5

285 13 17
                                    

"Bu gece burada kal oğlum." dedi babası. Ömer kafa salladı ve koltukta geriye yaslandı. "Napıcaz baba?" "Başka hastanelere de götüreceğiz. Her yere baktıracağız. Öyle hemen kabullenip oturamayız." "Baba." dediğinde babası ona baktı, Ömer yutkunup "ya bir şey olursa" diye fısıldadı.

Babası ayağa kalkıp yanına gitti ve oğluna sarıldı. Kafasını öpüp "korkma, bir şey olmayacak. Hem yapma böyle anneni üzmeyelim." dediğinde Ömer de babasına sıkıca sarıldı. Belki senelerdir sarılmıyordu babasına ama böyle de olmasını istemezdi. "Hadi kalk odana git yat. Güzelce dinlen, sabaha daha güçlü uyanmamız lazım." dediğinde Ömer'den ayrılıp balkona çıktı. Bir sigara içmesi ve düşünmesi gerekiyordu.

Ömer diğer koltukta duran telefonu eline alıp eski odasına girdi ve kapıyı kapatıp yatağına oturdu. Gözyaşlarını silip telefonuna baktığında Berk'in aramalarını ve mesajlarını gördü. Telaştan tamamen unutmuştu ve telefonu da evde kalmıştı. Çok merak ettiği yazdığı mesajlardan belliydi. Elleri titrerken mesajlara girip cevap yazdı.

Ömer: İyim Berk. Özür dilerim haber veremediğim için. (05:34)


Yazıp yatağına kıvrılıp ağlamaya başladı. Sessizce sabah olana, bütün şehir uyanana kadar ağladı. Babasının da dediği gibi bundan sonra güçlü olması lazımdı, bu gece burada bütün üzüntüsünü bırakmalıydı.


"Annem şu yumurtadan da ye hadi." dedi Asiye. "Güzel kızım doydum." dediğinde Asiye daha fazla ısrar etmedi. "Dün ne oldu? Ben hiçbir şey hatırlamıyorum." dediğinde hepsi birbirine baktı ve en sonunda babaları "kahvaltı yapalım ben sana anlatırım Hanım. Tamam mı?" dediğinde kadın kafasını salladı. Bir şeyler olduğunu anlamıştı ama bir şey diyemedi.

"Oğlum sen hadi kalk işe git." "Bugün açmayacağım." "O zaman çıkın bir hava alın. Biz de annenle başbaşa konuşalım." dediğinde ikisi de kalkıp evden çıktılar. "Ben Aybike'nin yanına gidiyorum. Biraz onunla konuşsam iyi olur." dediğindd Ömer kafa salladı ve Asiye karşı apartmana girdi.

Ömer derin bir nefes alıp sağına döndüğünde ona bakan sevgilisini gördü. Berk, elinde çantası köşedeki bakkalın yanında duruyordu. Buraya geleli 3 saat olmuştu. Ömer'i görmeden eve gitmek istememişti, beklemişti.

Berk arkasını dönüp yürümeye başladığında Ömer de peşinden gitti. Hep gittikleri ve genelde kimsenin olmadığı parka geldiklerinde Berk banka oturdu. Ömer de yanına gelip oturduğunda Berk dönüp ona baktı. Bir süre yüzünü inceledi, ellerine baktı ve rahatladı bir şeyi yoktu.

"Ömer ne oldu?" diye sorduğunda Ömer ona dönüp yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Hem sarılıp hem de ağlıyordu. İlk kez mahalle sınırları içinde sarılıyorlardı ve Ömer'i ilk kez ağlarken görüyordu. Kollarını kaldırıp sarılışına karşılık verdiğinde Ömer daha çok ağlamaya başladı. Berk endişelense de sustu ve onun sakinleşmesini bekledi.

Ömer'in ağlaması durduğunda yavaşça Berk'ten ayrıldı ve gözlerini silip derin bir nefes aldı. "Annem hasta Berk. Dün fenalaştı hastaneye götürdük. Doktor çok hasta olduğunu ve belki de çok zamanının kalmadığını söyledi." dedi ve kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı.

Berk yanağına süzülen yaşı silip etrafına baktı ve yerdeki çantayı ortalarına koydu. Ömer'in elini tutup çantanın arkasına getirdi ve bırakmadı. Ömer bir ellerine bir de Berk'in gözlerine baktı ve yutkundu. Ellerine bakmaya devam ederken "sabaha karşı geldik. Telefonumu evde unutmuşum ondan sana haber veremedim." "Boşver beni şimdi. Baban, onun haberi var mı?" "Var. Hatta şimdi evde anneme anlatıyor." dediğinde kendini tutamadı.

Seni Seyrederdim - BxB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin