28 Ekim
Adım Hyun, henüz 10. sınıfa gidiyorum. Yeni okulumda ilk günüm. İzmir'de olan tüm arkadaşlarımı ve anılarımı bırakıp annemle buraya, İstanbul'a geldim.
Annem ve babam aralarında olan bazı anlaşmazlıklar sebebiyle dostça bir şekilde ayrıldı. Babamı da çok seviyorum ama annemle yaşamanın daha iyi olacağını düşündüğüm için annemi seçtim. Onu seçmemden yaklaşık bir hafta sonra da buraya taşındık.
İstanbul'u, bu büyükşehri hep merak etmişimdir. Sonunda geldim ve burada yaşıyorum. Buralar bana çok yabancı kalsa da, bir gün elbette alışacağım.
Sabah uyandım, elimi yüzümü yıkamaya gittim. Aynaya baktığımda yüzümdeki o heyecanı, o stresi görebiliyordum. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kıyafetlerimi giyindim. Okulun özel kıyafetleri yoktu, beni şaşırtmıştı.
Yemeğimi yiyip, dişimi fırçaladıktan sonra anneme hazır olduğumu söyledim. Kulaklığımı, telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım. Yolda araba ile giderken bir yandan annemle sohbet ediyor, diğer yandan okul yolunu öğrenmeye çalışıyordum.
Annem beni okulda indirdi ve dönüşte beni alamayacağını, telefondan konum yardımıyla eve gitmemi istediğini söyledi. Bir şekilde yolumu bulurdum herhalde deyip sınıfıma doğru gittim.
Sınıfım 10/G'imiş. Koridorda sınıfımı ararken bir çocuğa çarptım. Tam özür dilemek için kafamı kaldırmıştım ki o benden özür dileyip gülümsedi.
??: Özür dilerim, önüme bakmalıydım.
Hyun: Sorun değil, ben de sınıfımı arıyordum zaten.
??: Okulda yeni misin? Hangi sınıf?
Hyun: Evet yeniyim, sınıf 10/G
??: Karşı sınıfımdasın, ben de 10/F'deyim. Sınıfıma gidiyordum, benimle gelebilirsin.
Hyun: Olur.
Yanına geçip yürümeye başladım. Birbirimize yakın olduğumuz için parfüm kokusunu alabiliyordum. Çok güzel, mayhoş bir koku.
??:Adın ne senin?
Hyun: Adım Hyunjin ama genelde Hyun diyorlar. Senin adın ne?
??: Benim adım Minho.
Hyun: Memnun oldum, Minho.
Minho: Ben de memnun oldum, Hyun.
Böyle ilerlerken sınıfların önüne geldik. Tam içeri girecekken arkamdan seslendi.
Minho: Ders başlamak üzere, teneffüste yanıma gelirsin istersen. Görüşürüüz.
Hyun: Tamam, görüşürüz.
Sanırım okuldaki ilk arkadaşımı edindim, sıra sınıfa geldi. Sınıfa girdiğimde herkes bana tuhaf tuhaf bakıyordu, boş bir köşe buldum ve oradaki birine sordum.
Hyun: Burası boş mu?
??: Evet burası boş da, sen boş musun?
Hyun: Ne
??: Şaka şaka, adım Seung. Memnun oldum
Hyun: Ben de Hyunjin, memnun oldum Seung.
İyi birine benziyor, umarım göründüğü kadar tatlıdır.
Ders başlayana kadar kimseyle konuşmadım, kulaklığımı takıp şarkı dinledim.
Ders başladığında bir öğretmen sınıfa girdi. Seung tam yanımdaki sırada olduğu için ona sordum.
Hyun: Ders ne?
Seung: İngilizce, hoca da sınıf hocamız. Büyük ihtimalle birazdan seni tanıtmaya falan başlar.
Hyun: Hee teşekkürler.
Gerçekten dediği gibi oldu, beni ayağa kaldırdı ve kendimi tanıtmamı istedi.
Öğretmen: Evet Hyunjin, seni dinliyoruz.
Hyun: Merhaba adım Hyunjin, bazı sepeblerden dolayı İzmir'den geldim. Umarım iyi anlaşırız, tanıştığıma memnun oldum.
Öğretmen: Biz de memnun olduk Hyunjin, oturabilirsin.
Yerime oturdum, hoca dersi anlatmaya başladı. Biraz dersi dinlemeye çalıştım ama çok sıkıcı geldi. Zaten bu konuları biliyordum, İngilizce en iyi olduğum dersti.
