Alarmın çalmasıyla yataktan düşmem bir oldu kim kurdu lan bu alarmı?
Sonra kafama dank eden şeyle kendime geldim ben kurmuştum.
Sabah sabah sinirlerim bozulmuştu kendime gelebilmek için birkaç dakika bekledim tam sakinleştim derken odaya dalan kızla kan beynime sıçradı.
"Alev daha uyanmadı mı "
"Sayende uyandım yasemin"
"Tamam hadi hazırlan okula geç kalıcaz" diyip çıktı. Bende derin bir nefes alıp düştüğüm yerden kalktım. Size kendimi tanıtmayı unuttum değilmi ben Alev Doğuş 20 yaşında üniversite konservatuar öğrencisiyim sesim çok güzel zaten güzel olmazsa bu bölümü sevmezdim. Aynı zamanda piyano ve gitar çalıyorum. İstanbul da iki ev arkadaşımla beraber yaşıyorum. Ayağa kalktığım gibi kendimi banyoya attım. Önce kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım ardından dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım. Üzerime siyah pantolon siyah tişört aldıktan sonra makyaj masama oturdum makyajımı yaptıktan sonra saçlarını tarayıp aşağıya indim.
Hira ve Yasemin kahvaltı yapıyordu "günaydın kızlar"
"Günaydın alev"
"Günaydın knk"
Daha fala beklemeden masaya oturdum. Kahvaltı da çikolata en sevdiğim şeydi.
Hira "eee yarın boş günümüz ne yapalım" dedi. Tabi ya yarın izinliydik evi geçindirebilmek için üçümüz de çalışıyorduk ve şansımıza yarın boş günlerimiz denk geliyordu. Nedense benim içinde kötü bir his vardı. Sanki birşey olacakmış gibi hissediyordum aşırı derecede yağan yağmurda kötü düşüncelerimi etkiliyordu.
Yasemin "bence önce buz pateni yapalım sonra yemek yiyip alışverişe çıkalım akşam da barda eğleniriz" dedi. Kendisi biraz çılgın birisidir. "Ya ben uyumak istiyorum" diyince ikisi de güldü zaten uyumaktan başka bir şey yapmıyordum.
Kahvaltı bitince ben kalktım benim dersim daha erkendi bu yüzden ben onlardan önce çıkacaktım. Yağmur yağdığı için üzerime deri ceketimi aldım.
Yağmuru sevdiğim için şemsiye almadım.
Yasemin "bak yine birşey almadın yanına sonra hasta oluyorum diye sızlanıyorsun"diyince güldüm. Benden daha çok beni düşünüyorlardı zaten onlardan başka kimsem yoktu daha doğduğumda yetimhaneye bırakılmıştım.
"Yağmuru seviyorum" diyip ayakkabılarımı giyip çantamı aldıktan sonra çıktım.
Çıktığım zaman gülüşüm soldu diğer insanlar karşı daha farklıydım. Soğuk vede mesafeli.
Apartmandan çıktığımda yağmur durmuş geriye kara bulutlar kalmıştı içimdeki sıkıntı devam ediyordu. Otobüs gelince kartımı okutup en arkada ki tekli koltuğa geçtim. Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkılardan biri olan yağmurlar var kalbimdeyi açtım. Akıp giden yola bakarken sonunda otobüsten indiğimde dersten önce sıcak bir kahve içmek için kafeterya ya girdim kahvemi alıp boş bir masaya oturdum telefonumu çıkarıp biraz oynadıktan sonra ders saati yaklaştığı için fakülteye gittim.***
Sonun da dersler bittiğinde fakülteden çıktım biraz kafa dinlemek için sahile gittim.
3 saat sonra
Telefonun çalmasıyla irkildim. Ekrana bakmamla şok olmam bir oldu hira 8 yasemin 10 kez aramıştı. Aradan üç saat geçmişti ve ben yeni kendime geliyordum. Telefonu açmamla hiranın bağırması bir oldu "nerdesin kızım sen"
"Özür dilerim telefonun çaldığının farkında değildim" deyince iyice sinirlendi.
"Ne demek farkında değilmdim aklımız çıktı" deyince alt dudağımı ısırdım.
"Tamam geliyorum " dedim. "Çabuk ol alev" "tamam görüşürüz" "görüşürüz" diyip kapattı. Bende hemen ayağa kalktım saat 23.48'di bu saatte otobüs bulamazdım bu yüzden taksi durağına doğru yola çıktım. Tenha bir sokaktan geçerken bir haykırış sesi duymamla çöp kovalarının arkasına saklanmam bir oldu. Sonra bir haykırış sesi daha ve bir tane daha bir kaç dakika diğer haykırışları gölgede bırakcak kadar yüksek bir haykırış koptu. Bende bağırmamak için elimle sıkı sıkı ağzımı kapattım.
Ardından meraklanmaya başladım. Lanet olsun ki merakıma yenik düşüp sesin geldiği yere doğru sessizce yürümeye başladım. Çıkmaz sokağa girdiğimde duvara sabitlenmiş demir bir kapı vardı.
Yavaşça kapıyı iterek içeri girdim beni karanlık vede pis bir koridor karşıladı koridorda yavaşça ilerlemeye başladım.
Bir yerlerden gülme sesleri geliyordu çok naif vede güzel bir gülme sesiydi.
Sona doğru geldiğim de beni yine demir bir kapı karşıladı.
Ne varsa ordaydı. Kafamdaki şeytanlar kapıyı açmam için beni dürterken mantığım girme diye bana resmen yalvarıyordu. Açıkçası duygulardan çok mantıkla hareket eden birisiydim ama bu sefer merakıma yenik düşerek kapıyı açtım.
Açmamla şok olmam bir oldu yerde parçalanmış bir ceset vardı ve bir piskopat cesede bakarak kahkaha atıyordu...Selamlar arkadaşlar bu benim ilk kitabım kitabım tamamen kan mafya cinayet ve işkence üzerine olacak umarım beğenirsiniz bu ilk bölümüm bir hata olduysa af ola
Hoşçakalın 🖤🔪🔪
Lütfen yorum yazın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRLİ OYUN
Teen FictionYerde parçalanmış bir ceset vardı ve bir piskopat cesede bakarak kahkaha atıyordu