Barış Yesari hastalanmıştı.
Kaç gündür her tarafı acıyor,ateşi düşmüyordu.Bu yüzden derslere de gidemiyordu.Tüm gününü koltukta uyuyarak,bazen en yakın arkadaşı Sasha'yla görüntülü konuşup neşesi yerine gelirdi.Ama genellikle yalnızdı evde.
Aniden duyduğu zil sesiyle daldığı uykudan uyandı ve elinde tutmuş olduğu telefon yere düştü.Ani uyanmanın verdiği etkiyle kalbi durmadan çarpıyordu.Zil hala çalmaya devam ediyordu.Bıkkınlıkla battaniyeni bedenine sarmış halde koltuğundan kalktı ve kapıya doğru ilerledi.
"Kim gelmiş olabilir ki."
Kapı'yı uykulu halde aralarken karşısında gördüğü kişiyle tüm uykusu kaçtı.Herkes'i beklerdi ama onun gelmesini aklından bile geçirmezdi.
"Sen ne arıyorsun lan burda?"
"Barışcığım oldu mu şimdi evine gelen insanı böyle mi karşılıyorsun sen?"
Fırat Bulur sahte şekilde kırıldığını gösteren büzülmüş dudaklarıyla yüzüne baktı.Barış gözlerini devirdi.
"Evet böyle karşılıyorum,ne var?"
Fırat cebinden telefonunu çıkardı.Barış'sa kapıya yaslanarak ne yapmaya çalıştığını izledi.Yüzüne getirdiği telefondaki mesaj kutusuna baktı.Mesajı okudu.Daha sonra Fırat'a baktı ve yüzünde klasik sırıtışını gördü.
"Gördüğün gibi.Sen o kadar insan içinde bana yazdığın için ben de kıramadım seni.Malum bayağı istemişsin gelmemi.O da bir merakımı çekmedi değil."
Barış şu an yerin dibinde olmak istedi.Ani hareketle kapıyı kapatmak istediğinde Fırat'ın gelişmiş refleksiyle karşı karşıya geldi ve başarısız oldu.
"Ayıp ama.Hadi gir içeri,hastasın üşütürsün."
Barış pes ederek battaniye'ye sarılarak içeri doğru girdi.Fırat sanki kendi eviymiş gibi koltuğa yaslanarak etrafına baktı.Barış sessizliği bozarak konuştu.
"E ne olmuş yazmışım sana,hastayım ben hasta.Kafa gidik.Ve gelmek zorunda da değildin."
Battaniye'yi bedenine daha da sardı.Üşümesi daha da arttı.
"Ayrıca,en son aynı odada olduğumuzda neler olduğunu ikimiz de biliyoruz."
Fırat sırıtarak parmağını yüzünde gezdirdi.
"Kavga sonucu camdan atılan bir masa ve 2 haftalığına uzaklaştırma almak.Onu unutmak mümkün mü."
Üniversite'de bir proje üzerinde çalışıyorken fikir çatışması yüzünden bir birilerine girip etrafı dağıtmaları dekan tarafından pek sakin karşılanmamıştı.
"Dudağın nasıl oldu Fırat?"
Fırat dudağındaki Barış tarafından oluşturulan çizgi'ye parmağını götürdü ve sakince,biraz tehtit içeren tonla cevap verdi.
"Şansını zorlama istersen."
Barış keyifle kafasını salladı.Fırat yanındaki poşetten bir karışım çıkardı.Barış onu dikkatle izliyordu.
"Şunu gün içinde 2 kez yersen,çabuk iyileşirsin.Annem hep yapardı bana,sihirli değenek gibi."
Barış'ın içini garip his kapladı.
Fırat neden geldi ki ?
Ve en önemlisi,neden Fırat'a o mesajı atmıştı.Fırat'la pek samimi iletişimi ve ya bir paylaşımı yoktu.Bazı ortamlarda denk gelen ve bir birine zıt iki kişiliklerdi.