Herkese merhabaaa.
Nasılsınız?
Başlama tarihlerini göreyim →
Hazırlıklı olun 1119 kelime var.
Keyifli okumalaaar ...
"Kumru ablaa neerdeesiin? "
Omzuma astığım bilgisayar çantasını yemekhanedeki masalardan birine bıraktım ve mutfağa yaklaştım.
"Yaa bak en sevdiğin velet gelmiş sen cevap bile vermiyosun ayıp değil mi?"
Mükemmel oyunculuğumu konuşturarak yapmacık bir sinirle söylediğim cümleyi kahkahamla kapattığımdan olsa gerek tüm gerçekçiliğini kaybetmişti.
"Ooo Pars efendi teşrif etmiş."
"Senin için geldim, Seni kaçırmaya geldim Kumru sultan"
Diz çöküp elimi uzattım.
"Tut şu garibin elini de hayatımız şenlensin, tut şu garibin elini de buradan def olup gidelim, diyar diyar gezelim. Yeter ki tut şu garibin elini Kumru sultan..."
Kumru sultan elimi tutup,
"Gidelim pars efendi. Götür beni buralardan" dedi
Ve karşı diyarın imparatoru Osman emminin enseme vurmasıyla destansı aşkımız sona erdi.
"Sen kimin sultanını kimden kaçırıyorsun Pars efendi?" dedi ve sultanımın elini elimden çekerek yanağını öptü.
Sultanımın yanağını öptü...
İki gözüm de yaşlı şuan.
"O son hareketi yapmayacaktın Osman Emmi. Kılıcımın gazabına uğramaya hazır ol."
Hayali kılıcımı çekerek ayağa kalktım oda kılıcını çektiğinde atağa geçtim
"hiaaa"
"Sultanımı elimden alamayacaksıııın"
Biz kendi halimizde kılıçlarımızı savururken Fatma teyzenin bağırışıyla göz göze gelip ateşkes ilan etmeye karar verdik.
"Yemek hazır!"
Kollarını bağlamış bizi izleyen kumru ablaya öpücük atıp
"Sakın üzülme sultanım, geri döneceğim ama şuan Osman emmiye karşı koyamayacak kadar açım." dedim ve elime gelen ilk tabldotu aldım.
"Tamam aşkım sen yaparsın. Ben beklerim."
Sırada ilerlerken Kumru ablanın, Osman amcanın kulağını çekerken 'Niye çocukla çocuk oluyorsun?' adlı konuşmasını bilmem kaçıncı kez yapışını izliyordum. Çok tatlılar *nasını *atayım.
Sıra bana geldiğinde yemeğimi alıp, yapımda ve yayımda emeği geçen herkese elinize sağlık dedikten sonra çantamın olduğu masaya geçtim.
Yemeğime başlamamla birlikte Burak'ın da masaya damlamasına sırıtarak karşılık verdim. Seviyorum keratayı.
"Okul nasıldı aslanım? "
Sorumla birlikte gözlerini devirse de cevap verdi
"Sensiz ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiydi işte."
"Auvv çok kötü geçmiş desene."
"Sen geç dalganı, çok şey kaçırıyorsun."
Kaşlarım çatılmıştı
"Ne gibi?"
"Mesela benimle geçebilecek olan 8 saatini."
Demesiyle kimseyi umursamadan kahkahayı patlattım.
"Oğlum çalışıyorum lan ben."
Gözlerini devirmesine karşın işaret ve baş parmağımı birbirine sürttüm.
"Hani mani lazım ya bize seneye yuvadan uçuyoruz ya hani."
"Onu da o zaman düşünürüz Pars yaa. Boş ver sen o zamanı. Hayatının baharındasın ve sen gidip çalışıyorsun. Herkesin ne dediğini biliyorsun en unutulmaz zamanlarımız lise yıllarımız. Peki senin dilinden konuşayım, bu denklemde ne eksik? "
"Ne eksik?"
"Sen eksiksin Pars, ben en unutulmaz anlarımın sensiz geçmesini istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem/ Yine Burnum Kanıyor!
Humor(...)Benim soruma karşılık aynısını bana sormuştu. "Peki ya sen ne olmasını isterdin? " "Bilmem ki. Ucu fazla açık bir soru." Klasik gerçek ailem ve abilerim kurgusu ama tek bir farkla klasik değil... Nasıl mı? Şöyle efendim: Başrolün karıştırıldığ...
