Hande'den
Yorucu bir antrenmandan sonra kapıyı açıp içeri girdim. Sonunda evime varmıştım. İçeri girip koltukta uyuyan Zehra'yı görünce gülümsedim.
Erkek arkadaşı ile ayrıldığı için üzgündü. Bende evde tek kalmasını istememiştim. En yakın arkadaşları Ebrar ve Vargas zaten yurtdışında ki liglerdeydi. Herkes yoğun bir tempoda olimpiyatlara hazırlanıyordu ve bu yüzden kimse Zehra'yı fark etmemişti.
Gerçi bende 2 gün önce öğrenmiştim ama neyse.
Zehra'nın üstünü örtüp üzerime eşofman ve sweat geçirip mutfağa geçtim.
Masayı da hazırladıktan sonra tavuk soteyi tabaklara koymaya başladım.
"Vayy döktürmüşsün yine hande sultan"
"Sen ne ara uyandın"
"Daha yeni uyandım ya neyse ben çok açım hadi yiyelim" değip masaya oturduğunda Zehra ya gülümsemiş ve tabağı önüne koymuştum.
Kendi tabağımı da alıp Zehranın karşısına oturup konuşmaya başladım.
"Seninki yazdı mı?"
"O piçe seninki deme"
"Üf neyse işte yazdı mı Berk?"
"Yazdı ama kibarca reddettim"
"Kibarca?"
"Al oku" dedi ve telefonunu bana uzattı. Whatsapp yazışmalarına girip Berki bulduö ve okuöaya başladım.
"Baya kibar reddetmişsin kanka ya"
"Ne deseydim maalesef seninle tekrar beraber olamayız mı deseydim. O kadar aldatmış beni sonra barışalım mı yazıyo. Oldu paşam."
"Aman siktir et."
"Yemekten sonra film izleyelim ya"
"Olur"
"Ay handem brnim bu aralar bi dediğimi iki etmiyosun biraz toparlanayım söz istediğin bişeyi yapıcam"
İstediğim tek şey oydu.
"Yaparsan Zehra yaparsın"