9

263 29 211
                                    

"REDDEDİLDİM Mİ DEDİN?!"

Jean ve Eren aynı anda bağırırken oflayıp çenemi avucuma yasladım. Bir yandan da onları izliyordum.

Sonuç olarak dün Levi gittikten sonra okula gitmekten vazgeçmiştim. Hange beni çok zorlamıştı ama nihayet vazgeçmiş benim için okulu asmış ve tüm gün evde takılmıştık. Daha sonra Mikasa ve Armin de bize katılmıştı.

Onları tembihlediğimizden kimseye bu konu hakkında bir şey söylememişlerdi. Bugün ise kendim anlatmıştım her şeyi ve şimdi de şaşkın şaşkın beni dinliyorlardı.

"Vay bücüre bak sen! Güzelim kızı reddetmiş." Jean sırtımı sıvazlarken konuştu. -levi'ı siktir edin jean'a atlayalım-

"Levi'ın Jean ile aynı beyin kapasitesine sahip olduğunu bilmiyordum."

"KES SESİNİ LAN İNTİHARA MEYİLLİ PEZEVENK!"

İkisi birbirine sataşmaya başlarken Sasha yanımdan beni dürttü.

"Çok üzgünüm Y/N." Dedi ağlamaklı bir sesle. Ona gülümserken elindeki çikolatadan biraz koparıp bana uzattı. "Al ye. Belki daha iyi hissedersin. Hatta eğer mutlu olacaksan öğle yemeğimi de seninle paylaşırım."

Ona kocaman gülümseyip boynuna sarıldım. Böyle arkadaşlarım varken üzüntümü unutuyordum. Dünyanın sonu değildi ya.

"Ben biraz salağımdır ama ben bile bu kadar mallık yapmazdım." Connie konuştuğu sırada Jean ve Eren birden sustu ve beni dürtmeye başladılar.

"Levi geldi."

Bunu duymamla kalbim hızlanırken derin bir nefes aldım. Normal davranacağıma dair Hange'ye söz vermiştim. Eğer yanlış bir şey yaparsam beni çiğ çiğ yerdi.

Diğerleri kendi sıralarına geçerken kapıya doğru baktım. Anında Levi ile göz göze gelmiştik. Bana bakıyordu.

Aşık ya naz yapıyo

Ona bakmaya devam ederken kaşlarını çattı ve sırasına doğru gelmeye başladı. Çantasını asıp sırasına otururken hala ona bakıyordum.

Yine gelmişler buna. Kim bilir neye sinirliydi. Belki de bir daha konuşmazdı benimle. Dün dediklerime öfkeli olabilirdi.

Bunu düşünürken birden arkasına dönünce kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Birkaç saniye öylece suratıma baktıktan sonra birden uzandı ve işaret parmağıyla alnıma fiske attı.

"Ah!" diye inledim alnımı ovuştururken. Acıttı ulan! "Ne diye vuruyorsun?!"

"Madem erken geleceksin neden mesaj atmıyorsun velet?! Bir saattir sana yazıyorum. Evinin önünde bekledim seni."

"Ha?" dedim şaşkınca ve hemen telefonuma baktım. 10 cevapsız arama ve 23 tane mesaj gelmişti ondan.

İyi olmuş şerefsiz

Demek Levi böyle devam edecekti. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranacaktı. Eh bu da bir şeydi.

Benim cevap vermediğimi farkedince surat ifadesi düzeldi ve gözlerini kaçırıp seslice nefesini verdi.

"Bir daha böyle bir şey yapma. Aptal velet." Ve önüne döndü.

Onu anlamak çok zordu gerçekten. Bir iyiydi bir kötü. Benim tanıdığım Levi birisi ona açılsa onunla tekrar konuşmaz muhtemelen yüzüne bile bakmazdı.

Ama sanki benimle konuşmadan duramıyor gibiydi. Bu onun en yakın arkadaşı olduğum için miydi? Yoksa bana acıdığı için mi? Beni sevdiğine dair hiçbir olasılık vermiyordum artık ama yine de bu garip değil miydi?

Unknown Number || Levi x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin