GEÇMİŞE DÖNENLER [1] ↓

202 29 11
                                    

Işıklar...

Acı...

Herşeyin bittiği o korkunç an...

İrkilerek uyandım ve etrafa göz gezdirdim.

Gözlerimi açtığımda yeşil çizgili pijamalarım, dağınık saçlarım ve hatıramdaki o korkunç anılarla birlikte Slytherin yatakhanesinde, kendi yatağımdaydım.

Hepsi rüya mıydı? Meğerse Voldemort beni kendi elleriyle, James'e mektup yazdığım yerde öldürmemiş miydi?

O tarif edilemez acı...

Hala hissediyorum, nasıl acıttığını. Şimdi anlıyorum, ölümün nasıl kaçınılmaz olduğunu.

Ölmüştüm... Ben ölmüştüm, yoksa bütün bunlar sadece benim hayal ürünüm muydu? Yoksa burası ölümden sonra gideceğim yer miydi?

Gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı, bu sessiz ağlayışlarım beni sıkınca hıçkırarak ağlamam kaçınılmaz oldu.

Neler oluyordu? Bu cehennemde neler dönüyordu?!

Aniden kapı açıldı ve içeriye siyah saçlı bir kız girdi, bu kız benim oda arkadaşım Stacey'di.

"Aurelia, neden ağlıyorsun?" Diye sordu temkinle. Benden cevap alamayınca banyoya yöneldi.

"Bu günün tarihini söyleyebilir misin Stacey?" Diye sordum dağınık sesimle. Stacey kaşlarını çatarak bana baktı, sanırım delirdiğimi düşünüyordu.

"25 Kasım. Sanırım gördüğün kabuslar senin gerçeklik algını yitirecek radeye geldi Aurelia, banyoya girip biraz toparlanmanı öneririm," dedi, sesinde bir tutam endişe vardı.

25 Kasım...

Yatağımdan kalktım ve sandıktan bana gelen ve benim yazdığım mektupları çıkardım. En son yazdığım mektubu buldum, bunu elime bulaşan mürekkepten anlamıştım. Mektubu açarak okumaya başladım.

Bu Stacey'in önerisiyle James'e yazdığım ilk mektuptu. Ve bu mektubu dün kaleme almıştım.

Bütün parçalar şimdi yerine oturmaya başlamıştı.

On sekiz gün sonra annemden ölüm yiyen olmak hakkında mektup alacaktım. 30 gün sonra, 25 Aralık gecesi acımasızca öldürülecektim.

Olanlar benim hayal ürünüm değildi, hem de hiç değildi. Öldüğüm doğruydu, hatta Remusun benim mezarımın başında ağladığını bile biliyordum.

En önemlisi ise ben geçmişe, ölümümden bir ay önceye dönmüştüm.

Ve bana verilen bu şansı, iyi değerlendirecektim.

***

Birçok okuyucum James Pottera mektuplar serisinin kötü sonu yüzünden üzülmüş ve remus ile aurelianin başka bir evrende daha mutlu olmasını istemiştiler.

Sevgili okuyucularımı kırmayacağımdan, ben de bu hikaye ile başladım. Olaylar arasında bir bağ yaratmak için seçtiğim bu yolu, umarım seveceksinizdir.

-hypatia

GEÇMİŞE DÖNENLER, Remus Lupin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin