✧Prologue✧

51 8 5
                                    

Sabah okulun ilk gününe istemeye istemeye kalkmıştı Satoru. Yorganı bile o güçlü bedene bayağı bir ağırlık yapıyordu. Okulun ilk gününe gitmesem diye düşünse de Nanami ve Suguru'dan gelen 6 cevapsız arama ve bugün başka okuldan yeni gelen öğrencileri -hepsinin gereğinden fazla zeki olduğu söyleniyordu- tanıtmak için tören olacağı aklına gelince kalkması gerektiğini anladı. Üzerindeki beyaz yorganı ayağı ile tekmeleyerek çift kişilik yatağın öbür ucuna attı ve yerdeki beyaz terliklerini giyerek kendini odasındaki banyoya attı. Zaten yataktan yeni kalktığı için üşüyordu ve ayılmak için yüzünü yıkadığı soğuk su buna pek yardımcı olmadı.

İlk gün zaten diye üzerindeki beyaz bol eşofmanını çıkarma zahmetinde bulunmadan üzerine yine beyaz oversize bir tişört geçirdi ve dünden içine sadece 1 defter 1 kalem bir tane de tükenmez kalem attığı çantasını aldı ve tam unutmak üzereyken yorganıyla beraber tekmeleyip fırlattığı telefonunuda aldı. Evin aşağı katına, mutfağa doğru inmeye başladı. Koridorda iken mutfaktan gelen annesinin küçük ve hoş kahkaları ve babasının konuşma sesleri ve şakaları Satoru'nun kulağına gelip gülümsemesini sağladı. Mutfağa girdiğinde karşılaştığı manzara bir kaç saniye şaşırmasını sağlasada geri gülümsemesi daha da büyüdü çünkü Suguru'da yemek masasındaydı. Suguru okul üniformasını giymiş Satoru'nun ailesiyle kahvaltı yapıp sohbet ediyordu. Büyük bir ihtimal ondan gelen 3 cevapsız aramada bununla ilgiliydi zaten. Masada Suguru'nun yanına oturmadan önce topuz yaptığı saçına vurdu. Satoru'nun ailesi ve Suguru'nun ailesi yakındı bu yüzden Satoru ve Suguru küçüklükten beri beraberlerdi. Yemek yemeleri -sadece Satoru'nun ailesine yemek yiyormuş gibi durmak için oturdular- 5 dakika sürmüştü. Suguru'da Satoru'da Bay Gojo ve Bayan Gojo'ya sarılıp onlara veda ettikten sonra daha doğrusu Satoru sanki savaşa gidiyormuş gibi drama yaptıktan sonra büyük mutfaktan çıkıp kapıya doğru ilerlediler. Suguru Satoru'nun ailesinin onu duyamayacak kadar ilerlediği zaman konuştu.

"Ulan yavşak telefonlarına niye bakmıyorsun sen, üstünü bile giymemişsin daha!"

"Okula gitmesek nolur?"

"Nanami dübürümüzü genişletir."

Satoru sıkıntıyla iç çekti ve spor ayakkabılarını giydikten sonra evin arkasındaki garaja doğru ilerledi. Bu gün hava güneşli olduğu için o'da Suguru'da üzerlerine ceket almamıştı. Gerçi Nanami'nin dolabında ikisi içinde ceket vardı mutlaka. Satoru siyah ve geniş arabasına bindi ve Suguru'nun da binmesi için bekledi. Dün gece saat 4'e kadar beraber yayın izleyip oyun oynadıkları için ikisindende ses çıkmıyordu. Bir süre sonra okuka vardılar zaten. Arabayı okulun arka tarafına park edip okula girdiler. Müdür bulunduğu kürsüden Satoru'yu formasız görünce yüzünü buruşturdu Satoru'da müdürden pek farklı değildi. Bahçeye girer girmez kel müdürle göz göze geldiği için gözlerini devirdi ama müdürün yanındaki kızı görünce koluyla yanındaki Suguru'yu dürtüp sırıttı. Kız müdürün omzuna attığı koluna iğrenmiş bir şekilde bakıyordu ve şuan fazla göz önünde olduğu için fazla rahatsızdı. Her yıl olduğu gibi müdür yardımcısının çaldığı düdükle bütün okul kendi sıralarına dizildi ve kimseden çıt çıkmadı. Müdür gururlu bir gülümsemeyle diğer elinide kızın omzuna koyup onu biraz daha öne çekti ve konuştu.

"Matematikte ülke birincisi olan YN LN sizinde bildiğiniz gibi bizim mükemmel okulumuzu tercih etti. Kendisini tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum."

Kızın boynuna madalya takar gibi öğrenci kartını taktıktan sonra onu kürsüden aşağı indirip sırasını ve sınıfını gösterdikten sonra tekrar yerine, kürsüye doğru adımladı ve diğer öğrencileri tanıtmaya başladı ama Satoru'da dahil çoğu öğrencinin dikkati dağılmış, daha doğrusu YN'da kalmıştı...

______________
Toplam 510 kelime

______________Toplam 510 kelime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ANTİ-ROMANTİCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin