7.Bölüm

40 7 39
                                    

Yüzüme düşen yağmur damlalarıyla irkildim. Alaz'a doğru döndüm

"Yağmur yağıyor istersen içeri geçebiliriz"

"Sen istiyorsan geçelim, bana farketmez"

"Bana kalırsa ben burada kalırım, sana uyar mı?"

"Uyar"

Yağmur damlaları soğuktu. Aralık ayında olmamıza rağmen kar yağmamıştı ve hava çok soğuk değildi. Bulutlar yıldızları kapatmıştı. Saate baktım, dokuzu geçiyordu. Alaz'a baktım, bulutları seyrediyordu, onu dikkatle incelemeye başladım.
Hakkında şimdiden birçok şey biliyordum. O da benim gibi kahve içmeyi seviyordu. Hayvanları,koyu renkleri,yağmuru, geceyi, Ay'ı, yıldızları seviyordu. Beyaz teni ile siyah saçları uyum içerisindeydi. Griye kaçmış mavi gözleri koyu kaşları ile fazlasıyla karizmatikti. Şeftali rengi dudakları,hoş yapılı bir burnu ve burnunda bir piercingi vardı.

Keskin yüz hatları ve kasları ile sert, sinsi ve hırçın görünüyordu. O gökyüzünü seyretmeye devam ederken gözlerimi saçlarına daha sonra gözlerine doğru kaydırdım. Gözlerinin içi parlıyordu. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki aniden bana dönüp muzipçe gülümsedi.

"Ne o Gece, beni mi izliyorsun?" dedi sinsi bir bakışla

"Tabii canım, seni izliyorum"

"Yakışıklılığıma dayanamadın değil mi?" dedi alayla

"Ayy Alaz ya, iki dakika senin mantığından gideyim dedim onun da içine ettin"

Bir kahkaha patlattı , bense onu bıkkınlıkla izledim. Gülerken gözlerindeki parıltı dahada çoğalıyordu. Gülmesi bittiğinde:

"Seninle uğraşmak mükemmel birşey, artık favori aktivitem bu olacak" dedi sırıtarak

"Heh, naneyi yedik"diye mırıldandım

Daha çok sırıtmaya başladı

Biz gülerken arkamızdan endişeli bir ses geldi

"Alaz, Aleda koşun kavga var" dedi endişeli ses.

Kuzey'di

Alaz'ın birden yüzü düştü "Nasıl oldu, kimler?" dedi telaşla

Ben Alaz'a göre daha soğukkanlı davrandım.

"Kumsal'a bulaştılar sekiz kişiler, Uraz tekme tokat dalınca olanlar oldu" dedi Kuzey, bir gözü morarmıştı.

Kumsal'ın ismini duyar duymaz Alaz'dan önce davranıp koşmaya başladım. Terasın merdivenlerinden hızla indiğim gibi Kumsal'a doğru koştum ve ona bulaşan adamın suratına sert bir yumruk indirdim, Adam acıyla geri çekildiğinde yanında ki emer tenli, kirli sakallı ve çirlin dövmeleri olan adam bana doğru atıldı.

"Vayy, bir di iki oldular, o minik patilerini üzerimden çekte eğlenelim güzelim" dedi miğde bulandırıcı bir sesle.

"Dikkat et de o minik patiler ecelin olmasın" dedim kendimden emin bir şekilde ve ayağımla bacak arasına bir tekme attım, kıvranarak yere çöktü. Arkamı döndüğümde Alaz'la göz göze geldik, yüzünde gururlu bir gülümseme vardı. Aynı zamanda adamlardan biri ile cebelleşiyordu. Ona sinsice gülümsedim ve bana doğru hızla gelen kaslı adamın yumruğundan kurtularak kaburgasına sert bir tekme indirdim. O an fakettim kafede kimse kalmamıştı, burası adeta savaş alanına dönmüştü. Birazdan polisler burada olurdu.

Bunları düşünürken acıyla sendeledim, son anda fark etsem de karnıma inen yumruktan kurtulamadım. Görüş alanım bulanıklaştı ama pes etmeyecektim.

Ben Gece'ydim.

Pes edemezdim.

Son anda üstüme inen tekmeden yuvarlanarak kurtuldum. Kumsal'ı aradı gözlerim, Uraz'ın arkasında kendini savunmaya çalışıyordu ve tabiki Uraz'da onu korumaya.

YER YÜZÜNE DÜŞEN YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin