Başarılı ressam, Hwang Hyunjin. Bu gün ikinci sergisinin açılışını yapıyordu. Davetliler, gazeteciler, haber ajanslarından gelen muhabirler... ortalık kalabalıktı. Patlayan flaş ışıkları, resimler hakkında yorum yapan insanların fısıltıları ve arkada çalan keman... Hyunjin şimdiden ilgi odağı olmaktan yorulmuştu. Belini kavrayan el ile arkasına döndü.
"Hayatım, iyi misin? Yorgun duruyorsun."
Hyunjin gülümseyerek başını sevgilisinin omzuna yerleştirdi.
"Merak etme Chan iyiyim. Sadece uzun zamandır bu kadar kalabalık bir davete katılmadım, alışırım bir kaç saate."
Chan sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra davetlileri karşılamak için kapıya yöneldi. Hyunjin uzun bir süre kendini eve kapatmıştı, sadece resim çiziyordu. İşte bu resimler de bu sergiyi oluşturmuştu. Yaklaşık 6 ay önce, serginin açılışı için iletişime geçtiği eski arkadaşları sayesinde de Chan ile tanışmışlardı. Tanıştıktan bir kaç ay sonra çıkmaya başlayan ikili için her şey güzel gidiyordu, veya onlar öyle düşünüyordu.
Hyunjin takım elbisesini düzeltip uzun siyah saçlarını kulağının arkasına ittirdi, ona yaklaşan muhabirlere gülümseyerek sorular için hazır olduğunu belirtti. Genç ressamın etrafı farklı farklı ajansların muhabirleri ile dolmuştu. Hyunjin gülümseyerek sırayla sorulara cevap veriyordu."Bay Hwang, iki yıl önceki serginiz ile şuan ki serginizi kıyasladığımızda resimlerinizin eskisine göre daha karamsar ve soğuk olduğunu görüyoruz, sanki yalnızlığı veya bir ayrılığı anlatıyor gibi.. Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?"
Hyunjin böyle bir sorunun geleceğini biliyordu, onu en çok geren de buydu. Sakin kalmaya çalışarak ve gülümsemesini bozmamaya çalışarak muhabir hanıma cevap vereceği sırada arkada gördüğü kızıl saçlar ile duraksadı. Siyah takım elbise, yeni boyandığı belli olan kızıl saçlar ve keskin hatlar... bunun o olduğunu biliyordu. Gözlerini kaçırmaya çalışsada kaçıramıyordu, karşısındaki iri taneler onu izliyordu ve bunu belli ederek yapıyordu. Hyunjin'in gülümsemesi git gide solarken arkasından sarılan sevgilisi ile odağını tekrar muhabire döndürmeyi başardı, hiç bir şey olmamış gibi gülmeye başladı. Chan Hyunjin'in gerildiğini fark etmiş olacak ki uzatılan mikrafona doğru konuşmaya başladı.
"Ah biliyorsunuz, insanlar ve tarzları zamanla değişebilir. Hyunjin yeni şeyler denemeyi seven birisi ve bu yüzden de bu sergide gördüğünüz resimleri eski tarzından daha farklı şekilde çizdi, hepsi aynı onun gibi mükemmeller."
Chan gülümseyerek sevgilisinin yanağına tekrar bir öpücük kondurdu. Hyunjin gülümseyerek sevgilisinin belindeki elini tutarak diğer sorulara yanıt vermeye devam etti. Chan'a onu kurtardığı için minettardı. Diğer sorulara cevap vermeye devam ederken gözleri hala O'nu arıyordu. Neden bir anda gelmişti? Neden 7 ay boyunca bir kelime bile etmeden şimdi gelmişti? Hyunjin kafasında dönüp duran soruları görmezden gelerek bir süre daha muhabirlerin odağı olmayı sürdürdü.
"Evet arkadaşlar, değerli sorularınız için teşekkürler.. Lütfen sergi sonrası partide bolca eğlenin."
Hyunjin muhabirlere son kez selam vererek onu bekleyen arabaya ilerlemeye başladı. Chan çoktan araba da onu bekliyordu. Hyunjin'in geldiğini gördüğünde telefonunu kapatıp cebine attı.
"Çok iyiydin sevgilim, bir süre haberlerde yalnızca senin güzel yüzünü göreceğiz demek."
Hyunjin gülümsedi ve bir kaç mırıltı çıkardı, Chan'ın ona iltifatları ne kadar güzel de olsa aklının hala onda olduğunu bilmek onu rahatsız hissettiriyordu. Chan Hyunjin'in halsizliğini fark edip geriye yaslandı ve sevgilisi camdan dışarı izlerken bir süre onu izleyip tekrar telefonuna döndü. Hava yağmurluydu ve saat akşam sekize yakındı. Partinin olacağı otele geldiklerinde ikili indiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
art gallery| hyunho
Fanfiction"Sergin için tebrikler Hwang." • • • • [smutshot] [top:Minho] [bottom:Hyunjin]