Only For You •|| Hyunlix ||•

9- ^^•

Felix Jisung'un odasına gidip bakmıştı.

"Oha saat 10;45 oldu hala uyuyo bu."

"Ulan Jisung, kalk hadi."

Felix'in telefonu çaldı. Arayan Hyunjin'di.

"Efendim?"

"Bebeğim, günaydın."

"Sanada günaydıın."

"Uyumuyordun değil mi?"

"Hayır hayır, uyanmıştım."

"Ha tamam o zaman, nasıl hissediyorsun bugün."

"Neden sordun ki?"

"Sevgilim, soru sordum."

"İyi hissediyorum."

"Biryerlere gidelim mi?"

"Hyunjin, sen yaralısın ve dinlenmen lazım."

"Başlarım yarama, birşey olmaz."

"Hyunjin, hayır dedim."

"Ben seni görmeden yapamam."

"Tamam, çok istiyorsan yanına gelirim."

"Ne zaman."

"Ne zaman istersin?"

"Her zaman."

"Hyunjin, bir kerede düzgün cevap ver."

"Aşığım sana ama."
(soylemesen anlamicaktik🙄)

"Bana bu kadar düşkün müydün.."

"Evet, önceden sensizlikten çıldırıyordum."

Felix kısık sesle gülmüştü, Hyunjinse bunu duymuştu.

"Ne güzel güldün sen öyle."

"Ihm, ne zaman geleyim?"

"Sen ne zaman istersen."

"Tamam."

"Gelirken beni ara tamam mı bebeğim?"

"Tamamm, görüşürüz."

Diyip kapattı sevinçli sevinçli.

"Felix?"

Diyerek sırıtıyordu jisung.

"Ne sırıtıyorsun sen?"

"Sus da git hadi."

"Gideceğim zaten."

"Bide."

"Ne?"

"Minho'yu da bana yollasana."

"İyi tamam yollarım."

"Hyunjin'le tek kalmaya rağzısın yani?"

"Jisung, dayağı özlemiş gibisin sanki?"

"Tamam tamam."

Felix odasına gitti ve hazırlandı. Hyunjin'i aradı, geleceğini söyledi. Daha sonra asansöre binip aşağıya indi, onların apartmanına doğru yürümeye başlayacakken karşısına Yeonjun çıktı. Yeonjun korkunç bir haldeydi, dudağı kaşı patlamış, yanakları morarmıştı. Felix korkmuş ve yüzünü buruşturmuştu.

"Dur dur, benim Yeonjun."

"Bu halin ne?"

"Sevgilin dövdü. Beğendin mi?"

"Hmhm, eline sağlık sevgilimin."

"Vaayy, demek öyle."

"Evet öyle, şimdi çekil önümden."