Senin de hiç sevmediğin gibi
Bıçaklar, silahlar, kanlar ve yaralar
Havalarda uçuşurken
En sevdiğin gibi
Şaraplar, yataklar, öpüşler ve düşler
Havalarda uçuşurken..
Bu kızın utangaçlığını anlayamıyorum. Başkalarının yanında çok rahat davranırken neden benim yanımda başını bir kez olsun kaldırıp yüzüme bakmıyor?
Ya da neden hiç gülmüyor? En çok da bunu merak ediyorum işte. Neden? Kimsenin yanında bir kez olsun güldüğünü görmedim. Bir insan gülmeden nasıl yaşayabilir? Ufacık bir tebessüm bile olmadan nasıl yaşar ki insan?
Bunları düşüne düşüne çoktan eve varmıştım. Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim. Yalnız yaşıyorum. Ailem Amerika'da yaşıyor. Çalan telefonumla cebimden çıkarıp telefon ekranına baktım.
'Minoo🐈 Arıyor...'
Telefonu açıp megafonu açtım ve koridordaki masanın üstüne bıraktım.
"Efendim?"
M:naber kardo eve geldin mi?
"Şimdi girdim"
M:he iyi bu akşam dışarı çıkalım diyoruz gelirsin değil mi?
"Gelirim gelirim"
M:güzel saat akşam 8 gibi alırız seni
"Tamamdır"
M:hadi gorusuruz
"Gorusuruz"
02.18 Arama Sonlandırıldı...
Telefonla konuşurken aynı zamanda ceketimi ve ayakkabılarımı çıkarıp içeri girmiştim. Çantamı odamdaki çalışma masamın kenarına bırakıp aşağı tekrar indim. Mutfağa girip hızlıca bir ramen yaptım ve tabağımı da alıp oturma odasına gittim. ______________________________________
Saat akşam 7.30 olmuştu bile odama gidip dolabımın başında durdum. Ne giyeceğime bakarken sonunda bir şeyler bulmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Hyunjin Look)
Tamamen hazır olduğumda saat 7.55'ti ayakkabılarımı giyip kapıya çıktım. Yaklaşık 5 dakika sonra önümde duran arabaya baktığımda bizimkilerin geldiğini gördüm. Arka kapıyı açıp bindim.
