atsushi:
lucy
(18.33)lucy?
(18.37)bakar mısın artık mesajlarıma?
(18.52)lucy:
ne var?
(18.53)atsushi:
özür dilerimlucy:
ne?atsushi:
özür dilerim işte
önceki mesajlarım içinlucy çevrimiçi
lucy yazıyor...
lucy çevrimiçi
lucy yazıyor...lucy:
sorun degil
tartışmayı sevmiyorumatsushi:
ben de bayılmıyorum küs olmaya lucy?lucy:
doğru haklısınatsushi:
her neyse
bir daha saçma konular yüzünden tartışmayalım
kyouka da üzülüyor sonralucy:
hı hı evet
tartışmayızatsushi:
efendim?lucy:
ne efendim?
tartışmayalım dedin ben de seni onayladım
hem kyouka da
üzülmezatsushi:
laf mı çarpıyorsun sen bana?
hala önceki kavga konumuzda takılı mı kaldın?lucy yazıyor...
atsushi:
hadi ama
fazla abarttın
hem madem affetmemiştin neden sorun değil dedin ki?lucy çevrimiçi
atsushi:
gerçekten boş yere tartışmak istemiyorum lucy
bu beni yoruyor
ama aramızda bir küslük yaratmak için an kolluyorsun sankilucy:
üzgünümatsushi:
bu konuyu şu an burda kapatıyoruz ve bir daha açmıyoruz
tamam?lucy:
tamamatsushi:
güzel
napıyosun?lucy:
ryuunosuke ile
hava almaya çıktık biraz
dışardayımatsushi:
ryuunosuke mi?
yine mi bu çocuk|lucy:
evet
bir sorun mu var?atsushi:
hayır
hayır yoklucy:
atsushi
sonra konuşsak olur mu?
o kadar dışarı çıkmayı teklif etti bana
ben telefonla ilgileniyorum
ayıp oluyoratsushi:
olur
iyi eğlenceler sanalucy:
teşekkürler•
ryuunosuke'nin bakışları, elindeki telefonu sıkıntılı bir iç çekişle bırakan ve ardından içeceğinden bir yudum alan lucy'ye kaydı
"bitti mi konuşmanız?"
"bitti"
"ne konuştunuz?"
omuz silkti kızıl
"hiç. özür diledi, barıştık"
siyah saçlı oğlan tek kaşını kaldırdı şüpheyle
"barıştınız?"
"evet"
"hiç sevgilisiyle barışmış birinin mutluluğu yok ama yüzünde"
ryuunosuke'nin şüpheci yaklaşımını tekrar bir omuz silkme karşıladı
"bilmem, sürekli aynı şey yaşandığından herhalde. zaten küsmüş de sayılmazdık"
"sen ona kırgındın ama?"
kafasını olumlu yönde sallayarak arkadaşına cevap verdi lucy
"gönlünü aldı mı peki?"
sustu, cevap vermedi kızıl. karşısındaki kişi bir başkası olsa bu soruya olumlu yanıt verir ve her şey yolundaymış gibi rol yapardı
ama karşısındaki kişi ryuunosuke idi. 22 yıllık hayatının 22 yılında da bulunan, kardeşten de öte gördüğü biricik arkadaşıydı
"yani, özür diledi ama bunun bir şeyi değiştirdiği söylenemez, hala kırgınım. yine de... uzatmak istemedim işte"
iç çekti, ryuunosuke
"lucy, onunla olmak gibi bir zorunluluğun yok farkındasın değil mi? seni böyle hissettiriyorken neden hala onunlasın anlamıyorum"
"onu seviyorum"
"farkındayım, ama her şey sevgiyle hallolmuyor"
biliyordu, kızıl. biliyordu. sadece bu gerçeği biraz daha göz ardı etmeye karar vermişti
"böyle konuştuğuna göre başına gelmiş galiba. ne o chuuya ile kötü müsünüz?"
konuyu ilişkisinden uzaklaştırmak istedi lucy. önceden ryuunosuke'ye çok büyük bir hevesle anlattığı atsushi'yi konuşmak artık onu huzursuz ediyordu
"bizim bir ilişkimiz bile yok ki nasıl kötü olalım? naz yapıyor beyefendi"
"naz dediğin şeyin seni gerçekten de reddetmek olmadığına eminsin değil mi ryuunosuke?'
siyah saçlı yüzüne kibirli bir sırıtış yerleştirdi ve kafasını yana çevirerek saçlarını savurdu
"elbette eminim, benim gibi birini kim reddeder ki?"
ryuunosuke söylediğine kendi kendine kısaca gülerken lucy de ona eşlik etti
"şaka bir yana atsushi hakkında söylediklerimde ciddiyim. ne yaşanıyor aranızda tam olarak bilmiyorum, ama bu anlaşmazlık durumu azalmak yerine artmaya devam ederse kıçına tekmeyi basmaktan çekinme"
gülümsedi kız
"biliyorum, ryuunosuke. teşekkür ederim"
ryuunosuke de kızın tebessümüne tebessümle karşılık verdikten sonra keyifle oturduğu sandalyeye yaslandı
"eh, o kadar derdini dinledim, içecekleri sen ısmarlarsın artık"
☼☼☼
arkadaslar ryuunosukemi cok seviyorum ryuunosukemi en cok ben seviyorum tesekkurler
gecen bolum kisa oldu bi dahaki sefere telafi ederim demistim bu bolumun uzunlugu iyi oldu sanki 🤔
texting oldugu icin surekli bolum atasim geliyor ama bakalim ne kadar surecek bu heves
bolumu tw'in tek okuyucusu ve en buyuk fani sigmasvalentine kisisine ithaf ediyorum !! 🥳🥳
<3