Yerdeki oyuncakları, toplarken kapıdan içeri dün kayıt için arayan adam ve çocuğu girdi.-Hoş geldin Güneş, Ebru ablan seni arkadaşlarınla tanıştırsın.
Özge Güneş'in elini tutup içeriye götürdü.
Pars benimle konuşmak istediğini söyledi;
-Güneşin annesi 5 yıl önce trafik kazasında öldü.
-Çok üzüldüm Pars Bey, bunun için güneşe yardımcı olmaya çalışırım.
-Teşekkürler Lalin Hanım, o zaman ben gidiyorum.-Görüşürüz. Dedim ve çocuklara ders saatinin geldiğini söyledim. Hepsi yerlerine oturdu.
Günümü çocuklarla geçirdim.
Okul bitmişti ama hala Pars gelmemişti. Güneş;
-Babam beni almaya gelmeyecek mi?
Dediği sırada telefonum çaldı arayan Pars'tı.
-Merhaba Lalin Hanım işlerim uzadı Güneş'i almaya arkadaşım Batuhan gelecek
-Tamam, iyi günler Pars Bey.
Güneş'e dönerek;
-Seni babanın arkadaşı alacakmış canım.
-Tamam, öğretmenim.
EBRU
İçeriye yakışıklı bir adam girdi.
-Merhaba, ben Batuhan Güneş'i almaya geldim.
Bir anda duraksadım ve heyecandan Batuhan'ın yüzüne bakakaldım.
Bana seslendiğini duydum, hemen Güneş'in çantasını toplayıp eline tutuşturdum ve kapıyı suratına kapattım.
Yanıma Lalin geldi ve ne olduğunu sordu.
-SANIRIM BEN AŞIK OLDUM!
BATUHAN
Güneş'i almak için kapıdan girdiğim sırada karşımda doğaüstü bir varlık gördüm;
-Merhaba, ben Batuhan Güneş'i almaya geldim. Dedim ama beni duymamış gibi yüzüme bakıyordu ve elime Güneş'in çantasını verip kapıyı suratıma kapattı.
Ne olduğunu anlamadım şaşkın şaşkın bakakaldım.
Pars'ın yanına gittiğimizde ne olduğunu sordu;
-SANIRIM BEN AŞIK OLDUM!