Liskook Smut🔥

977 7 3
                                    

Lisadan:

Ben Lalisa Manobal, yirmi beş yaşında bir Taylandlıyım. Bundan altı sene önce Tayland'da yaşadığım zamanlar bir yaz günü turistlerin bol olduğu bir sahilde geziyordum ve fotoğraf çekiyordum, bu benim en büyük hobimdi.

İşte o gün... Tayland'a büyük ilgisi olduğu için turist olarak ana vatanıma gelen Jungkook ile o gün tanışmıştık. Ardından sevgili olmuştuk ve Kore'de küçük bir dans şirketi kurmuştuk. Zamanla bu şirket büyümüştü ve yaklaşık bir yıl önce evlenmiştik. Geçen hafta Jungkook, dans şirketinin İtalya'daki seçmeleri için yetkili şirket çalışanlarımızla bir haftalık İtalya'ya gitmişti ve bu akşam dönüyordu. Bu yüzden ona özel bir sürü şey hazırlamıştım. Oturduğumuz yalının çalışanları olan Dah-ye, Chae-won ve Mi-cha'ya bugün ve yarın olmak üzere iki gün izin vermiştim. Gün boyunca tüm evi temizlemiştim, Jungkook'un en sevdiği Tayland ve Kore yemeklerini hazırlamıştım. Ayrıca onun bana en çok yakıştırdığı tarzda olan bir elbise giymiştim.  

Yemek masamız da hazırdı, şu an Jungkook'un gelmesini beklerken bir yandan da can sıkıntısından yalının içini turluyordum. Bana akşam sekizde geleceğine dair mesaj atmıştı ama saat çoktan sekizi geçmişti, sekiz buçuğa gelmek üzereydi. Arıyordum ama meşguldu telefonu. Bir şey mi olmuştu acaba? Daha fazla kötü düşünmek istememiştim, sürekli terlediğim için yüzümü yıkadım ve büyük bir hüzünle yemek masasının bir sandalyesine oturdum. Ümitsiz bir şekilde bekliyordum, bir sürü şey hazırlamıştım oysa. En önemlisi onu çok özlemiştim, kokusunu, tenini, sesini, öpüşünü, dudaklarını ve her şeyini... 

Masaya oturalı on dakikayı çoktan geçmişti, hala gelmemişti. Üzüntüden ağlamak üzereydim. Ağlamamak için sürekli su içiyordum. Ben ümitsizce masada oturmaya devam ederken, boynuma iki elin sarılması, yanağıma bir öpücük atılmasıyla kafamı arkaya çevirmemle yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Hemen sandalyeden kalkmamla her zerresini özlediğim adamın boynuna sıkıcı sarıldım, o da beni sıkıca kavrıyordu. Ardından özlem dolu bir sesle konuştu.

 ''Bebeğim~'' -jk

 ''Seni çok özledim sevgilim'' -ls 

''Ben de güzelim ama sana söz verdiğim saatte olmasa da geldim, kusura bakma hesaplamadığım bir trafik sıkışıklığından dolayı geciktim'' -jk 

''Bir şey oldu diye çok korktum, telefonun meşguldu'' -ls

 ''Uçakta uçak moduna almıştım, öyle kalmış aşkım'' -jk 

''Neyse önemi yok! Acıktığını biliyorum, en sevdiklerini hazırladım. Oturup yemelisin'' -ls ''Hadi ama bu kadar yemeğe çok uğraşmış olmalısın! Çalışanlar nerede? Onlara yaptırsaydın, yorulmanı istemiyorum'' -jk 

''Sana özel yapmak istedim. Onlara iki gün izin verdim, baş başa kalalım istedim. Ayrıca pek yorulmadım, merak etme sevgilim. Hadi, oturup yiyelim'' Dudağına tatlı bir öpücük kondurmamla gülümsedi ve masaya oturup yemeye başladık. Bir yandan da sohbet ediyorduk, kısaca baş başa, romantik ve kaliteli bir vakit dışında başka bir şey değildi.

--------Saat dokuz buçuğu geçmişti. Çoktan yemeğimizi yemiştik ve masayı beraber toplamıştık. Ardından üzerimdeki kıyafeti değiştirip rahat bir şeyler giydikten sonra telefonla ilgilenirken, bu sırada Jungkook da üzerindeki yorgunluğu atmak için duş almak için banyoya girmişti. Bir süre sonra üzerindeki bornozla salona girip benim oturduğum koltuğun tarafına doğru gülümseyerek kollarını açmasıyla ayağa kalkıp yanına gittim ve birbirimize sıkıca sarıldık. Ona sarılırken başımı boyun girintisine koymuştum, açık boynunu nazik şekilde öpüyordum, o ise saçımı koklayarak okşuyordu. 

Kpop Smut.(18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin