Ben Derin, 17 yaşındayım. Üç gündür İstanbul'da, yeni taşındığımız evi düzenlemek için her sabah zorla erken saatte kaldıran anne babam ve aynı zamanda saçma sapan şakalarına maruz kaldığım ikizimle yaşıyorum. Ve tam şuan, doğduğumdan beri taşındığımız dördüncü evimizde de annemin "Bu evde çok güzel anılarımız olacak!" gibi cümlelerine maruz kalıyorum...
"Anne, yarın okul var ve saat gecenin 00.30'u. Normal anneler çocuklarını zorla erken yatırırken benim burda koltuk muşambası açmamın sebebi nedir acaba? Hem Doruk nerede, o neden yardım etmiyor?"
"Çok dırıldandın abicim. Yerleri ben sildim hatırlarsan."
Doruk, ikizim. Arada didişmenin dozunu kaçırsak da iyi anlaşırız. Benden sadece yedi dakika önce doğduğu için abim olduğu konusunda ısrarcı. Genelde ondan bir şey isteyeceğim zaman abi lakabıyla hitap ederim kendisine. Beni çok sevdiği için kıyamaz, yapar istediğimi. Biz bildiğiniz ikizlerden değiliz arkadaşlar, yani sürekli kavga etmeyiz. Birbirimize düşkünüz. Özellikle de ben ona, o benim en yakınım...
"Tamam artık siz yatın. Yarın yeni okulunuzda ilk gününüz. İyi geçeceğinden şüphem yok. Sizi seviyorum bebeklerim." Annem tatlı ve eğlenceli bir kadın. Bazen eğlencenin dozunu aşsada onunla konuşmak zevkli. Fakat şuan aklıma yeni okulumuzda olacağımız düşüncesini soktu. Bazı şeyleri kafama çok takarım. Dört defa ev değiştirdim, "yeni okul" fikrine alışmam lazım ama ben Doruk kadar soğukkanlı olamıyorum maalesef.
"Doruk, bizi ayırmazlar değil mi?" Doruk'un yatağının başına oturup onun soğukkanlı konuşmalarıyla rahatlamak için sorular sormaya başladım.
"Hayır ayırmamışlar da, son zamanlarda bana bu kadar bağlı olmanızın sebebini sorabilir miyim Derin Hanım? Ne oldu değerimi yeni mi anladınız acaba?" Kıkırdayarak koluna vurdum.
"Ben sana hep bağlıyım aptal! Ne oldu hoşnut olmadınız mı Doruk bey?"
"Yoo neden hoşnut olmamayayım, bir an garip geldi sadece. Ayrıca abiye aptal denmez bozuşuruz bak!" Abi iması yapmasının verdiği sıkılmışlıkla nefes verdim.
"Tamam Doruk, en abi sensin. Ben yatıyorum, yarın da beni saçma sapan şakalarına maruz bırakmazsan sevinirim..."
"Bakacağız artık. İyi geceler abicim."
İyi geceler." Doruk küçüklüğümüzden beri her düştüğümüzde beni kaldırdı. Ben küçükken eski oturduğumuz mahallede çok fazla zorbalığa uğrardım. Pek fazla arkadaşım da olmazdı. Zaten çok fazla taşındığımızdan sağlam arkadaşlıklar da kuramazdım. Anne ve babam bizi çok özgür yetiştirdi. Öyle çok fazla kontrol altında tutmadılar bizi, zaten genelde işleriyle meşgul oldular. Bu yüzden her yaşadığım olayda doruk yanımda oldu. Ortaokulda yaşadığım bazı tatsız olaylar yüzünden her başladığım yeni okul hayatıma stresli bir giriş yapıyorum. Doruk anne ve babam gibi soğukkanlı olsa da ben olamıyorum. Annem bu özelliğimi teyzeme benzetir. Gerçi kardeşim de ne kadar soğukkanlı olursa olsun bunların bende yarattığı etkinin farkında. Ama o da benim moralimi yükseltmeye çalışıyor kendince...
Yatağıma yattım, kulaklığımı takıp herhangi bir müzik açtım ve yeni hayatımın ilk gününü düşlerken sabah olmaması için dua ederek uyuyakaldım...