jisung'un bu sözlerinden sonra Minho'nun gözleri doldu
"Jimin.."
"gitti Minho jimin yok artık ben zaten o çocuğa bakamazdım ve ayrıca o çocuğu doğursaydım bile babasının bir yalancı olmasını istemezdim onunda hayallerinin yıkılmasını istemezdim
ona daha iyi bir baba bulurdum Seungmin gibi!"
"jisung ben.."
"Jisung deme bana! jisung deme! yeter.."
jisung yere çöktü ve ağlamaya başladı Minho'da göz yaşlarının yere düşmesine izin verdi
"hayatımı mahvettin Minho! nefret ediyorum senden! GİT BAŞIMDAN!"
.
Jisung eve geldiğinden beri ağlıyordu saat akşam 7 olmuştu ve birazdan seungmin gelicekti
bir tek seungmin onu rahatlatabilirdi
o sırada kapı açılma sesi duyuldu
oğlan oturduğu yerde doğruldu ve seungminin içeri girişini izledi
seungmin eve girdiğinde ve elindeki paketleri yere bıraktıktan sonra Jisung'un oturduğu koltuğa doğru yaklaştı ve jisung'un yanına oturdu
"ne oldu güzelim?"
"Minho ile kavga ettik bana diyorki ben sana yalan söylemedim söylemiyorum siktirsin gitsin ya!"
"boşver güzelim sen daha iyilerine layıksın"
"hm hm"
seungmin jisung'a yaklaştı ve yanağına bir öpücük kondurdu
"bak sana bir hediyem var"
dedi seungmin ve kapının önüne bıraktığı paketlerden birini aldı ve geri döndü
"bune?"
"aç bakalım"
Jisung heyecanlı bir şekilde paketi açtı ve içinden çıkan şey karşısında şok oldu
"seungmin.."
"sana yakışacağını düşündüm.."
"bu çok güzel bir kolye.."
"beğeneceğini düşündüm"
"beğendim zaten! çok teşekkür ederim!"
Jisung seungminin üzerine atladı ve sarıldılar
Jisung seungmini arkadaş olarak görsede seungmin için işler çok farklıydı..
.
çok kısa oldu ama bir bölüm daha atıcamm
230 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gürültü / Minsung
Teen FictionLee Minho bir Üniversite öğrencisiydi ve büyüyünce Rock yıldızı olmak istiyordu. stüdyosu kapatıldığı için gitarını evde çalmak zorunda kalıyordu ama kaldığı apartmandaki kimseyi uyutmuyorduda ve o uyuyamayanlardan biride Han Jisung'tu.
