ne sevimli bir bebek," Gözlerim onun orman yeşili gözlerine çarptı. Aptalcaydı ama irkildim.

Toprak Lordu Amon. En az kitapta tasvir edildiği kadar ahenkli bir gülümseme ile bir yırtıcı gibi bana bakıyordu. Gülümsemesi gözlerine ulaşmamıştı bile. Avına bakan bir şahin gibi inceliyordu.

Yanında duran Lilith alaycı bir şekilde gülümserken, bir cadıyı andırır bir şekilde ellerinden biri Amon'un göğüsünde,  koyu kızıl saçları ise her yerdeydi.

"Çocuklara ayrılan süre bu kadar. Bahçelere çıkın." Nahu'nun yüzü okunaksızdı ama kimse inkar etmedi.

Evran bile.

Reborn | HGOİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin