"dönüp bir bakınca
bir sevdiysen bin kez gittin
kaçmak sana inanmaktan kolay
unutman hatırlamandan çok çok kolay
hadi durma azat et beni
bitir artık bu sessizliğiçekip al bu, bu bitmişliği üstümden.
ne bir eksik ne bir fazla gibi
ne bir galip ne bir mağlup gibi
gelip al yarım kalan hissini üstümden""diyorum ki, üçlü mü yapsak?" ricky'nin sorusu ile heeseung sırıttı.
"niye hyung? benimle yapmak mı istiyorsun?" sorusu ile ricky kahkaha attı, "hayır saçmalama.. eşimle başa çıkabilecek misin merak ediyorum."
heeseung'dan gelen içki kokusu ile onun da sarhoş olduğu kesinleşti.
bununla birlikte yanımızdaki şişeyi aldım ve dikledim.
"varım öyleyse." kabul etmesiyle ise yerin dibine girmek istedim.
"ben istemiyorum ricky." ricky söylediğim ile dudaklarıma uzandı, uzun soluklu bir öpücük bıraktı.
"yalnızca boşalma jaeyun." söylediği ile yutkundum, dediklerini yalnızca ben duyabiliyordum zaten.
fakat gerçek şuydu ki, ona boşalmamam imkansızdı.
çünkü ufak dokunuşları dahi beni yerle bir ediyor, benim için yeterli oluyordu.ricky söylediğinin ardından geri çekilmiş ve heeseung'a gözleri ile beni göstermişti.
saçmalığın daniskası olduğu kesindi, hepimiz sarhoştu ve saçmalıyorduk.
bu yüzden heeseung'u görmezden geldim, ricky'nin kucağına çıktım ve ellerimi boynuna sardıktan sonra adeta dudaklarına yapıştım.
dudaklarımı ezip emen adamın ağzının içine doğru inlediğimde ise boynumda başkasına ait soğuk dudaklar hissettim.
o dudaklar tenime her değdiğinde tenim alev aldı ve sıcacık oldu, tüm vücudumun adeta titrediğimi hissettim.
ricky'i şehvet dolu öpüşüm, heeseung'a bu sabah ima ettiğim şeyin kanıtı olmuştu şimdi.
sonra ricky nefeslerimizin tükenişi ile ayrıldı benden.
onun kucağında heeseung'un beni boynumdan öpüşünü izledi.
bundan zevk almadığına emindim fakat neden yaptığını da pek anlayamamamıştım.heeseung beni açlıkla öperken ister istemez gözlerimi kapatıp başımı arkaya atmıştım.
o sırada heeseung ise ricky'nin yanına oturmuş ve üzerime iyice eğilmişti, ricky'nin elleri ise belime sıkı sıkı sarılıydı.
sonra ricky'nin dudaklarını boymumun sol tarafında hissettim, sağ tarafta ise heeseung oldukça meşguldü.
sarhoş olmasaydık, bunu asla yaşamayacaktık.
sonra ikisi de nefes almak için geri çekildi, bende gözlerimi açma fırsatı buldum.
bakışlarım oldukça bayıkken iki aç adamın yanında küçücük hissediyordum.
"ricky-ah, beni gerçekten küçük kardeşinle paylaşacak mısın?" sorum ile ricky güldü ardından dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp beni yanıtladı.
"sen her zaman benim olacaksın, endişe etmiyorum bu konuda."
söylediği ile heeseung'un gözleri ricky'i deldi deşti, bir insan üvey de olsa kardeşinden bu kadar nefret edebilir miydi? öldürmeyi düşünecek kadar.sonra bir şekilde kendimi heeseung'un kucağında buldum ve karşımda eşim beni izlerken ona dokunamıyordum bile.
"bu kadar utanma, eşin seni izliyor sonuçta güvendesin."
heeseung'un imalı sözü göz devirmeme neden olurken bir kez kucağında zıpladım.
ricky ise sessizce içkisini yudumluyor ve bizi izliyordu, film mi çekiyorduk?
sonra heeseung aniden dudaklarıma yapıştmıştı, hep bunu bekliyor gibiydi.
sanki ona bir şeyleri kanıtlamak istiyordu.
çıplak belimi saran tek eli ile beni tamamen kendisine yapıştırdı.
ricky heeseung'u gerçekten tanıyorsa bu tarz hareketleri başkasına yapmadığını biliyor olmalıydı.
heeseung kimseyi sahiplenmezdi, ve sahiplenilmekten nefret ederdi.
birisine bağlı kalmaktan, vücuduna çok dokunmaktan bile hoşlanmazdı.
fakat konu bana geldiğinde tüm ezberlerini bozuyordu, ezberbozan bir adam oluveriyordu.dudaklarıma yaslanan dudakları alt dudağımla oldukça meşgulken ben ise ona yetişmek adına çabalıyordum.
izlenilmekten zaten nefret ediyordum üstüne üstlük o çok hızlı davranıyordu.
araya dillerimiz girince de o durmadı, beni koltuğa yatırdı ve öpebileceği kadar çok öptü.
sonra ayırdı dudaklarını benden, vücuduma ufak ufak öpücükler kondurmaya başladı, bununla birlikte kasıldım.
sonra ricky araya girdi, "en son kimseyle birlikte olmadığına dair dedikodular duymuştum heeseung, doğru mu?"
ricky'nin sorusuyla heeseung boynunu kıtlattı, diyemezdi ki sen benim sevgilimi, onu elimden aldın.
- ki bunu demeye hakkı da yoktu. _
"sanırım erkeklerden çok hoşlanıyorum ricky-sshi."
söylediği ile gözlerimi kocaman açtım ve onu itmek adına ellerimi kaldırdım, fakat o beni durdu ve ellerimi başımın üstünde sabitledi.
"eşin çok hareketli, nasıl başa çıkıyorsun?"
heeseung'un sorusu ile ricky ayağa kalktı, benimse konuşmaya pek halim kalmamıştı.
"uzun zamandır erekte bile olamayan adama bak sen."
ricky'nin heeseung'un aletine bakarak söylediği şey ile yutkundum, ellerimi kurtarmak adına çabaladım, fakat heeseung o kadar agresifti ki daha sıkı tuttu.
"eşin güzel bir adam ricky-ah."
ricky heeseung'un söylediği ile ona eğildi.
eli omzunu buldu, biraz sıktı, birkaç şey mırıldandı.
fakat heeseung o kadar sinirlendi ki ellerimi tutan elleri benden ayrıldı ve hızla ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blue eyes | hj
Romanceh: o gitse sabaha kadar gelmese ne güzel sevişirdik değil mi jaeyun?