Mountain Flowers // Minsung

Ceket

"Şaka falan heralde !"

"Şaka yapmıyorum çocuklar.Bu işin şakası olmaz ve başımız büyük dertte,tek çözüm dediğim gibi bu ülkeden kısa bir süre olsada kaçmak"

İsyan etmeye başladım.Bu zamana kadar hiç böyle bir şey yaşamadığımdan Minho hocanın söyledikleri çok abartı geliyordu.Biraz mantıklı düşünecek olursak,cidden tek çözüm bir süreliğini ortadan yok olmaktı.

"Nerden düştüm bu sikik işe"

"Ağzına küfür yakışmıyor Jisung"

"Ya amına koyacağım şimdi! Nasıl sakin kalabiliyorsun ve kalmamı bekliyorsun?Şu an saat gece 3'ü vurmak üzere ve dışarıdaki sikik insanlar yüzünden bu evde tıkılı kaldık"

"Biletleri aldım Jisung.Saat 5te uçak var.Özel uçak tuttum,yolcu uçağına binseydik sıkıntı olurdu."

Felix ile aynı anda şaşkın bir şekilde Minho hocaya baktık.

"Bu kadar zenginsiniz ve dağcılık kulübündemi çalışıyorsunuz hocam?"

2 dakikadır içimi yiyen kurdu sonunda Felix çıkarmıştı.Hakikaten,bu kadar parası varsa neden bu işi yapıyor?

"Bu işi seviyorum Felix.Neyse ne,bavullarınızı hazırlayın yarım saat var"

"Nasıl gideceğiz hocam?"

"Jisung bana kulüp dışı hocam demene gerek yok,ayrıca arkadan kaçacağız."

"Nasıl kaçacağız be?"

"Sana sadece 'hocam' dememeni söyledim.Saygısızlık yapmanı söylemedim Jisung."

Nefes çektim.Çünkü ülkeme dönene kadar bu minho hoca denilen egoistle kalmalıydım.Tamam,yakışıklı olabilir!ama yakışıklı olduğu kadar gıcık olduğunu nereden bilebilirim?

Sallanarak bavulumu hazırlamaya gittim.
Gittiğimde çoktan Felix bavulunu hazırlamış,telefonundan bir şeylere bakıp gülüyordu.

"Neye gülüyorsun bakalım sen?"

"Aaa boşver öyle biri"

"Benden birşeymi saklıyorsun lix?"

"Yoo ne alaka"

"Tamam hadi inandım"

Ani bir hareketle Felix'in elinden telefonunu aldım ve mesaj kutusunun üstündeki isme baktım.

"Hyunn mu?"

"Of hyunjin işte"

"Salak mısın niye saklıyorsun benden"

"YA UTANIYORUM SALAK"

"BAĞIRMA BİDAHA HYUNJİN'İ GETİRTMEM YÜRÜYÜŞE BAK MİNHO BURDA"

"AY YOK HAYIR"

Felix'in üzerine atladım ve ağır çekim ona vurur gibi yaptım.Ne yani Felix'e vurmamı falan mı bekliyorsunuz? Asla.Çocukluğumuz beraber geçti ve onu bebeğim olarak görüyorum.
Salak Felix'te hemen role girdi ve sanki yumruk yemiş gibi kafasını bir sağa bir sola atıyordu.

İçeriye Minho girmesiyle yerimize doğrulduk.

"Sadece iki yaş büyüğüm sizden.Ben mi fazla ciddiyim siz mi çocuksunuz?"

"Hayırdır çocukmu dendi bize kalk Jisung dövüyoz şu adamı"

"1v1 gel Felix"

"2v1?"

"Ona da varım"

Minhoyuda işin içine kattıktan sonra cidden Minho hocanın gerçek kahkahasını duydum.Açıkçası,güzel gülüyordu.

"Neyse hadi uçak kaçacak gelin"

Arka pencereden gelen araba sesiyle eşyalarımızı topladık ve gizlice pencereden çıktık.

"Bu arada nereye gidiyoruz?"

"Japonya"

"HAYIR"

Hayır,hayır gerçek olamaz.ANNEM İLE BABAM ORADA YAŞIYOR VE BENİ BU HALFE GÖRMEMELERİ GEREK.

"Olmaz !"

"Neden,noldu Jisung?"

Minho bana anlamsızca baktı.Felix çocukluk arkadaşım olduğundan biliyordu ve sadece susmakla yetindi.

"Ailem orada yaşıyor ve ben ailemle kavgalıyım eğer beni Japonya'da böyle görürse ebemi siker!"

"Ne kavgası Jisung?"

"Uzun hikaye."

-FLASHBACK-

"BU FOTOĞRAFLAR NE JİSUNG !"

"ANNE ! ONLAR SHOP DİYORUM SANA !"

Lise başlarındaydım ve bir çocuktan hoşlanıyordum.O çocuğun bunu öğrendiği an,artık dalga geçecek bir konu öğrenilmişti.Beni kendisi ile shoplayarak uygunsuz fotoğraflar çıkarmış ve okulun her tarafına asmıştı.Annem arandı ve durumum bu.

"BANA İNANMIYOR MUSUN? ONLAR SHOP"

Babam ortaya atıldı.Bir kaç dakikadır sakin kalmaya çalışıyordu ama artık patlamıştı.

"SEN BAŞIMIZA GAY ORUSPU MU OLACAKSIN ?"

"BABA BENİ DİNLER MİSİN?,ONLAR TAMAMEN O ÇOCUĞUN UYDURDUĞU SHOPLAR."

"SİKTİR GİT VE BİRDAHA GÖZÜME GÖRÜNME JİSUNG."

sözümü beklemeden kendimi dışarıda buldum.Tabii ki arkamdan bir poşetin içinde kıyafetlerimde atılmıştı.O zaman terkedilmiştim bu acımasız dünyaya.

-FLASHBACK END-

"Çok uzun hikaye hyung,sonra anlatırım."

Felix beni onaylarcasına kafa salladı.

"Anladım,ama gitmemiz gerek.Merak etme,seni saklarım"

Minho hyung'a teşekkür etmek amaçlı gülümseyerek kafa salladım.Daha sonra elini sırtımda hissettim.Ne kadar acımasız ve gıcık olsa da,her insanın içinden bir melek çıkıyor.Sanırım Minho hyung'un meleğini ben çıkardım..

Havalimanına doğru geldiğimizde bizim gibi özel uçak tutanlar vardı ve bir tık kalabalık bir ortamdı.

"Hyung"

"Efendim?"

"Görünmek istemiyorum."

Birkaç saniye bekledim ve cevap gelmeyince yerde olan başımı kaldırıp minho'ya bakmak istedim.
Tam baktığımda ceketini sırtıma sarmıştı.Ceketin bir kolunu ben,bir kolunu o giyiyordu.Kendini biraz olsun güvende hissediyordum.

-

Bu bolum saka midur?
Cringe oldu sanki.
CRINGE DEGILIM.

Neyse ben kacanzi💋💋