❝I'll keep you far away, from me like a star❞
𒀖
Jeon Jungkook, giyinmezdi.
Saldırganlık, vahşetin kuklacısı, doğamızda olan tüm kötülüklerin ertelenemeyen süreci, kaosun atalarımızdan gelme kudretin belirtisi gözlerimize yansır, sivri dişlerimiz arasında dünyayı ham madde gibi öğütür, ya bileklerimizde birikmiş zevki tüm gücümüzle sevmediklerimizin kemiklerine vurur onu öldürürdük ya da ölürdük, ortası yalnızca Jungkook gibi cinsiyetsizler için adildi. En azından benim onu tanıdığım yaşında, daha on yedisinde alfa olmayı bekleyen bir delikanlıyken, hiçbir kavgaya karışmayan, çekingen fakat sosyal medya zamparası olan halleri için buna kesinlikle emin olabilirdim ancak, yirmi ikisindeki Jeon Jungkook, cinsiyetsiz olmasına rağmen bir alfayı kolaylıkla yere serecek kadar güçlü fakat onların kendilerine köpek ettiğini gösterecek kadar dimdik duran o omurgasındaki zedelenmelerle zaferini fakültede çıplak, kaslı göğsünde taşıyacak kadar gururluydu. Alışılmadık derecede kalınlaşan sesiyle, "Champagne confetti." diye bağırarak şampanya şişesini patlattığında onun dizinin dibindeki oturarak bir efendiymiş gibi bakan kızlar dillerini dışarı çıkarıp köpükleri yakalamaya çalıştı.
Jungkook, inanılmaz derecede uçarı ve libidosu yüksek bir insandı. Bunu kaba botlarına yığılmış uzun skater pantolonunu ince belinden düşmemesi için dövmeli eliyle ağ kısmından tutup çekiştirdiğinde daha iyi anlıyordum. Uzunca orada oyalanan eliyle elindeki şampanyayı saçıyor, yüzündeki yarım, komalık eden sırıtışıyla etrafına bakıyordu. Beline oranla geniş omuzları ve kaslı göğsünün her kıvrımı, sekiz tane çizgisiyle bir anatomi öğrencisinin takıntısı haline gelebileceği vücudunu ezberlemeyen yoktu. Boynundaki beni bilirdiler, iç çamaşırının kenarındaki Calvin Klein yazısının kenarındaki 'JJK' amblemini görür ve eğer şanslılarsa arasında bir asker künyesinin hareket ettikçe çarptığı göğüslerine dokunabilirlerdi. Daha önce kimsenin dokunmasına izin verdiğini görmemiştim.
Alfaların dahi dikkatini çeken o gövdedeki gümüş künye babasına aitti. General babası, terorizm derecesinde bir fikri savunan anarşistleri hükümete karşı örgütlemiş bunun sonucunda öldürülmüş korkunç bir adamdı; hiçbir statüde yeri olmayan cinsiyetsizleri savunuyordu. Alfa bekledikleri kurdunun dolunayda kendini göstermeyişi çoğu rejim karıştı kişinin umudu olan Jeon Jungkook'a karşı büyük ölçüde tepkiye neden olmuştu; cinsiyetsizdi, en alt tabakaydı, bir omega ile eşleşmenin statü kazandırmayıp eşine statü kaybettireceği kadar 'insandı'. O zaman dilimi için bunlar herkesin koşulsuz inanacağı gerçeklerken, Jeon Jungkook, ayrıldığımızda bir süre ortadan kaybolmuş, yıllar sonra benim üniversitemde siyaset öğrencisi olarak var olmuştu. Onunla eşleştikten sonra sürekli ve sürekli olarak üniversitemi ziyaret eden Delta Go Won Rim, aramızdaki soyut bağdan güç almak için sık sık uğradığı günlerden birinde cinsiyetsiz Jeon Jungook, siyah canavar gibi duran, arka kısmını fakülte asfaltında kıvılcım çıkartarak kadar önünü kaldırıp Delta'nın Mercedes'inin kaputundan camları kırıp bir şekilde en üste çıkmış, tek ayağına ağırlık vererek durdurduğu motorsikletiyle orada fakültedeki insanlara bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jeon etc.
FanfictionDizlerimin üstüne çöküp itaat etmemi isteyen deltana, sadece senin önünde kıymetli bacak aran için diz çöktüğümü söylüyorum Taehyung. vita taehyung & cinsiyetsiz jungkook. 210124.