~'°•.jungwon's pow.•°'~,,,,
"Hyung, kimseyi tanimiyoruz. Simdilik baska bir yere gitsek iyi olacak gibi."
"Uff, sacmalama Jungwon. Hepsi benim arkilerim. Ayrica senden cok bahsettim artik tanismaniz sart falan."
"Jungwon tamam da ben o ortamda biraz fazlalik gibi olacagim hyung. En iyisi ben gideyim. Ac degilim zaten."
Sunoo tam elini sallayip ikisiyle vedalasirken Heeseung Hyung onun eline sertce vurdu.
"Hicbir yere gitmiyosun. Kizim beles izgara yicez manyak misiniz ya ne bu tripler?? Hadi yuruyun."
Heeseung Hyung ikimizinde koluna girip bizi izgaracinin icine zorla sokmustu.
Kapidan iceri girdigimizde Heeseung Hyung arkadaslarina seslenmisti ve bizi de o tarafa dogru yonlendirdi.
"Agalar selam." Birden konusma tarzini degistiren Heeseung Hyung'la birlikte gulmemi zar zor tutabilmistim. Klavyede asko kusko takilip gercekte agir abi olması dunyanin en absurt olayiydi ve daha absurdu ise sadece bizimleyken asko takilmaya devam etmesiydi. Herkes bu yanini bilmezdi.
Sari sacli olan gulerek bize el salladi. Diger elinde tuttugu masayi bana dogrulttu ve konustu.
"Hosgeldiniz. Sen Jungwon olmalisin."
Başımı onaylar anlamda salladim.
"Ve sen de..." Bir sure bakislarini Sunoo'nun üzerinde gezindirdi. Basini dusunurmus gibi yana egdi ve isaret parmagini buzdugu duddaklarinin uzerine koydu.
"Sunoo ben." Sunoo kirmizi percemlerini gozlerinin onunden cekerken konustu.
"Sunoo? Hmm, nedense bana çok tanidik geliyorsun. Daha once tanismis miydik?"
Sunoo basini olumsuz anlamda sallamisti. Sari sacli gulmus ve tekrardan konusmaya baslamisti."Niki ben bu arada." Gulerek elini bize uzatti ve tokalastik.
Anlamsiz bakislarim Sunoo'nun bakislariyla denk gelmisti. Ne dusundugumu cok net biliyordu. Keyifli yuz ifadesinden anladigim kadariyla az once yasanan seyin bir hikayesi vardi ve Kim Sunoo bunu bana anlatmadan hicbir yere kacamayacakti.
Hafifçe omuzlarimizi tokusturdum. Bu bizim dilimizde sonra konusucaz demek oluyordu.
Masaya oturmadan once bir kisinin daha orada oldugunu fark etmistim. Siyah saclari ve hem kasindaki hem de dudagindaki piercinglerle oldukca tehlikeli (opsiyonel) duran bu cocuk bize selam bile vermemisti.
Heeseung onun dikkatini çekmek için hafifçe oksurdugunde hala bizim tarafa bakmamisti. Sanirim butun ilgisi kizarmak uzere olan etlerdeydi. Niki hafifce onu omzunda tuttu ve o hızla bizim tarafa döndü. Kulakligini kulagindan cikartti ve yuzunde mahcup bir ifadeyle bize dondu.
"Cok ozur dilerim geldiginizi fark etmemisim. Hos geldiniz ben Jay."
"Merhaba ben Sunoo bu da Jungwon." Sunoo hemen konuşmaya atlamisti. Sosyal kelebegim ne guzel de bicir bicir konusuyordu.
"Jungwon sensin demek. Sonunda Heeseung'un o cok sevgili kuzeniyle tanisabildik." Gülerek elini bana uzatmisti. Uzattigi eli tuttum ve tokalastik. Cevap vermemistim hafifce guldum ve sandalyeye tekrar yayildim.
Diger herkeste tanışma kismini atladiginda yemeye baslamistik. Oyle lezzetliydi ki her sey sohbet etmek yerine sadece yiyeceklerimizle ilgilenmek istiyorduk.
Ve oyle de olmustu. Sifir sohbetsiz sadece Jay'in pisirip pisirip onumuze koydugu etleri yiyorduk. En son hepimiz sisip yemeyi biraktigimizda Niki ve Heeseung Hyung birbirleriyle ugrasip ortamin gerici havasini bozmustu.
"Olum it gibi yiyon hala inceciksin aq." Niki yakinircasina konuştuğunda ona hak vermistim.
"Kizim haftanin bes gunu spora gidiyorum ben senin gibi got buyutmuyorum tum gun." Heeseung Hyung omuzlarini germis ve saclarini arkaya dogru savururken konuşmuştu. Gotum.
"Oha Hyung hangi spor salonuna gidiyorsun?" Sunoo'nun da dahil olmasiyla sohbetleri koyulasmisti. Ben sessizce kosemde yemegimi yemeye devam ediyordum.
"Su merkezdekine gidiyoruz Jay'le. Arada Jake de bizimle geliyo." Jay hala pisirmeye devam ettigi eti izgaradan alip onume koymus ve ilgisini hic kaybetmeden izgaradaki etlerine geri donmustu.
"Aa! Orayi biliyorum. Jungwon hatirladin mi? Sungcheol Hyung'la gittigimiz yer." Jay'in onume koydugu eti afiyetle yerken Sunoo'nun bana yonelttigi soruya karsilik sadece basimi onaylar anlamda sallamistim. Askim yemek yiyorum izin verirsen.
"Biliyorum Sungcheol ile orda cok karsilasiyoruz. Ama sizi hic gormedik." Heeseung Hyung saskin bakislarini uzerimde gezindirmisti. Niye haber vermedin diye bagiriyordu bakislari. Kuzen her seyi bilmen gerekmiyor. Agzimdaki lokmayi sertçe yuttum.
"Sadece bir kere gitmistim cunku. O yuzden haber verme geregi duymadim." Siritarak Heeseung Hyung'a bakmistim. Kizgin yuz ifadesine karsilik hafifce kikirdamistim.
"Sungcheol'le cok takiliyosunuz bakiyorum. Artık en sevdiginiz hyung ben degil miyim yoksa." Heeseung Hyung dudaklarini buzup hayali goz yaslarini sildiginde kahkahami tutamamistim. Sunoo oturdugu yerden uzanip omzunu sivazlamisti.
"Hyung onunla cok ayri bir isimiz var o yuzden hep onunlayiz hala en sevdigimiz hyung sensin aglama lutfen."
"Ya birak su sumukluyu simartip durma Sunoo." Jay hala onume bi seyler koymaya devam ediyordu. Çoktan doymustum ama bu leziz etin tadini cikartmaya devam etmeliydim.
"Ama cocuk aglasin mi Jungwon? Ne kadar kotu bir kuzensin ya." Suno bu sefer Heeseung Hyung'a sarildiginda gozlerimi devirip yemegimi yemeye devam ettim. Patlayacaktim ama degerdi.
Biraz daha birbirimizle ugrasip eglendikten sonra kalkmistik. Hesabi odemek icin kasaya dogru ilerledigimde Jay kalcasiyla beni itip uzaklastirmisti. Gulerek anlamsiz bakislarimi ona yolladigimda basiyla kapiyi isaret etmis ve odemeyi yapmak icin arka cebindeki cuzdanina uzanmisti. Hicbir sey soylemeden kapinin onunde bizi bekleyen cocuklarin yanlarina ilerledim.
"Hyung daha sonra bana Jay'in hesap numarasini atabilir misin? Odememe izin vermedi de."
"Atamam. Cunku bende bilmiyorum."
"Ya siz nasil arkadassiniz ya."
"Alis kizim alis. Jay asla kimseye hesap odetmez."
"Ne aliscam ya."
"Sussana kizim ne guzel beles iste." Sunoo koluma girerken konusmustu. Jay de geldiginde kizgin bakislarimi ona yollamistim. Beni gormezden gelmis ve digerleriyle vedalasip Niki'yle birlikte yanimizdan ayrilmisti.
____________________________
kizlar slmmm duz yazi ozurlusu biricik yazariniz geldii
eng klavye cok safe hissettirdigi icin boyle devam rtcem raatsiz oluo musunuz
