15

203 8 10
                                    

"Şu çekirdekleri düzgün yer misiniz biraz?" Doruk konuştuğunda Süsen tükürmek üzere olduğu kabukları eline aldı ve kasenin içine attı. Doruk'un annesi ve babası bir süreliğine yazlıklarına gitmişlerdi ve onlar da evde rahatça takılabiliyorlardı. 4'lü bahçede oturmuş sohbet ediyorlardı.

"Kanka senin manitan falan yok mu?" Süsen Doruk'a sorduğunda omuz silkti. "Ben özel alanıma birilerini almayı sevmiyorum. Hem daha gencim, kendime vakit ayırmak daha makul geliyor." Manita lafını duyunca Kaan bugün olan o malum olayı hatırladı. Aslında aklında asla böyle bir şey yoktu ama onun gereksiz sinirini görünce anlık olarak hareket etmişti. Kaan duygusal bir çocuktu ve bu yaptığı tabi ki de onun kafasını karıştırmıştı.

Süsen kolunu dürttüğünde ona döndü. "Kolumu deştin kızım ya." "Sana sesleniyorum aval aval yere bakıyorsun." "Düşünüyordum." "Ne düşünüyordun?" "Hiç, genel." dediğinde Süsen birkaç çekirdek alıp ona attı. "Ya siz niye beni ciddiye almıyorsunuz?" "Salak işte kanka." "Boşver Doruk takılma. Ben toplarım." Berk konuştuğunda ona bakıp gülümsedi. "Sen bu ikisiyle bir de benimle arkadaşsın. Cidden garip."

"Aa ama Doruk sen de. Alındık gücendik." dedi Süsen ve gülüştüler. "Kankam artık sen de bizimle arkadaşsın haberin olsun. Zengin kanks" "Para göz seni. Doruk sen bu Kaan'a sakın borç morç verme ha. Batırır adamı." "Bana diyene bak. Para için her şeyi yaparsın." Süsen bir an ciddileşti ve "yaparım lan. Seni bile satarım." dedi.

"Berk" Süsen arkadaşına baktı ve "inanmayacaksın ama annen bize geldi sen gittikten sonra." dedi. "Niye inanamayayım Süsen. Klasik annem gelir gider." "Ona değil bize gelmiş anneme ağlamış. Oğlum gitti gelmiyor diye." "Hımm, ben de iki dakika eve girdim bana 'hemen al ne alacaksan çık, baban gelip seni görmesin' dedi." "Vay anasını ya. Kanka bu kadın çift karakterli falan mı?" "Onun tek derdi evliliği ve para. Bir de konu komşu onunla konuşsun, hiçbir şeyden eksik kalmasın. Yoksa beni özlemek falan hikaye." dedi ve su almak için ayağa kalktı.

"Bir şey isteyen var mı?" "Kanka bana bir tane daha meyve suyu getirsene." kafa sallayıp içeri girdi. Meyve suyunu bardağa doldurup tezgaha koydu ve bir bardak daha çıkarıp su doldurdu. Telefonuna bildirim geldiğinde cebinden çıkarıp baktı.

05...: Selam Berk ben Asiye. Ömer'in kardeşi. Müsaitsen bizim taraftaki sahilde buluşabilir miyiz?

Berk: Selam Asiye. Konuşalım tabi ama nedenini sorsam?

05...: Ömer bana ilişkinizi anlattı ve ben de seninle konuşmak istedim. Onun haberi yok bu durumdan.

Berk: Anladım. Ben orada olurum yarım saate.

Yazıp telefonu kapattı. Korkmuştu ama Ömer anlattıysa bir bildiği vardır diye düşündü. Suyunu içip ceketini ve cüzdanını aldı.

Arkadaşlarının yanına gidip "benim çıkmam lazım." dedi. "Kanka nereye bu satte." "Asiye, Ömer'in kardeşi benimle görüşmek istiyor. Sahile gideceğim." "Ne alaka lan? Biliyor mu sizi?" "Evet. Ömer anlatmış." "Bir şey yapmasın sana." Süsen konuştuğunda Doruk da ayağa kalktı. "Yapmaz bence. Yapsaydı direkt tehdit ederdi. Neyse ben seni arabayla götüreyim geç oldu zaten." dediğinde Berk kafa salladı. Bahçeden çıkacaklarken Doruk arkasını döndü "geldiğimde burası temizlenmiş olacak. Yoksa bozuşuruz." dedi. İkisi de güldüğünde kendisi de gülüp kapıdan çıktı.



"Ben arabadayım. Sen git konuş." Doruk'a kafa sallayıp arabadan indi. Asiye kapı sesini duyunca önce arabadan inen Berk'e daha sonra da arabanın içinde oturan çocuğa baktı. Gözgöze geldiklerinde Doruk kafa selamı verdi, Asiye de karşılık verip ayağa kalktı ve Berk'e "hoşgeldin. Kusura bakma bu saatte yordum seni de." dedi. İkisi de oturdu ve "hoşbuldum. Sorun değil zaten arabayla geldim." dedi.

Seni Seyrederdim - BxB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin