"Fark etmez,kedi severim!"
Gülüşerek yürümeye devam etmiştik
"Kedilerimi benden daha çok seviyorsun Seungmin!!"
"Hehe~"
Biraz zaman geçmişti,yürürken konuşuyorduk,Minho'nun yanına bulunmayı,onunla konuşmayı çok seviyordum
Minho'nun apartmanına girdikten sonra asansörde kat numarasına tıklayıp kapının kapanmasını bekliyorduk,kapılar tam kapanırken araya bir el geldi ve kapının kapanmasını engelledi.Kapı geri açıldı,Minho ile birbirimize baktık,içeri giren çocuk yere bakıyordu,nefes nefeseydi,asansöre yetişmek için koşmuştu büyük ihtimalle.Kısa süre sonra o çocuk konuştu,sesi aşırı tanıdıktı.
"Ah..ah..özür dilerim"
Düzgünce konuşunca sesini farkettim,güzel bir sesi vardı...ama aşırı tanıdıktı? Bekle...Chan??
Chan olduğunu farkettiğim anda ona bakarken yavaşça kafasını kaldırmıştı,sonra konuştu
"Ne? Siz miydiniz? Minho ve...S-Seungmin"
Malmısın amk ne kekeliyon ya,otistik midir nedir.
Ben kendi içimden Chan'a minik hakaretler yağdırırken Minho konuştu
"Kaçıncı kattasın?"
"Daire 17,6. Kat"
"Karşı daire 2 yıldır boştu...ev sahibi yeni kiracı bulmuş demek?"
"Lan,kapının önünde iki tane çiçek bulunan karşı komşum sen misin? Sulasana şu çiçekleri,ölüyorlar,hiç bakım yapmamışsın,dün sabah evden çıkmadan önce ben suladım,o kadar zarar görmüşlerdi"
"Ablam uğraşıyor onlarla,ben ilgilenmiyorum"
"Hmm..."
Sessizce dinliyordum onları,he,hiç konu yok? Gidiyorlar Minho'nun kapısının önündeki çiçekleri konuşuryolar,konuşmayın daha iyi ya üf
Sonunda altıncı kata geldiğimizde asansörden çıkıp Minho'nun kapısının önünde sessizce duruyordum,çiçeklere baktığımda gerçekten kurumuşlardı.Çiçeklerin ne dediğini hissedebiliyordum,bana su için yalvarıyorlardı,yazıkk
Minho kapıyı açtı,içeri girdik,kapıyı tam kapatıcakken Chan konuştu
"Yarın görüşürüz Seungmin ve Minho!"
İyi,bu sefer kekelemedi gerizekalı.
İçeri girdiğimizde kapının önünde bizi Soonie karşılamıştı,minho yere eğilerek bebişini severken sesini inceltip konuşuyordu
"Biz geldik Soonie-ya~"
"Kardeşlerin nerde Soonie-ya?"
Ben içeri geçtiğimde koltuğun üzerinde yan yana yatan Doongie ve Dori'yi gördüğümde gülmeye başlamıştım
"Buradalar Minooo!"
Minho içeri girince benim ile gülüp onların fotoğrafını çekmeye başlamıştı,fazla tatlılardı.Kısa süre sonra Soonie onların yanına gidip ikisinin ortasına girmişti,veee biz bununla daha fazla gülmeye başlamıştık
"Üçlü olsun güçlü olsun!!"
"Aynen! Kahve ister misin Seungmin?"
"Hm? He,olur,şekersiz!"
"Tamamm"
Minho mutfağa gidip kahve yapıyordu,ben de kediciklerin yanına gidip onları seviyordum,tüy yumakları siyah hırkamı sarı tüyleriyle sarı yapabilirler ama umrumda değil,en azından Dori'nin tüyleri koyu renkli de pek sorun yaratmıyor