𝑴𝒂 𝑷𝒆𝒕𝒊𝒕𝒆 ✿︎ 𝑱𝒆𝒏𝒍𝒊𝒔𝒂 ✓

0.4

Kimyayı severdim fakat bir yerden sonra boğardı insanı. Bütün elementler güçlerini birleştirir, üzerinize saldırırdı. Siz onları severken onlar sizi tüketirdi.

Bazı arkadaşlar gibi :)

"Jen bu şahıslar nerede kaldı hâlâ gelmediler!"

Gülümseyip göz kırptım

"Sekiz yılın verdiği tutkuyla birbirlerini yiyorlardır herhalde"

Lisa küçük bir kahkaha attı ve cenesiyle kapıyı işaret etti.

Bir adet gömleğini düzeltmeye çalışan Jisoo ile şişmiş dudaklarını gizlemek için kafasını aşağı doğru tutan Rosé vardı.

"İti an, çomağı hazırla..."

"Bir sey mi dedin kanka?"

"Ebenin yarrağı diyorum aşko"

Lisa hafifçe sırıttı ve ikimize bakmaya devam etti.

"Ha?!"

Sahte ve abartılı bir şekilde göz devirip Jisoo'ya güldükten sonra ne dediğimi açıkladım ve ondan şaka amaçlı bir tokat yedim.

-------------

Teneffüs zili çaldığında kimya hocası dahil herkes derin bir nefes aldı ve tek tek sınıflardan dokulmeye başladık.

"Çıkışta bir yere gidelim lüüüütfeeeen~"

Rosie'min ageo yaparak sordugu soruya hafif bir şekilde sırıttıktan sonra bir öneri de bulundum.

"Lunapark?"

Üçü de aynı anda yankı yapacak şekilde 'olur' diye bağırdığında irkilmedim değil doğrusu.

Çıkışa iki ders kalmıştı ve derslerimiz farklıydı. Acaba Lisa'mı alıp tuvalete mi kaçsam? Sonyc olarak Jisoo ve Roséanne'nin haberi olmayacak.

Boşluğa piç smile atıp Lisa, Rosé ve Jisoo üçlüsünden 'ne diyo la bu değişik' adlı bakışa maaruz kaldıktan sonra kantine ilerlemeye başladık.

Kantin laboratuvarın iki kat üstündeydi ve biz merdiven çıkmak zorunda kalacaktık.

"Siktir ya, merdiven mi çıkacağız iki kat?" Diye sordu Jisoo, ardından Rosié sırıtıp elindeki asansör kartını gösterdi.

"Sen? Nasıl-"

"E bizim de kendimize göre sırlarımız var değil mi Jen?"

Sır mır yok amına koyayım gizem katmak için palavra sıkıyor. Hocanın asansör kilit kartını çorlayıp kopyalattık işte.

"Ehh, var bu alem de bir havamız Rosé"

Changbin'leşiyorum, imdat!

Neyse efendim, ÖHÖM ÖHÖM.

Şaşkın gözlerle bize bakan Lisa sonun da konuşmuştu; "offff, çıkalım artık"

Asansöre doğru yöneldik ve tuşa bastık. Diğerleri boş boş konuşurken etrafı incelemek bir çeşit takıntıydı benim için ayni zaman da işe de yarıyordu.

Ha? O da ne?

Ben bunlarla nasıl arkadaşım diye geçirdim içimden. Ölümle burun burunalar haberleri yok.

Yazardan~

Jen yalvarıyorum sana yapma!

Hadi ama biraz sakin olun!

Tanrım koru onları!

Asansör yukarı doğru hareket edecekken bir an da durdu ve ışıklar kapandı. Jennie telefonunun ışığını açtı ve Jisoo ile göz göze geldiler. İkiside gram korku duymuyordu, Lisa ve Rosé'un çığlığının aksine.