three

2.1K 172 75
                                    

Y/N: Bolca yorum lütfen T.T İyi okumalar! :3 

Medya*-*

Bir ay sonra çocukların hepsi mutluydu, I Need U beklediklerinden de büyük bir ilgi görmüş, çoğu listede birinci sıraya yerleşmeyi başarmıştı. 

Herkes Suga'yı böyle güzel bir şarkı yazdığı için tebrik ediyor, devamını beklediklerini dile getiriyordu. Fakat başarılarının devamını dileyen kişiler Suga'nın mutsuz olmasını dilemiş oluyordu bir nevi. Suga aldırmamaya çalışsa da bir süre sonra bu tebrik meseleleri canını sıkmaya başlamıştı hatta ödül törenlerine gitmemeyi bile düşünmüştü fakat hayranlarına bunu yapmak istemedi.

Aklını kurcalayan bir diğer şey ise Ice'ın bunları görüp görmemesiydi. Bir ay geçmişti, çoğu yerde birinci olan bir şarkıyı hiç mi merak edip dinlememişti? Suga'nın yazdığı bütün makalelerde geçiyordu hem de, hiç mi alınmamıştı? Aklında tek bir soru işareti bile oluşmamış mıydı yaşadıklarıyla ilgili? 

Yatakta doğruldu ve yorganını tekmeleyerek yere düşürdü, Ice hakkında düşünmek kalbini yormaktan başka bir işe yaramıyordu.

Dikkat dağıtacak bir şeye ihtiyacı vardı, üyeler de bunun farkındaydı bu yüzden başka bir MV daha çekme kararı vermişlerdi. Başkan Suga'nın yeni bir stile ihtiyacı olduğunu söylemiş, Suga'nın itirazlarını dinlemeden saçını sarı yapmasını istemişti.

Sonuç olarak aynaya baktığında bir adet sarı Suga vardı elinde.

Yüzünü buruşturarak elini saçına götürdü ve sanki patlayıcı bir şeymiş gibi inceledi. Sarı ona yakışmamıştı bile! Daha boyatalı bir gün olduğu için üyeler ve şirket dışında kimse bilmiyordu saçının rengini fakat bugün hayranlara göstermek için dışarı çıkamaları söylenmişti. Üstünü değiştirip pratik odasına yöneldi.

Bütün üyeler yeni tarzlarından memnunken Suga tekrar somurttu. 

"Neden sarı? Neden?" diye sitem etti Jungkook'un karnına yatarken. "Yakışmadı bile!" 

Maknae sırıttı ve elini Suga'nın saçına attı. "Bence çiçek çocuklara benziyorsun hyung."

"Ya, maknae! Erkeksiyim ben, ne çiçek çocuğu?" 

Gözlerini abartıyla devirdi ve Jungkook'un üstünden kalkıp yine aynaya gitti. Böyle giderse kompleksi olacaktı!

"Bugün ayın kaçı?" dedi dudak büzerken. Hangi ayda olduklarını dahi bilmese de günü öğrenmek istemişti.

"24 Haziran hyung." 

Jimin yeni dans hareketlerine çalışırken bağırdı, yeni koreografi gerçekten zordu ve ilk öğrenen Jimin olmuştu. Suga dans hareketlerine bakmaya tenezzül bile etmemişti, olabildiğince erteliyordu dans işini. 

"Hyung! Özellikle senin seveceğin tarzdan hareketler koydurduk, eski zamanlardaki gibi! Neden hareketlere bakmıyorsun?" 

Jimin sonunda dans etmeyi bırakmış, omuzlarını düşürerek Suga'ya bakıyordu. Çabalıyordu, üyeler içinde belki de en çok çabalayan Jimin'di ve Suga bunun farkındaydı. Jimin'le ilk tanıştıklarından beri aralarında farklı bir bağ vardı, ilk zamanlarda Suga onu küçük kardeşi olarak koruyup kollarken son bir yıldır iş tam tersine dönüştü. Diğer üyeler bile Suga'dan ümidi kestiğinde Jimin erkek gururuna bile aldırmadan sürekli onunla ilgileniyordu. Suga bazen onu kırıyor, bazense görmezlikten geliyordu Ice ilk gittiğinde, fakat bunun farkında vardığında Jimin'e özel ilgi göstermeye başlamış, eskisi gibi olmaya çalışmıştı.

Jimin ise seve seve bunu kabul etmiş, herkesin kötü zamanları olduğunu, önemli olanın onları atlatmak olduğuyla ilgili birkaç şey gevelemişti.

what have you done? | suga '2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin