ÖLÜMLE BURUN BURUNA

80 3 6
                                    

Ayakkabımın bağcıklarını bağlayıp doğruldum ve yerdeki kaskımı aldım ardından kapıyı kapattım ve kilitledim. Evin bahçesine çıktığımda yanımda olan tek şeye baktım. Motoruma... Motorlar benim için kurtuluştu, hep öyle olacaktı. Abimim küçükken motorlar ile ilgisini olduğunu hayal meyal hatırlıyorum sanırım. Bende hep abimi izlediğim için motorları seviyordum hatta birlikte
oynardık motor figürleri ile..

Motorun yanına gelince kaskımı takıp motora atladım ve motorumu çalıştırıp gazladım. Fazla hızlı sürüyordum ve dengeli değildim. En küçük yanlışımda yuvarlanabilirdim. Ancak umurumda değildi... Abim olsa buna çok kızardı sanırım. Ama benim ne kaybedecek arkadaşlarim, sevgilim nede abim oldu hiç kimsem yoktu. Düşmanlarım dışında tabii! Mustafa diye bir arkadaşım olmuştu ancak oda benden hoşlanmaya başladı ve ben karşılık vermeyince resmen düşmanım oldu. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildi! Ama o bunu anlamamıştı. Çetesini peşime taktı, o zaman belindeki silahım eksik olmazdı. Aklıma silahım gelince bir elimi motorun kolundan çektim ve belimi yokladım. Silah yoktu... Silah yanımda değildi! Pek umursamadım zaten gösterme amaçlı alıyordum yani daha çnce nereyse hiç silah tutmadım ya da doğrultmadım sadece belime yerleştirdim çünkü onları sevmiyorum ailem canıda silahşa alındım hem saat gece iki buçuktu kimsenin peşimde olacağını düşünmüyordum.

Gideceğim deniz kıyısına ulaşmak ve kestirme bir şekilde gitmek için bir kaç ara sokaktan geçiyordum. Geçmez olsaydım! Karşımda gördüğüm motor ve motorun üstündeki kişiye bakınca bir küfür savurdum arkasındada adamları vardı! motorumu hızla geldiğim yere çevirmiştim biraz ilerledim. Tam sokaktan çıkacaktım ki başka motorcular ile karşılaştım. Arkadan ve önden sıkıştırmıştım sokağa göz gezdirince geçek bir yer buldum ancak motorumum giremeyeceği kadar dar bir alandı. Ben motordan inince. Oda indi yani diğerlerinin lideri yani Mustafada motorundan indi diğerleri motorların üstünde bekliyorlardı. Kaskı kafamdan çıkartmadan direkt o dar sokağa koştum.

Arkadan mustafanın o iğrenç sesini duydum. "Esin! Sadece konuşmak istiyorum kaçma benden!" diye bağırdı arkamdan. "Defol git başımdan Mustafa!" diye bağırdığımda sesim sokağı inletmişti. O pislikten nefret ediyordum! Ben koştum, oda benim peşimden... Ara sokaktan çıktım diye sevinecektim ki.. Karşımdaki koca duvara bakınca hevesim kursağımda kaldı. Kapana kısılmıştım. Çıkmaz sokağa girmiştim. Tekrar belimi yokladım silahım yoktu! Cebimde dikiş tutmaz bile yoktu... Mustafa, "Ne oldu acemi savaşçı. Kapana kısıldın!" dediğinde kaskını çıkarıp eline almıştı üzerime yürüyordu arkasından gelenlere baktım adamlarıda peşine takışmıştı! Mustafa belindeki silahını çıkarttı. O üstüme geldikçe ben arkaya gidiyordum taa ki sırtım duvara çarpıncaya kadar. Mustafa dibime kadar girdi ve elindeki kaskı arkadaki adamıns uzattı adam kaskı alınca kafamda silahın soğuk namlusunu hissettim..

İlk defa bir çarem yoktu, Kaçışım yoktu.. Boşuktaydım. Mustafa'nın elini çıplak belimde hissedince midemde bir bulantı hissettim. Kusmak istedim. Bir yandan belimi okşuyor diğer yardan namluyu kafama bastırıyordu. Öleceğimi hissettimde. Ölecektim. Abimi bulmadan ölecektim! Yine o iğrenç sesi duydum "İyi uykular prenses..." diyordu bana. Tam Mustafa tetiğe basacakken tanıdık gelen ama hiç duymadığım sert bir ses duydum. "Rahat bırak lan kızı!

o sert sesin geldiği yere dönüp ona baktım. Hafif dağınık saçları, 'ben burdayım' diyen çene hatları ve tüylerimi ürperten sert bakışları ile Mustafa'ya bakıyordu. Göz renkleri bana çok tanıdık gelmişti ve benim gözlerime benziyordu. Onun sert bakışlarını görünce abimin küçüklüğünü gördüm resmen. Oda hep sert bakardı ama bana bakarken sert bakışlarının arkasında yumuşak bir bakış yatardı.

Ben onu izlemeye dalmışken Mustafa silahın namlusunı kafamdan, elinide belimden çekmişti. Adam yavaş ve sert adımları ile bize yaklaşıyordu. Mustafa hızla geriledi. Gözlerim ikisinin arasında gidip geldi, Mustafa neden ondan kokuyordu? Adam mustafanın dibine kadar geldiğinde Mustafa'nın elinin titrediğini fark ettim... "Hayırdır? Abini öldürdüğüm gibi senide mi öldürmemi istiyorsun?" dediğinde dondum. Saçımın diplerine kadar tüm vücudum titredi. Dudaklarım sessiz bir "sen..." döküldü, ardından bakışlarını bana çevirdi.

Sert bakışları ardından yumuşak bir bakışı vardı.

"Hayır katil değilim küçük kız. Onun abisi benim ailemin ölümüne sebep oldu, bende onun ölümüne sebep oldum. Sakın bana katil gözü ile bakma!" diye açıklama yaptığında sonlara doğru sesi yükselmişti. Anlaşılan ona o gözle bakılmasından rahatsız oluyordu. "Özür dilerim." diye mırıldandım... Cevap yada tepki vermedi ardından Mustafa'ya baktı. "Defol git lan burdan!" sesi sokağı inlettiğinde hafifçe irkildim. Sesi yüksekken fazla havalı ve sertti. Mustafa hızla adamlarına ilerleyin Komutu verince Mustafa önden olacak şekilde uzaklaştılar ve kısa bir an sonra motor sesleri geldi. Gittiklerine emin olmuştum.

Adam bana döndü ve bakışları uzun süre gözlerimde ardındanda saçlarımda gezindi. Beni baştan aşağı süzdü, aynı benim ona yaptığım gibi hareketlerimiz çok benziyordu. Gözlerimde fazla oyalandı, ne düşündü bilmiyorum ama yumruklarını sıktığını gördüm. Ardından derin bir iç çekti ve elini uzattı
"Ender." ismini duyunca dondum. Hiçbir tepki veremedim sadece sesli bir şekilde yutkundum. Kendime gelince elini sıkıp "Esin" dedim sesim hafifçe titrerken... "Teşekkür ederim Ender" benden yaşça büyük duran birine ismi ile seslenmek değişik hissettirmişti. "Önemli değil küçük kız. Sadece bir daha başını derde sokma, her anında yanında olamam" başımı hafifçe olumlu anlamda aşağı yukarı salladım.

Gideceğini sandığım anda "o neyin oluyor" diye sordu, bende sessizce "bana takıntılı birisi" diye mırıldandım. "Başka bir şeyin olmasın zaten" dedi sertçe, nedenini sormadım. Nedeni belliydi zaten... "Seni evine bırakayım mı?" diye sorunca hafifçe tebessüm ettim birinin beni düşünmesi hoşuma gitmişti "hayır gerek yok ilerde motorum var zaten" dedim. "O zaman oraya kadar seninle geleceğim. bu herife güvenmiyorum her an her yerden çıkabilir," dedi, bende yenilgi ile başımı salladım. İlerlemeye başladık, motorun olduğu yere kadar hiç konuşmadık ardından motora baktı ve dudaklarından kısa bir küfür çıktı. "Yamaha r6 mi?" kıkırdayıp kafam ile onayladım. "Motor sürebilirliyor musun?" diye sorduğumda kahkaha patlattı. Kaşlarımı çattım. "Ne gülüyorsun? Alnında motorcu yazmıyor! Hem sürebiliyorsan sen sür diyecektim!"
Diye sinirle bağırdığımda "bağırma bana küçük hanım" diyip motora bindi ve arkasını işaret etti. Arkasına binip hafifçe beline sarıldığımda motoru çalıştırdı ve hızla sürmeye başladı.

Söylemeye çok korkuyordum. Ancak o sesiyle, bakışlarıyla, davranışlarıyla

Abime benziyordu

Devam edecek...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RASLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin