soyunma odasında giyinirken bir yandan da aynadan kendimize bakıyorduk.
"vücudum bunda çok belli oluyor, özellikle belim" diyip ellerimi belimde gezdirmeye başladım
"dayı napcan göt mü vercen?"
"hayır lan, sinirlerim bozuldu. seninkiyle değişssseeeeek?" diyip Felix'in gözlerine masumca bakmaya başladım, bu masum sincap gözleri işe yarıyordu. ne zaman birsey istesem bu gözlerimle insanın gözlerine kitleniyordum, ve işe yarıyorda"iyi giy benimkileri, Jinnie'm bana kıyafetlerini verir. hıh"
göz devirip Felix'in formalarını giydim, cidden çok güzel oturmuştu üstüme. Felixle sahaya yani bodrum kata inerken dedikodu yapa yapa iniyorduk, sahaya indigimizde formasının içinde uzun bir kıyafet olan, elindeki basket topunu yere sürekli sertçe atıp tutan, forma numarası 25 ve formasının arkasında 'Lee' yazan biri tüm oyuncuları sıraya dizmişti.büyük ihtimalle bu Minho, dakik biri. ve herseyin düzen içinde olmasını istiyor, kesin simetri hastalığı var, umarım kötü bir şey yaşamayız. ama sorun şu ki Minho sürekli yüksek ve bağırır bir ses tonuyla konuşur, bir dakika.. MİNGİ DE ORADAAAAA
"takım hazır mi!?" diye bağırmıştı
"e-evet" diyebilmiştim zar zor
"Jihoon takımı say!"
"11" diye cevap vermişti, sanırım adi Jihoon. bu ne uzunluk yah! aralarındaki en kısa benim neredeyse!
"aranızda yeni katılanlar var mi!?"
"biz" demiştik Felixle aynı anda
"tanitin kendinizi" dediginde Felixle bir adım öne çıktık
"Han Jisung"
"Lee Felix" diyip sıraya tekrar geçtik
"umarım basket hakkında bir şeyler biliyorsunuzdur" diyordu, ama ben tırnak etlerimi soymakla meşguldüm. ve sürekli basket topunu yere vurma sesi geliyordu
"eved eved biliyoz"
"umarım ki sadece kendinizi göstermek için gelmediniz, değil mi Han Jisung!?" diye bağırdığında gözlerim dolmaya başlamıştı.. siktir..
"ha-"
"git elini yüzünü yıka öyle gel"
"yo-yok, gerek yok" dolmuş olan gözlerimi sildim
"bu takıma sadece kendinizi göstermeye geldiyseniz bi boka yaramaz söyleyeyim"
bir süre daha böyle konuşmalar yapmıştı, ben ise Mingi'ye bakıyordum o ise bana çok tepkisiz bakıyordu."hoş geldin Lix" demişti, uzun saçlı, uzun boylu formasının arkasında Hwang yazıyordu ve forma numarası 04 yani 4 numara. sanırım bu Felixin sevgilisi Hyunjin
"hoş bulduk Jinnie" dedi Felix
"sende hoş geldin, ıı neydi adın?"
"Han, Han Jisung"
"heh ondan işte"
"hoş geldin Han" ahh onun yanındayken kalbimin durmaması için dua ediyorum
"hoş bulduk"
Chan Hyung arkada Seungmin'i etkilemeye çalışmasına gülmüştüm
"sende hoş geldin Filix"
"hoşt o benim"
"HÜÜÜG"
"herkesin sevgilisi var, bi Minho Hyungun yok aga be" demişti Hyunjin ve hep bir ağızdan gülüştük
"pozisyonlarınıza gecin hadi" ilk defa sakince konuşmuştu ama bu onu owospu cocugu 2 diye kaydecegim anlamina gelmiyor
sanırım takımı tanımaya başladım, yani şimdilik. öğrendiklerimi sizinle paylaşacağım;
25 numara-Minho
04 numara-Hyunjin
01 numara-bizim Felix
03 numara-Chan Hyung
11 numara-Seungmin
23 numara-Jeongin
04 numara-Changbin
08 numara-Jisung(ben)
09 numara-San
30 numara-Mingi
12 numara-Jihoon\°Bolum Sonu°/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kan kokusu
FanfictionLee Felix arkadaşı olan Han Jisung'u bir gün zorla okulun basket takımına yazdırmak ister