Kulaklığımda çalan şarkının melodisi değişti yeni bir şarkı başladı dosyalarıma baktım kaçıncı dosyaydı bu? yorucuydu telefonumu alıp saate baktım öğle molası gelmişti kalktım saatlerdir olduğum odamdan çıktım telefondan başımı kaldırınca onu gördüm Lee Minho şirket müdürü ve tipi gayet düzgün olan o insan umurumda değil siktir olsun
Lee Minho çalışanla konuşuyordu konuşma değil bu dibinde elindeki dosyayı gösteriyor pezevenk işte çalışanına bile yanlıyor
"Puşt Lee" dedim ama sesli söylediğimin farkında bile değildim
Minho bana döndü ve iki üç adımda yanıma geldi
"Bir şey mi dedin"
"Sikt- ha bir şey demedim efendim"
"Diyemezsin zaten" deyip uzaklaştı
"siktir lan"
bu sefer duymadı
öğle molasında sadece şarkı dinleyip bir şeyler atıştırdım kulaklığımdan gelen melodi şöyleydi:
I'm going back to 505
If it's a 7 hour flight or a 45 minute drive
In my imagination you're waiting lying on your side
With your hands between your thighs.
505 güzel şarkı seviyordum
şirkette gezinmeye başladım Minhoyu gördüğüm an başka tarafa yöneliyordum
peşimden geldi adımlarımı hızlandırdım bok mu var elli bin milyon yol varken niye peşimden geliyon mesela
"Han bi dur amınakoyim" durmadım
"dursana a-" durdum
"siktir git lan bana ne küfür ediyon" sik herif Lee
"seninle uğraşmak eğlenceli"
"lise zorbası pislik herif" kulaklığımı aldı
"inşallah ver diye burada cırlamamı beklemiyorsundur"
"beklemiyorum"
"kulaklığımı niye alıyon ya"
kendi kulağına taktı
şarkıyı durdurmuştum açtığında hala 505 çalmış olması gerekiyordu
15 20 saniye sonra kulaklığımı verdi
gülümsedi
"Oh when you look at me like that my darling What did you expect?"
sadece tip tip baktım ve oradan uzaklaştım şarkının çevirisi aklımdan geçti
"Bana öyle baktığında sevgilim. Ne bekliyordun ki?"
bir iki saat daha kesintisiz çalıştım gittim imzalamaları için çoğu çalışanın odasına gittim dosyayı imzalatıp çıktım sıra puş- pardon patronumun imzasındaydı imzası batsın
kapıyı çalıp içeri girdim
"Minho bey şurayı imzalamanız gerekiyor" dedim puşt dememek için kendimi zor tutarak
"tabii" deyip elimden aldı dosyayı
o okuyup imzalarken bende telefonuma baktım bu ne kadar bildirim hiçbirine cevap vermeyecektim
"alabilirsin dosyaları" dediğinde telefonu cebime koydum ve dosyayı alıp odadan çıktım
odama geldim herkesin imzasını kontrol ettim o puştun sayfasında araya küçük bir kağıt koymuştu kağıdı açıp baktım şöyle yazıyordu
"Oh when you look at me like that my darling What did you expect?"
kağıdı alıp direk çöpe attım şerefsiz aklınca benimle oynuyordu