fifteen

267 20 74
                                    

Sarada güvenmeyi tercih ettiği mavi tenli adam ile yürüyordu. Adamın arada sırada kendisine attığı hayret dolu bakışlarla adamı korkuttuğunu bile düşünecekti.

"Sorun ne? Seni korkutuyor muyum?" Sonda kıkırdaması ile Kisame sanki daha fazla hayrete düşebilecekmiş gibi kıza baktı. Bu kız kesinlikle garipti. Aklına bu kızı Pain ile tanıştırmayı not etti. Hem bir Uchiha'ydı hemde babasından kaçtığını söylemişti. Kesinlikle bir Akatsuki üyesi olabilirdi. Kızı eğitme düşüncesi altında işkence çektirme düşüncesi, dudaklarının iki yana kıvrılmasına sebep oldu. Ama önceliği ortağı olan İtachi'ydi.

Sarada dudakları iki yana kırılan adama bayık gözlerle baktı. Acaba adam bipolar olabilir miydi? Kendisine yardım eden adam hakkında böyle düşündüğü için kendine kızdı ve kafasını iki yana salladı.

"Ormandan çıkmamıza ne kadar kaldı?" Kisame yan gözlerle kendisine bayık bakışlar atan kıza baktı. "Az kaldı." Siyah saçlı kız gözlüğünü çıkartıp cebine attıktan sonra bulanık gözlerle etrafa baktı. "Emin misin?"

Kızın ne kadar çok konuştuğunu düşünen Kisame gözlükleri olmayan kıza baktığında dona kaldı. Kız fazlasıyla ortağı İtachi'nin kardeşi olan Sasuke'ye benziyordu. Azıcık İtachi'ye benzediğini bile düşündü ama hızla bu düşünceyi sildi. "Cevap vermeyecek misin Kisame?"

"Evet." Sarada kızgın gözlerle adama baktı. Zaten sinirliydi ve adamın umursamaz tavırları onu deli etmişti.

"Ne sor-"

"Sus biraz, tamam mı?" Kisame o an kızı nasıl Sasuke ve İtachi'ye benzettiğini sorguladı. Kız onların aksine çok konuşuyordu. Başını ağrıtacak kadar.

"Hah!" Kız homurdanmaya başlarken mavi tenli adam Akatsuki bireyleriyle buluşunca kafasını Deidara'ya patlattırmayı aklına not etti. Hemen şuanda sırtında taşıdığı o büyük kılıcı ile kızın kafasını koparabilirdi ama kendini tutuyordu.

"Her neyse. Son bir soru soracağım." Siyah gözleri usul usul parlamasına rağmen çekingen bir şekilde bakıyordu kızcağız. "Söyle ve sus." Bugün kesinlikle kimseye karşı tahammülü olmadığını fark etmesi çok uzun sürmemişti Kisame'nin.

"Senin ormanda ne işin vardı peki?" Aslında Kisame ortağı İtachi ile ormanın ilerisindeki dağda buluşmak için sözleştiklerinden oraya doğru gidiyordu. Ne şanslıdır ki avcı konumunda olmanın hakkını bir av bularak vermişti. Ve bu avın ortağını çok memnun edeceğini biliyordu.

"Birazdan görürsün." Sarada kafa karışıklığı ile adama baktı. Nasıl görecekti?

Kisame ise ortağı ile buluşacakları dağı görmesi ile ilk kez samimi bir şekilde sırıttı. Kızı kaybetmemek için attığı küçük ve yavaş adımlar işe yaramamıştı çünkü kız ne kadar hızlı davranmaya çalışsada ona yetişememişti. Bu bile Kisame'nin canını sıkmaya yetmemişti. Ne de olsa bu dağı bitirince olacakları düşünmek bile kahkalarla gülmesine sebep olabilecek türdendi.

Sarada dağı çıktıkları sırada adamın birden keyiflendiğinin farkındaydı. Kaşları çatılırken dağın başındaki siyahlar içindeki kişiyle duraksadı.

Kisame'nin ormanda olmasının sebebi bu adam mıydı?

Adamın yüzü onlara dönük değildi ama sanki geldiklerini anlamış gibi kafasını yavaşça çevirdi. Adamın bulanık gördüğü yüzünde mimik oynamadığını fark etmesi için gözlük takmasına gerek yoktu Sarada'nın. Eli hızla cebine gitti ve aldığı gözlüğü yine aynı hızla takarken adamı sonunda net görebilmişti.

Adamın çatık kaşları ile kendisine baktığını görünce gözlerini kaçırdı. Kisame olacak adam hızla siyahlar içindeki adamın yanına gidip konuşmaya başlarken Sarada adamı incelemeye başladı.

Time TravelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin