8.Bölüm

6 0 0
                                    

Merhabalar arkadaşlar kitabımı çok az kişi okuyor bu kadar az kişinin okuması benim hevesimi kırıyor ama yazmaya devam etmeyi düşünüyorum en azından kitap final olana kadar yazmayı düşünüyorum az ve öz bölümler yazıyorum eğer bölümlerin uzun olmasını istiyorsanız bunu belirtebilirsiniz sizleri seviyorumm Keyifli okumalarr dilerim 😊

(Ahmet'ten)
Binbaşı soğukkanlı bir şekilde karşıdaki vatan haininin yaptıklarını anlatıyordu ben şu an onun yerinde olsaydım çoktan karşımızda duran

Soysuz herifi öldürmüştüm ama Binbaşı bunu yapacağa benzemiyordu demekki bir şeyler planlıyordu

Ben, Binbaşı ne düşünüyor diye aklımdan geçirirken arkamdan gelen ses ile irkildim o ses çok tanıdıktı

Arkamı döndüğümde alev alev yanan sinirli gözlere denk geldim tomris elindeki silahla tüm odayı temizlemiş ve bir köşede bizim konuşmamızın bitmesini bekliyordu beklemekten sıkılmış olmalıydı

Tam tomrise sarılacakken binbaşının burada olduğunu hatırladım eğer tomrise sarılsaydım iflahımı sikebilirdi çokta yakınlığa şu an için gerek yoktu

Ben derin derin düşünürken tomris seslenmeye devam ediyordu "ahmet bakacak mısın artık yoksa ben burada beklemeye devam edeyimmi"tam cevap verecekken aklıma gelen şey duraksamama neden oldu sen hafızanı kaybetmemişmiydin sen nasıl beni hatırlıyorsun dediğimde suratını buruşturdu

"Buruşturma suratını ağlayan kediye benziyorsun"
Gercektende suratını burusturunca ağlayan kedilere benziyordu "ağlayan kedi mi sen ağlayan kediyi nerede gördün"dedi bu konu hakkında tartışmaya devam ederdim ama şu anlık asıl olaya dönmemiz gerekiyordu

(Tomris ve ahmet sohbete koyulurlar)

-"sen hafızanı kaybetmemişmiydin tomris konuyu dağitmayalım"

-"konuyu dağıtan sensin ahmet ağlayan kedi falan diyorsun"

-"tamam karıştırmayalım şimdi ağlayan kediyi falan da soruma cevap ver"

-hafızamı mi kaybettim dedi

-evet bir kaç saat önce hafızanı kaybettiğini söylüyordu şu karşıdaki it herif

-Ben bilmiyorum benim hatırladığım son şey tıp fakültesinde öğretim görüyor oluşumdu

-madem hatırlamıyorsun hiç bir şeyi beni nasıl hatırlıyorsun içeriyi komple temizlemişşin silah kullanmayı nereden biliyorsun?

-seni unutmak mümkün mü ahmet rüyalarımda sen,gecem de sen,gündüzüm de yine sen unutamıyorum seni,silah kullanmaya gelirsek te dayım öğretmişti dedim aslında her şeyi hatırliyordum sadece ahmetin ne yapacağını görmek istiyordum

-gerçekten unuttun mu her şeyi, bir kaç gün önceyi de mi unuttun

Dedi şaşkınlıkla kekeliyordu ahmet şu ana kadar gördüğüm en iyi askerlerden bir tanesiydi dayımın eğitim verdiği çok belirli oluyor du onu da kendisine benzetmisti,kendisinin her duruma karşı duygusuz kalabileceğini biliyordum boş bulunmuş olmalıydı

İfademi düz tutarak;

-Bir kaç gün önce ne oldu ki,ha benim sinirlenip raporları yırttığımı söyleyeceksen ben onları hallettim de sen nereden biliyorsun

Ahmeti ilk defa bu kadar üzgün ve ifadesiz görüyordum ikisini aynı anda nasıl yapabiliyordu bilmiyorum ama şu an suratında garip bir ifade vardı

-gerçi bende ki de soru her şeyi unutmana rağmen ben sana bir kaç gün öncesini soruyorum

-ahmet söyleyecek misin artık bir kaç gün önce ne oldu demekki senin unutamayacağın şeyler olmuş

HARBİYE KIZI (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin