cok kotu yazdim🫢🫢
.°★°.
Jeongguk gözlerini açtığında ilk gördüğü şey, kolları arasında yatan küçük bedendi. İkisi de tamamen çıplaklardı ancak kendisi gece yarısı kalkmış, Taehyung'a yerdeki beyaz tişörtü giydirmişti. Aslında Taehyung o an uyanmıştı ama hem sesi çıkmıyordu, hem de arka tarafındaki ağrı yüzünden hareket edemiyordu.
Çünkü kendisi dün gece Taehyung'u çok güzel dağıtmıştı.
Kolları arasındaki bedeni sarsmamaya özen göstererek yavaşça yataktan kalktı. Saçlarını hızlıca geriye doğru tarayıp arkasını döndü. Örtüsünü üstünden atmış, tişörtü göğüs kafesine kadar sıyrılmış, saçları yastığa dökülmüş ve ağzı hafif aralık bir şekilde uyuyan meleğini izledi bir süre. Onun bu hâline gülümseyip önce tişörtünü aşağı indirdi, ardından örtüyü nazikçe üstüne geri örttü. Saçlarını yavaşça okşadıktan sonra düzensiz adımları onu banyoya sürüklerken uyluklarındaki ağrıyla yüzünü buruşturdu.
Dağıttığı kadar dağılmıştı da.
Banyoda yüzünü yıkayıp kuruladıktan sonra aynadaki yansımasını izledi. Dün gerçekleşen konuşmaları hatırladı. Hiçbir sözünde durmamıştı.
"Hayır taehyung geçen sefer olduğu gibi bu fotoğrafların yüzünden toplantıyı bırakıp eve gelmeyeceğim."
Gelmişti.
"Ve hayır taehyung bu gece attığın fotoğraflar yüzünden yükselip seni altıma almayacağım."
Almıştı.
Kendine verdiği tüm sözleri birer birer çiğnemişti, ve bundan bir an bile pişmanlık duymamıştı.
Kendi düşüncelerine sırıtıp banyodan çıktığında, az önce yatakta olan bedenin zar zor ayakta durduğunu ve banyoya ilerlemeye başladığını görmüştü. "Günaydın güzelim." dedi hoş bir tınıyla. Taehyung ise bu cümleye zor da olsa gülümsemiş, "Günaydın aşkım." demişti.
İkisinin de klişe bulduğu bu kelime, Taehyung'un ağzına çok yakışıyordu.
Ancak Jeongguk'un asıl hoşuna giden şey, Taehyung'un zar zor çıkan sesiydi.
Jeongguk yeni çıktığı banyoya Taehyung'un peşinden yeniden girdi. Taehyung'un yüzünü yıkayıp kurulamasını dudakları kıvrılarak izledi. "Neden öyle bakıyorsun?" diye sordu Taehyung. Ancak o da sırıtıyordu. İkisinin de dün geceyi düşündükleri aşikârdı.
Jeongguk bu konuda gram utanmazken Taehyung'un da aynı şekilde düşündüğünü sanmıştı. Fakat pembe saçlının kıpkırmızı olmuş elmacık kemikleri bu düşüncesini tamamen yalanlıyordu. "Bakma öyle." diye mırıldandı yavaşça. Ardından kafasını kapıya çevirdi, minik ve paytak adımlarla banyodan çıktı. Peşinden gelen sevgilisinin de onu alt dudağını ısırarak izlediğini biliyordu.
.°★°.
Kahvaltıdan sonra Jeongguk Taehyung'un alt tarafına krem sürmüştü. Ardından Taehyung sürekli izlediği diziyi izlemek istemişti.
Sitcomlardan hoşlanmayan sevgilisinin sadece onun minik kahkahalarını ve sahnelere verdiği tepkilerden habersizdi.
"Ross, gerçekten sik kafalının tekisin! Cidden Emily için mi yapıyorsun bunca şeyi?"
Jeongguk'un yüzündeki tebessüm anında kayboldu. Sol omzunu hafifçe kıpırdatarak göğsünde uzanan pembe saçlının laflarına dikkat etmesi için onu uyardı. Küfür onu rahatsız eden bir unsur değildi zira kendisi de küfreden biriydi. Ancak Taehyung ilk tanıştıklarında laflarına dikkat eden ve argodan ileri gitmeyen biriydi. Kendisi yüzünden minik sevgilisinin ağzı bozulsun istemiyordu.
