Yine o iğrenç alarm sesiyle uyanmıştım.Bu ses gerçekten kulaklarımı tırmalıyor.Yüzümü buruşturarak yataktan kalktım. Pencereden odama doğru süzülen güneş ışığına biraz baktıktan sonra dolabıma doğru ilerledim.Elime ilk gelen kıyafeti ve iç çamaşırlarımıda alarak banyoya doğru yürüdüm. Kıyafetlerimi küçük dolabın üzerine bırakarak küveti doldurmak için suyu açtım ve içine biraz çilekli duş jelini boşalttım. Ilık bir duş aldıktan sonra Kıyafetlerimi giydim. Odama geçip telefonu elime aldım. Saatin 06.45 olduğunu gördüm. Okula gitmeme daha bir saatten fazla vardı. Aynanın karşısına geçip biraz makyaj yapıp saçlarımı da taradıktan sonra şarkı söyleyerek merdivenlerden inmeye başladım.Annem ve babam kahvaltı masasına oturmuş yine rutin bir şekilde o iş konuşmalarını yapıyorlardı.
"Günaydın" dedim ve samimi bir gülüşle masaya oturdum.
Annemden duyduğum "Günaydın tatlım" sesiyle kahvaltımı etmeye başlamıştım.
Kahvaltımı bitirdikten sonra masadan kalkacağım sırada babam seslenmesiyle irkilip tekrar oturdum. Babam " Kızım annen ve benim 1 haftalığına Amerikaya gitmemiz gerek yeni iş ihalesi için" dedi ve gözlerimin içine bakarken benden birşeyler söylememi bekliyor gibiydi.Dudaklarımı araladığım sırada annemin sesiyle kelimelerini yutarak onu dinlemeye devam ettim " Bu sırada seninde burada kalıp okuluna gitmen gerekiyor ve bu süreçte seninle ilgilenmesi için Cemi çağırdık" dediğinde gözlerim gerçekten kocaman olmuştu. Cem benden iki yaş kadar büyük üniversite 1'e gidiyor. Ailem onu gerçekten sever. Ama açıkçası onunla bir hafta aynı evde kalma fikri pek kafama yatmamıştı.Babama baktığımda itiraz istemeyen ölümcül bakışlarını üzerime doğru savurmakla meşguldu.Bende mecbur "Peki" diyip onları öptüm ve çantamı almak için yukarı gittim. Odaya girdiğimde telefonumun çaldığını gördüm ve kapanmadan yetişmek için hızlı adımlarla yürüyüp telefonu elime aldım.
Arayan:Cem
"Alo"
"Selam fıstık babanın haberi vermiş olduğunu umut ediyorum " dedi ve yüzündeki picsmileyi hayal edebiliyordum.
"Ne yazık ki bir hafta sana katlanmak zorundayım "diyip alaycı bir kahkaha attım.
"Okul çıkışında seni alırım güzelim görüşürüz "
"Görüşürüz" dedim ve telefonu kapatıp aşağıya indim anne ve babama ben çıkıyorum diye bağırdıktan sonra ayakkabılarımı da giyip dışarı çıktım.
Şoförümüz Tuna abi kapımı açmış -abi diyorum çünkü en fazla yirmi yaşlarında bir manken kadar yakışıklı ve kaslı- bana gülümseyen bir yüzle
" Günaydın küçük hanım" dedi.
"Günaydın tuna abi" diyerek arabaya girdim.Hemen telefonumu açıp mesajlara göz gezdirdikten sonra telefonu çantama atıp dışarıyı seyretmeye başladım. Birbirinden haberi olmayan onca insan hayatın bütün kargaşası içinde kaybolmaya hazır gibiydi. Bütün yol boyunca dışarıyı seyrettikten sonra araba durdu. Ve tuna abi kapımı açmak için gelmişti." Iyi dersler fıstık" diyip bana güldü ona karşılık olarak yalnızca gülümsemeyi tercih ettim. Okula girdiğim anda bütün gözlerin bana çevrildiğini hissettim.Bunu aldırış etmeden okula doğru yürüyordum ki.Belimi kavrayan ellerle o tarafa döndüm. O sırada bunun yağız olduğunu anladım .Evet yağız sevgilim mavi gözlü kumral kaslı gamzeli ve çok çekici bir çocuk. Bana bakıp boynumdan öptü ve o sırada yüzümdeki koca sırıtmaya engel olamadım. Okula doğru yürümeye başladık. Sınıfımıza girip sıramıza oturmuştuk. O sırada sınıfa giren ilaydanın "Dennniizz!!" Diye bağırmasıyla ellerimi kulaklarıma götürdüm ve yüzümü buruşturup ilaydaya baktım. Bağırmayı bırakınca ellerimi çekip merakla ona baktım. Ilayda böyle bağırıyorsa elbette bişey olmuştur. Ve aralıksız konuşmasına giriş yaptı "Okula yeni gelen çocuk..." işte herşey tamda burda başlıyordu..
EVETT BU BENİM ILK HIKAYEM BİRAZ KISA OLDU AMA UMARIM SEVERSINIZ :**
