1

530 22 11
                                    

Sinirli adımlarla merdivenleri inmeye devam ediyordu Felix. Tek saniye Jisung'a saydırmayı bırakmadı. Çünkü kendisi her zamanki rahatlığı ile onu çıldırtmayı başarmıştı. Son sınavlardan önce beraber yetiştirmeleri gereken projenin, Jisung'a ait olan kısmını bulması gerekiyor. Kendisi kendi kısmını aylar önce bitirmişti.

Okulun en alt katına indiğinde cebindeki telefonu titredi. Arayanı tahmin ettiği için göz devirdi ve telefonu çıkarıp, bakmadan açtı. "Ne var it?"

Jisung'un kıkırtıları onu daha da sinirlendirmişti. "Hâlâ inemedin mi oğlum? Ne yavaş adamsın."

Koridorun sonuna ilerledi Felix. "Bana bak Jisung, gelip seni sikmemek için zor duruyorum zaten. Ne söyleyeceksen söyle."

"Aşk bahçem deme öyle. Maket muhtemelen sahne perdesinin arkasında kalmıştır. İyilik yapıyorum yine küfür ediyorsun kırılıyorum bak."

"Ulan kim sana coğrafya projeni eski konferans salonunda yap dedi gerizekalı. Bir de bitirmiş olsan keşke."

Göremedi ancak Jisung'un göz devirdiğine yemin edebilirdi. "En azından bıraktığım yeri hatırlıyorum. Hadi çabuk al gel şunu. Daha yemek sırasına gireceksin." sinirle güldü Felix, "Siktir git." dedi kapatmadan önce. Telefonunu geri cebine sokuşturdu. Kapıya yaklaşmıştı. Bir yandan söylenmeye devam ediyordu.

"Hayır ben ne diye bu piçi seçtim ki kendime eş? Kendine hayrı yok bana mı olacak? Hep kendi salaklığımdan çekiyorum bunları. Şeytan diyor git hocaya söyle ama hoca Jisung piçinden de piç. Yemin ederim tencere kapak ikili. Ama ben o projeden bir düşük alayım onun yüzünden, o zaman onu duvardan duvara vur- HASSİKTİR!"

İçeriye kelimenin tam anlamıyla daldığında yüksek sesle küfür etti ve sonra yaptığının farkına varmış ve eliyle ağzını kapatmıştı. İçerideki ikili şaşkın bakışlarla ona dönmüştü. Bu saatte buraya gelen kimse olmazdı. Şimdi bu sarışın çocuğun gelmesi onları şaşırtmıştı.

"Felix?" kendi sınıfından Yoon, yarı çıplak olmasını umursamadan Felix'le konuşmaya çalışıyordu. Arkasında ise karşı sınıftan Chan, sanki basılmamışlar gibi sıraya yaslanmış bekliyordu. Felix'in gözleri ikili arasında mekik dokurken eli hâlâ ağzındaydı.

"Felix, iyi misin?" sarışın hızla başını olumlu anlamda salladı ve kızla olabildiğince göz teması kurmadı. Sonunda elini ağzından çekti ve konuştu, "Kusura bakmayın, şey, ben bir şey alacaktım. Lütfen, devam edin siz, ben çıkarım hızlıca. Ne bileyim burada olduğunuzu?" Jisung'un söylediği üzere sahne perdesine ilerledi.

Yolda Yoon, önüne geçti ve çocuğu sakinleştirmek ister gibi ellerini omuzlarına koydu. Hızlı nefes aldığı için kalkıp inen göğsü ise hiç yardımcı olmuyordu.

"Felix, sakin ol." sarışın, her ne kadar denese de yaptığı kabalıktan utandığı için sakinleşemiyordu. O kadar panik yapmıştı ki Yoon'un ellerinin boynuna çıktığını sonradan fark etmişti. "Bize katılabilirsin."

Aldığı teklifle gözleri kocaman açıldı Felix'in. Biraz önce sadece öpüşen bir çifti bastığı için paniklerken şimdi onlara katılacak olma düşüncesi onu panikletmişti.

Kız ise oğlana korkacak bir şey olmadığını göstermek için gülümsedi ve cevap vermesini beklemeden dudaklarına uzandı. Dudaklarının üzerinde hissettiği baskı ve içindeki yabancı hisle gözleri kapandı Felix'in.

O, birkaç saniye içinde yaşadıklarına anlam vermeye çalışırken Yoon, onu yönlendiriyordu. Kız, kollarını oğlanın boynuna doladı ve geri adımlamaya başladı. Tüm bu olanları sessizce izleyen Chan'a vardığında ona yaslandı ve Felix'i öpmeye devam etti.

Felix ne karşılık veriyor ne de kızı itiyordu. Elleri havada asılı kalmıştı adeta. Aklına odadaki diğer kişi düştüğünde gözlerini açtı ve yavaşça uzaklaştı Yoon'dan. Kız da zaten Chan'ın, boynunu öpmeye başlamasıyla başını geriye atmış ve inlemişti.

İki saniye nefeslendi Felix. Aklının bir kısmı koşarak uzaklaşması gerektiğini söylerken diğer kısmı Chan'ın hareketlerini izlemekten bir şey düşünemiyordu. Chan, ellerini kızın beline sarmış bir yandan boynuyla ilgileniyordu. Yoon ise kollarını Felix'in boynundan indirmemiş ancak tamamen Chan'ın hareketlerine odaklanmıştı.

Chan sadece bir saniyeliğine Felix ile göz göze geldiğinde Yoon'dan ayrılmıştı. Bir süre bakıştı Chan ve Felix ikilisi. Felix ona sorulmadan böyle bir işe kalkışıldığı için rahatsız olduğunu düşündü. Hak verdi ona.

Ancak Chan, Felix'i yine paniğe sokmak istermiş gibi Yoon'u hafifçe kenara çekti ve onu ensesinden çekerek öpmeye başladı. Gelen ikinci şok ile bu sefer içinde tanıdık hislere şahit olmanın getirdiği mutluluğu yaşadı Felix. Yoon'a yaptığının aksine, Chan'a karşılık verirken bulmuştu kendini.

Bu sefer şaşırma sırası Yoon'daydı. Kaşları havalandı kızın. "Biseksüel olduğunuzu bilmiyordum." dedi.

Yoon'un varlığıyla kendine gelen ikili aralarında küçücük bir mesafe bırakarak ayrıldı. İkisi de nefes nefese kalmıştı. Chan gözlerini bir an olsun Felix'in dudaklarından ayırmıyor, Felix ise onun gözlerine bakıyordu. Aldığı nefesler arasında konuşmaya çalıştı Felix, "Şey, ben gayim aslında."

Cümlesini bitirir bitirmez o mesafeyi yok etti bu sefer. Dudaklarının arasına aldığı dudakla eğlenmeye başladı. Az önce Yoon'un ince beline sarılı eller bu sefer Felix'in ince belinde geziniyordu. Havada asılı kalmış ellerine iş bulup Chan'ın yüzüne yerleştirdi sarışın.

Gördüğü manzarayla dudakları kıvrıldı Yoon'un. Sevişmek istediği adamın, başka bir adamla öpüşmesini izlemekten zevk almasına güldü. Oldukça hoşuna gitmişti.

Felix'in telefonunun çalmasıyla ortamdaki sessizlik bozuldu. Elektrik çarpmış gibi ayrıldı birbirinde ikili. Yine bir süre nefeslendiler ancak elleri ayrılmadı oldukları yerden. Sadece Felix, tek elini cebine attı ve arayana baktı. Seungmin arıyordu.

Onun boş yere aramayacağını düşünüp açtı telefonu. "Efendim?" dedi ses tonunu ayarlamaya çalışarak.

"Acil yemekhaneye gel. Bizim Jisung iti rahat durmuyor yine sardı birilerine. Kalabalıklar biraz, döverler bunu." kaşları çatıldı Felix'in. Seungmin sesine odaklanmaya çalışırken tam dibinde, elleri belinde onu izleyen Chan odağını bozuyordu.

Ancak konunun genelini anlamıştı. "Tamam... Ben geliyorum." telefonu kapattı. Elini ensesine attı ve küçük adımlarla Chan'dan uzaklaştı. "Şey... Benim salak arkadaşım dayak yiyecek galiba. Onu kurtarmam lazım."

"Jisung mu?" Yoon'a bakmadan başını salladı Felix. Koşar adım sahne perdesinin arkasından bahsedilen maketi aldı. Salondan çıkmadan önce son kez ikiliye döndü. "Kusura bakmayın tekrar."


"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mistakes, chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin