1. "Cehennem'den Kovulmuş Tanrı"

9.9K 467 377
                                    

Selam herkese, yine ben, yine ben ve yine beeennn🫡

Yazarcım yarım olan bir sürü kurgun var, götün mü kaşınıyor da yenisini yazıyorsun diyebilirsiniz ama bu kurgu beni kendisine çeken ve durup durup yazmak istediğim bir kurgu oldu, o yüzden kendimi de pek tabii frenleyemedim.

Uzun uzun kurgunun nereden geldiğini ve ilhamımın nereden geldiğini yazmıştım bu kısma ancak sadece duygular demek istiyorum şimdi... Sadece duygular ve hisler oluşturdu.

Sevgi ve saygıyla kalın, hepinizi çok ama çok seviyorum.

Bölümün şarkısı;

The Weeknd - Reminder

The Weeknd - False Alarm

İyi Okumalarrr.

Vlad! Vlad! Vlad! Hadi bastır! Vlad!

Etrafın coşkusu ile insanların bağırışları kulağımın dolgunluğuna sebep olan yegane şeydi şu an. Bu coşku dolu nidaları duydukça sinsice sırıttı yeniden. Bir deli gibi, bir şeytan gibi, bir zihnindeki tilkileri özgür bırakmış ahmak gibi... Sinsi, şeytani ancak en çok öfke dolu Vlad...

Kasları kasıldı, bacağını kaldırdı son darbeyi indirebilmek için, o suratındaki sinsi sırıtma ise kazanacağını bildiği bir işin hediyesiydi adeta. Egolu olduğu için değildi bu, direkt kendine güveniyordu çünkü asla kaybetmeyeceğini biliyordu. Hiçbir zaman yenilme olasılığı olan ringe adımını atmazdı da ondan ancak sorun şuydu ki zaten attığı tüm adımlar ringte ona zafer olarak geri dönerdi. Bu da sarsılmaz gözüken egosunu besleyen sahip olduğu en değerli şeydi, güveniyordu çünkü asla yenilmezdi, güveniyordu çünkü o bir deliydi hem de kendine has psikopat bir deli...

Ringde yumruklar iner, kalkar gecenin sonunda da Vlad sol köşeden zaferle kalkar!

Vlad! Vlad! Vlad!

Bacağı ile sol kroşeyi karşısındakine geçirdikten sonra sırf daha da sinir edebilmek için sol yumruğunu da kafasına geçirdikten sonra rakibi bantlardan usul usul yere doğru düşerek kaybetmişti bu maçı. Aslında kaybedeceği başından beri oldukça netti, görmek isteyene. Ayağa kalkabileceğini de asla düşünmüyordum çünkü son darbeyi yediği an da tam olarak işi bitmişti ve o da bunun farkında olacak ki anlık geri adım atıp kaçmayı bile düşünmüştü ama unutmuştu ki Vlad herkesten de hızlıydı. Şeytani piç!

Ondan geriye doğru sayıldı maçın kazananı belli edebilmeleri için, rakibini devirmiş olmanın verdiği sevinçle etrafına bakarak tezahüratları göğsünü gere gere kabul ediyordu Vlad. Az da olsa hırpalanmıştı kabul ancak hâlâ son derecede yakışıklı görünüyordu şerefsiz, piç. Siyah saç tutamları önüne düşmüş hâlde, terleri ise bir süre sonra saymayı bıraktığım o enfes karın kaslarının arasında usul usul süzülerek kendine yol çizmek için uğraşıyordu, keskin çene hattını ise dişlerini sıkarak belli ediyordu olabildiğince, sonra da sinsice etrafına bakındı ve o buz mavisi gözleri ise Vip alanında kurulmuş öylece oturan beni buldu... Daha da sırıttı şerefsiz piç!

HOUSE OF BALLOONS || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin