𝟐★

16 2 8
                                    

B. -Anıl emre ve heather dinleyerek okumanızı öneriyorum çünkü bu şarkıları dinleyerek yazdımm

"Ağla Jeongın yapabildiğin tek şey bu"

Hıçkırıklarıma engel olamıyor, titreyen dizlerimle dengede durmaya çalışıyordum. Stresten mide kramplarımın ve nefes kesikliğimin başlamasıyla vücudumun titremesi artmıştı.

Han Nehri'nin önüne geldiğim gibi 6 ay öncesi dizildi tek tek gözümün önüne. Kapattım gözümü cıktım nehrin önünde duran engelin üstüne. Engelin yanında kabaca yazılmıs 'TEHLİKELİ"yazısını görmezden gelip oturdum duvara ve bacaklarımı sarkıtarak salladım. Tenha bir yer olduğu için gören olmamıştı kulaklığımı takıp çantamdaki not defterimi alıp resim çizmeye başladım.

....

"Şu dosyaları da yerleştirdim Minho ben artık çıksam olur mu ev ilanlarına bakmam gerekiyor" Hyunjin elindeki dosyalarını Minho'nun masasına bırakıp saçlarını düzeltti.

"İyi iş çıkardın Hyunjin böyle devam edersek vize sınavlarını rahatlıkla geçeriz" Hafifçe kıkırdayıp Minho'ya döndü

"Çıkıyorum o zaman ben akşam görüşürüz" Arkadaşına veda edip kol cantasını takmış ve üniversitenin kütüphanesinden dışarı çıkmıştı Hyunjin.

Sokaklarda sakin sakin yürürken adımlarını Han Nehri'ne çevirdi biraz kafa dinlese iyi olucaktı.

Nehire geldiğinde elini cebine atıp telefonunu çıkardı gelen mesaj var mı diye kontrol edip geri cebine bıraktı. Nehirden biraz daha aşağı doğru inip merdiven kenarında oturup kitabını çıkardı.

Boğuk boğuk gelen ağlama sesleri dikkatini çekti. İlk kulaklığından geliyor sanıp kontrol etti.Sonrasında etrafa bakındı birini görmeyince ayağı kalkıp çantasını aldı "bana öyle gelmiştir heralde" diye geçirdi içinden fakat bir kaç adım daha attığında duvarın üzerinde oturan bir genç gördü ağlama seslerinin nereden geldiği şimdi açıkça belli olmuştu. Karşısında gördüğü güzel bedenin canına kıyacağını düşünüp adımlarını hızlandırdı Hyunjin. Jeongin gitmek için ayağı kalktığı sırada belinde hissettiği kollar ile yere düşmesi saniyeleri sürmüştü . Anın şokuyla ağlamaktan kızaran gözlerini fal taşı gibi açıp karşında ki çocuğa baktı.

"NE YAPIYORSUN ANİDEN YA?!"Gözyaşlarını silmiş ardından ayağa kalkmaya çalışmıştı Jeongın. Fakat başarısız olmuştu yorgunluktan bacakları güçsüz düşmüştü. Çaresizce gözünden gelen yaşı sildi hızlıca.

"Shh lütfen sadece sarılsak olur mu? " Hyunjin rahatlatmak amacıyla tebessüm etti Jeongın'e. Tereddüt ederek de olsa yaklaştı çocuğa. Jeongın başını Hyunjin'in göğsüne yasladı.Hyunjin ise ellerini Jeongin'in güzel saçlarına daldırdı sakin ve nazikçe okşamaya başladı. Kalpleri çok güzel hissediyordu.

Yıllardır boşluk hissiyle dolup taşan kalpleri ilk defa tamamlanmış gibiydi

Hyunjin koynunda ağlayan çocuğun saçlarını öpmeye başladı her bir öpücükte daha iyi hissediyordu Jeongın. Aniden kendini tutamadan iyice ağlamaya başladı.

"Soojın.. o öldü değil mi beyefendi ama intihar etmedi yemin ederim kardeşimi tanırım. Psikoloji okuyorum anlardım onu ruh halinden" Hyunjin duyduğu isim karşısında hafızasını yokladı isim tanıdıktı. Hatırlamaya çalıştı ve aklına gelen dava ile birlikte baktı çocuğa.

"Yang Soojin mi?" Jeongin tanımadığı adamın kardeşinin ismini bildiğini görünce garipseyip ne olduğunu anlamaya çalıştı. Hyunjin farketmiş olucak kı açıkladı hemen kendini.

"Adım Hyunjin. Hukuk öğrencisiyim kardeşinin davası dikkatimi çekmişti araştırmak istemiştim lakin davayı kapattılar"Jeongin duydugu şeyler üzerine ne yapacagını bilememişti bu yüzden daha sıkı sarıldı Hyunjin'e

"Bende Jeongin. Kardeşimin ölümü-" ikili aynı anda

"İntihar degildi"

Güzel bir tanışma oldu bence umarım hosunuza gider fic yazma konusunda iyi sayılmam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel bir tanışma oldu bence umarım hosunuza gider fic yazma konusunda iyi sayılmam

nervousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin