Yengesinin Köpeği

1. Bölüm

Hikayeme başlamadan önce kendimden bahsetmek isterim. Benim adım Bekir, 19 yaşındayım genelde hep ezik diye nitelendirilecek silik tiplerden olmuşumdur. Kendimi bildim bileli ayaklara, çoraplara karşı hep bir ilgim vardı. Hiçbir zaman gerçek bir erkek gibi hissedemedim. Kadınlarında her zaman üstün varlıklar olduğunu düşünmüşümdür. Ve benim kendimi fark etmemi sağlayan insan ise yengem olmuştu. Yengem 32 yaşında, 1.52 boyunda 60 kilo minyon tiplidir, gözleri kahverengi kapalı ayakları da 35 numara. Giyinmesini kapalı olmasına rağmen çok iyi bilir. İnce naylon çoraplar ve babet her zaman favorisidir...

O zamanlar liseye gidiyordum 9. sınıfın başlarındaydım. Arka sıralarda kendi hayal dünyamda takılırdım genelde derslerimde çok iyi değildi zaten. Tüm gün okuldakilerin ayaklarını seyrederdim, kendi kendime filmler yazardım kafamda işte.

Bir gün okuldan erken çıkmıştım, evde kimse yoktu. Tüm aile toplanıp misafirliğe gitmişlerdi sanırım. Evde biraz oturduktan sonra tekrar hayaller kurmaya başladım kendimi rahatlattım. Ama yetmemişti artık bir şeyler yapmam gerekiyor gibi hissetmeye başlamıştım. Alt katta da yengemler oturuyordu. Kapılarına gittim ve muhteşem babetleri yine kapının önündeydi. Eğildim ve koklamaya başladım cennette gibiydim. Kendine has bir kokusu vardı sarhoş oluyordum kokudan. İyice kokladıktan sonra bir güzel yalamaya başladım parıl parıl yapmalıydım. Önce içini temizledim. Ağzıma çorapların tortuları geliyordu afiyetle yiyordum. Sonra üstünü temizledim ve en son altına değdirdim dilimi. Boydan boya yalamıştım ve ayakkabıları tertemiz yapmıştım. Ben babetlerle aşk yaşarken vakit çok hızlı geçmiş olacak ki dış kapının sesini duydum parmak uçlarımda hızlı hızlı merdivenleri çıkmaya başladım. İçimden yengem fark etmesin diye dualar etmeye başlamıştım. O gün hiçbir şey olmamıştı fark etmediğini sanıyordum.. Ama sadece sanıyordum. :)

O anlar hala aklımdaydı ben yengemin köpeği olmalıydım. Onun himayesi altında, ondan gelecek her emiri uygulayan sadık bir köle olmalıydım. Tek düşüncem buydu artık. Yengemlere gittiğimde sürekli ona hizmet etmeye çalışıyordum çay servisini her şeyi ben yapmaya çalışıyordum. Arada popoma vurup evin kızı diyip gülüyordu bana çok etkileniyordum.

Hafta sonu tatili gelmişti. Okul olmadığı için çok mutluydum. Uyandım yine kimse yoktu. Annem not bırakmış düğüne gittiklerini yazmış. Bu beni daha çok mutlu etti çünkü tahminlerime göre yengemde düğüne gitmişti. Hemen bir kahvaltı hazırladım kendime. Sonra aceleyle yine yengemlerin kapısına indim. Bu sefer beyaz spor ayakkabıları kapıdaydı. Rengi hafiften griye dönmüş genelde pazara giderken giyerdi. Hemen iştahla işimin başına koyuldum ve yalamaya başladım. Kendimden geçmiş gibi yalıyordum. Her kıvrımını her detayını temizlemek istiyordum. Ve tam o sırada kapı açılma sesini duydum. Kafamı havaya kaldırmamla şok olmam bir oldu...