Gerçek Aylar

19.bölüm

Üzgünüm ama bunu yapmana izin vermeyeceğim." dedi Tanjiro.

Nezuko organa çarparak geri geldi.

"Ah, sen Asakusalı kızsın. Seninle tekrar tanıştığıma memnun oldum." Tanjiro gülümseyerek şöyle dedi:

Nezuko kendini toparlamak için kendini astı ve şaşkınlıkla baktı, bu dağlardan gelen iblisti, "Sen dağlardan gelen iblissin!"

"Dağlar mı? Natagumo Dağı'nı mı kastediyorsun? Demek dağdan aşağı atılan kişi sendin."

Nezuko kılıcını önünde tutarak tekrar ayağa kalktı, "Nesin sen? Sen normal bir iblis değilsin. Sen farklısın."

Tren iblisinin organları zaten boyun kemiğini kaplamıştı ve Tanjiro organın tepesinde oturuyordu, "Yaşına göre oldukça zeki görünüyorsun."

Nezuko kendi kendine kıkırdadı, "Bu senin gözlerin."

Tanjiro nefesini tuttu ve eliyle gözlerini kapattı, "Aman Tanrım, sanırım bunu örtbas etmeyi unuttum." Tanjiro daha sonra kanji numarası olmadan gözlerinin tadını çıkarmak için gözlerini indirir. 

Nezuko'nun alnından ter aktı. Her iblis bunu yapabilir mi? Emin değilim. Bu şeytanı yenemeyeceğimi biliyorum, hayatta kalmaya çalışmalı ve becerebilirsem ustaya rapor vermeliyim.

"Burada olduğumuza göre en azından mücadele etmeliyiz, değil mi?" Tanjiro yüzünde bir sırıtışla sordu: "Tabii ki seni henüz öldürmeyi planlamıyorum. Sen planımın en büyük anahtarlarından birisin."

"Ne?"

Nezuko aniden kan öksürdü.

"Sen hareket etmediğin için benim bir şeyler yapmam gerekiyordu."

Ne... saldırmadı bile! Bekle.. öyle mi yaptı?

*

Rengoku organları kesiyor, elinden gelenin en iyisini yapıyor ve istikrarlı bir tempo tutuyordu.
10

Hiçbir yerden organlar insan bedenlerine uzanmadı.

Rengoku'nun hızla kılıcını çekmesiyle organların çoğunun cesetleri yutmasını engellemeyi başardı, ancak birkaçı içeri girmişti.

Rengoku fark ettiğinde onları kurtarmak için artık çok geçti, kahretsin! Kayıyorum. Avucumun şeklinin arasından kayıp giden bir hayat. Haşira olarak anılmayı bile hak ediyor muyum?

Güm.

Rengoku arkasını döndü, gözleri pembe saçlı, beyaz tenli bir iblis üzerindeydi.
1

"Ne güzel bir bıçağın var," dedi iblis, bir eli kalçasında.

Rengoku saldırmaya hazırlanırken, "Bir üst ayın neden bir alt ay olayıyla uğraştığını anlamıyorum" dedi.

Akaza, "Bu benim dileğim değildi, efendimin isteğiydi" diye yanıtladı, "Bunu çabuk yapalım, olur mu?"

*

"Sen ve iblis avcısı gibi insanlar ölmeyi hak ediyor," dedi Tanjiro, bacağını ileri doğru sallayarak, "hayatta kalmak için yediğimiz şey insanlar iken siz insanları iblislerden kurtarmak hakkında vaaz veriyorsunuz. Bunun kelimesi neydi... ?"

Nezuko kan öksürüyordu. Vücudum ısınıyor ve çok ağrıyor. Daha fazla hareket edebileceğimden emin değilim. Bu nasıl bir şeytan sanatıdır? Peki onun konuşması ne... çok konuşuyor.

"Ah! Çifte standart kelimesini anladım  . Anlamını doğru hatırlıyorsam, 'farklı kişi veya gruplara farklı şekillerde adil olmayan bir şekilde uygulanan bir kural veya prensip' anlamına geliyor.' Evet, kelime bu, çifte standart" dedi Tanjiro, parmaklarını şıklatarak, "Sizler dışarı çıkıp çoğu durumda canlı hayvan olan yiyeceklerinizi avlarken, bizim yiyeceklerimiz olan insanları avlamamamız gerektiğini söylüyorsunuz. İnsanlar canlı hayvanlardır, bu yüzden farkı gerçekten göremiyorum. Biz sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz."